Önceki günkü, “Ağaçları kestirmeyiz, ama falezleri yıktırırız..” başlıklı yazımı okuyanlar hatırlayacaklardır..
Okumayanlara da hatırlatayım;
Bazı siyasetçilerimizin, belediye başkanlarımızın ve vatandaşlarımızın “iki yüzlü” olduklarını vurgulamış, bunun için de bazı örnekler vermiştim..
Örneklerden biri, Giritli Park’taki ağaçlar kesilmesin diye eylem yapanların, falezlerin oyulmasına ve bozulmasına ses çıkarmamalarıydı..
İkincisi de; “falezleri bozuyorlar” diye işletmelere mühür vuran Muratpaşa Belediyesi’nin, “halkımızı denizle buluşturuyoruz” sloganı ile falezleri oyması ve bozmasıydı..
Falezlerin bozulmasını gazetemiz de “Şükrü Ağırman imzalı fotoğraflarla belgeleyerek” kamuoyuna aktarmıştı..
…
Yazımın yayınlandığı gün, Muratpaşa da “kamuoyuna açıklama” yayınladı..
Belediye, bu açıklamasında sadece beni ve gazetemi yalanlamıyor, kendi rezilliğini örtmek için, “bazı çıkar çevrelerinin harekete geçirdiği…” diyerek gazetemizi de beni de “itibarsızlaştırmaya” çalışıyordu..
Bugün, bu açıklamaya ben de bir cevap vermek zorundayım..
Sürç-i lisan edersem affola..
…
“KAMU VİCDANI” ÖNCE GELİR
1- Biz ne yazmışız?
“Muratpaşa Belediyesi kısa bir süre önce, şu anda oyduğu falezlerin hemen bitişiğindeki Bambus Plajı’nı ‘falezlere zarar veriyor’ diye mühürleyerek tahliye ettirmişti.. Şimdi ise ‘sosyal belediyecilik yapıyorum’ söylemi altında, falezlere kendisi zarar veriyor..”
Belediye ne cevap vermiş?
“Muratpaşa Belediyesi’nin falez halk plajlarının yapımı ve yenilenmesi sırasında hukuksuz bir eylemi söz konusu değildir..”
…
Bu “özrü kabahatinden büyük” açıklamaya itibar etmek mümkün mü?
Ben yazımda bir “hukuksuzluk”tan söz etmedim, “falezlere beton dökülüyor, doğa harikası bozuluyor, zarar veriliyor” dedim..
Belediye, “falezlere zarar vermiyorum” diyememiş, kıvırtmış..
Şu fotoğraflara bir bakın lütfen..
“Hukuku çiğnemiyorum, gerekli izni aldım” diye dünyada eşi olmayan “doğa harikasını bozma hakkı” elde ettiğini düşünmek “doğru” bir davranış mıdır?
Hukuk izin verse bile, “kamu vicdanı” için bir doğa harikasını korumak ve kollamak, belediyenin asli görevlerinden biri değil midir?
…
CHP’Lİ BAŞKANLARI SUÇLUYOR
2- Açıklamada kullanılan dil, “CHP’li Muratpaşa’nın ayıbı”dır aslında..
Bakın ne diyor:
“Muratpaşa’da yıllardır devam eden plaj özleminin dindirilmesi, aslında biraz da sevinerek görüyoruz ki, uzun yıllardır işgalci konumunda ruhsatsız plaj işletenleri, bazı çıkar çevrelerini rahatsız etmiş.. Bu çevreler, belli yayın organlarını da harekete geçirip ‘park ve plaj’ çalışmalarımıza hedef almaya başlamışlardır..”
Soralım;
“Uzun yıllardır işgalci konumunda ruhsatsız plaj işletenleri, bazı çıkar çevrelerini” buralarda bugüne kadar barındıranlar kim?
1999’dan bu yana, yani “uzun yıllardır” Muratpaşa’yı hep CHP’li başkanlar yönetmiş..
Açıklamaya göre; demek ki, ruhsatsız plaj işletmelerine ve o çıkar çevrelerine yıllardır CHP’li Başkan göz yummuş..
Başkan göz yumduysa, teşkilat da susmuş..
Farkındaysanız Ümit Uysal, “kendisini haklı göstermek için” kendisinden önceki CHP’li başkanı ve teşkilatları da suçlamaktan çekinmiyor..
…
Hukukçu Başkan bununla da yetinmiyor..
Elinde hiçbir bilgi ve belge olmadan gazetemizi ve beni, “çıkar çevrelerinin harekete geçirdiğini” söyleyecek kadar alçalıyor..
Bizi harekete geçirenin, “dünyada eşi olmayan doğa harikası falezlerin bozulmasının ve İMTİYAZLI PLAJ yapılmasının önüne geçmek” olması işine gelmiyor..
Karşısındakileri “kendi gibi” zannediyor ve yine “kendini kurtarmak” için başkalarına pislik atmaktan çekinmiyor..
…
VATANDAŞI DA KANDIRIYOR
3- Gerçeklerden uzak bir açıklama ile vatandaşı da kandırıyor..
Açıklamada diyor ki;
“Falez kıyı oluşumuna en ufak bir zarar vermeyen çalışmalar sonrasında, komşularımız, o eski iptidai koşulları ortadan kaldırarak, Akdeniz’le buluştu..”
Ümit Uysal “yazı”ya sarılmış, milleti kandırmaya çalışıyor.
İşte fotoğraflar..
Dikkatli bakın lütfen..
Sizce bu imtiyazlı plajlar, “falez kıyı oluşumuna en ufak bir zarar vermeyen çalışmalar” mıdır?
…
NEREDE BU DOĞA SAVŞÇILARI?
Bugün Erdal İnönü Parkı’nın açılışı da yapılacak..
Park güzel olmuş, ellerine sağlık..
Ama, bu da “falezlere zarar verme hakkı” vermez kişiye..
Ümit Uysal diyor ki;
“Park ve halk plajlarının sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalarımız, komşularımızdan aldığımız destekle tüm hızıyla devam edecektir..”
“Ben doğal SİT alanı falan anlamam kardeşim, doğa da neymiş, benim için önemli olan siyasi ranttır” diyor..
Ben de ilgili kuruluşlara ve doğa savaşçılarına sesleniyorum;
“Neredesiniz, buna izin verecek misiniz?”