CLOSE

Suggested:

    30 ağaç kurtuldu.. Peki ya falezler?

    30 ağaç kurtuldu.. Peki ya falezler?

    “Bugün Antalya'da azmin zaferi bir parkı ve ağaçları kurtardı” diye yazmış bir kesim..

    İçlerinden bazıları da bana, “Giritli Park’in bir bölümüne yapılması düşünülen otopark için yapılan referandumla ilgili niye yorum yapmıyorsun” diye sormuş..

    Yine içlerinden bazıları da, “Giritli Parkı'nda yeşil kazandı, yaşam kazandı, doğa kazandı, halk kazandı” diye sosyal medyada adeta göbek atmış..

    KATILIM ORANI YÜZDE 19.85

    Konu şu;

    Şarampol Caddesi Projesi’nde caddenin batı tarafına lazım olan bir otopark için Giritli Parkı’nda bulunan 178 ağaçtan 30 tanesi kesilecekti..

    “Mahalle halkı istemiyor” diye haberler çıkınca, Başkan Menderes Türel, bunu halka soracağım, neye karar verirse onu yapacağım” dedi..

    Önceki gün yapılan referanduma bölgedeki 16 bin 311 kayıtlı seçmenden 3 bin 238’i oy kullandı..

    2 bin 860 kişinin “HAYIR” oyu “EVET”ten fazla olduğu için Büyükşehir Belediyesi, “söz de karar da milletin anlayışı çerçevesinde halkımızın tercihine her zaman olduğu gibi saygı göstermek suretiyle Üçgen otopark projemizi iptal edeceğimizi kamuoyuyla paylaşır, saygılar sunarız” açıklaması yaptı..

    Bu olay, bir kesim tarafından neredeyse “milli bayram” kutlanır gibi kutlandı, kutlanıyor..

    Halkın kararına her zaman saygı duydum, yine saygı duyuyorum..

    “Halkın kararına saygı duymayanlar, hatta halka sorma gereği bile duymayanlar” utansın..

    İNSAN HAYATI İÇİN TEHLİKE!

    30 ağaç kurtuldu..

    Aslında “yerine yenisi konulabilir” bir doğal değerdir bu..

    Yani, ya köküyle ya da fidan olarak diker, 30 ağacı telafi edebilirsiniz..

    Peki, “yerine yenisi konulamayacak, telafisi mümkün olmayan” doğal değerler için niye hiç sesleri çıkmadı/çıkmıyor bunların?

    FALEZLERDE katliam yapılırken, “BU KESİM” niye eylem yapmıyor, hatta bazıları HABER bile yapmıyor, NİYE?

    Üstelik..

    Olay sadece 1. derece SİT alanında katliam yapmakla sınırlı da değil..

    Daha vahimi var..

    Muratpaşa Belediyesi’nin, insanlara denize girecekleri plaj yapıyorum” dediği yer, “insan hayatı için büyük risk taşıyor”..

    Burası, 2012 yılında UKOME kararıyla yaya ve araç trafiğine bile yasaklanmış bir yer..

    Böylesine büyük bir “göçük tehlikesi” altında insanları güneşletmeye ve denize girmesini sağlamaya çalışmak, “nasıl bir sosyal belediyeciliktir, nasıl bir kamu görevidir” akıl alacak gibi değil..

    Bana “Giritli Park’la ilgili referandum için niye yorum yapmıyorsun” diye soranlara ben de şunu soruyorum:

    “Giritli Park’ta insan hayatı için bir risk yok, ama insan hayatı için büyük risk oluşturan, üstelik katliam yapılan doğa harikası falezler için niye kılınızı kıpırdatmıyorsunuz?

    Böylesine önemli bir konuda sessiz kalıyorsanız, demek ki derdiniz “doğal değerler” değil..

    BELEDİYE DE SUÇLU BAKANLIK DA

    Burada “falezlere yapılan işlemler”le ilgili birkaç laf etmek istiyorum..

    Falezler 1. derece SİT alanı olarak “koruma” altında..

    Bu ne demek?

    “Konu her ne olursa olsun, bu alana hiçbir şekilde dokunulamaz, üzerinde hiçbir işlem yapılamaz” demek..

    Ama, ne yazık ki insanoğlunun RANT duygusu burada da kendini gösteriyor..

    Falezler üzerinde yetkili tek kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı..

    Yani, Bakanlık izin vermezse, bu alana bir şey yapılamıyor..

    Muratpaşa Belediyesi, yetkisini aşarak kendine , “falezler üzerindeki işletmeleri yıkmak” gibi bir görev veriyor..

    Nasıl veriyor?

    İlgili Bakanlığa, “ben falezlerin doğal yapısını korumak istiyorum, bu nedenle falezler üzerindeki işletmeleri yıkma yetkisini bize verin” diyor..

    “Olur” alıyor ve hatırlayın sadece Bambus’u “falezlere zarar verme pahasına” yıkıyor ve kapatıyor..

    Bununla da kalmıyor..

    Bu defa, “falezlerin doğal yapısına dokunmadan halkımıza bir güneşlenme terası yapacağım” diyerek ve bir “kamu görevi” yaptığını belirterek ikinci bir izin daha alıyor..

    Sonra ne yapıyor?

    Bambus ile Lara Barut Otel arasındaki, “yaya ve araç trafiğinin bile yasaklandığı, insan can ve mal güvenliğinin olmadığı” bir yere tonlarca ağırlıktaki vinci de sokarak, hem tehlikeyi arttırıyor hem de falezlere zarar veriyor..

    Basında bunlar yer alınca, Çevre Bakanlığı ilgilileri hemen olaya müdahale ediyor..

    Ama, ne yazık ki falezler epeyce bir zarar görüyor..

    Bence, “falezlerin zarar görmesi” konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, en az Muratpaşa Belediyesi kadar suçludur, affı yoktur..

    Sorumlular kim olursa olsun, “kamu vicdanının rahatlaması için” bunun hesabını vermelidir..

    YORUMUMU SORANLARA

    İşte “Giritli Park konusunda duyarlılık gösterdiğini” söyleyenler bu yapılanlara sessiz kaldı..

    Bu nedenle de “doğaya sahip çıkma” konusundaki samimiyetlerine inanmıyorum..

    “Yorumumu” soranlar cevabını aldı mı?