Dün, “Yeni Anayasa”nın 18 maddesi için ikinci tur başladı..
Bu yazıyı yazdığım saatlerde henüz oylama yapılmadığı için, sonucu bilmiyorum..
Bu Anayasa maddelerinin kabul edilmemesi için “FETÖ’nün, dolayısıyla CIA’nın sözcüsü haline gelmiş anamuhalefet partisi CHP’nin tutumunu” çok iyi anlıyorum..
Benim anlayamadığım; CHP’li olmadıkları halde, sosyal medyada “yalan-iftira-uydurma” paylaşımlarla “algı operasyonu” yapıp halkın kafasını bulandırmaya çalışanlar..
“Kara cahil” diyeceğim, ama değiller..
Birisi, kendini “solcu devrimci” olarak tanımlayan bir işadamı.. (Nasıl bir devrimci, anlayın artık..)
İkincisi de, kendini “emekli gazeteci” olarak niteleyen bir meslektaşımız..
Bu tür paylaşım yapan “ezberci”lerin sayısı çok fazla olduğu için isimlerini yazmayacağım..
Ama yaptıkları “uydurma ve iftira”lardan örnekler vererek, gerçekleri nasıl saptırdıklarını anlatmaya çalışacağım..
…
“NİYETİNİ” KİM GİZLİYOR?
Bu tür paylaşım yapanların genellikle ortak söylemi, “Tayyip’i Başkan yaptırmayacağız”..
Oysa Tayyip 80 milyonun önünde, “bu sistem değişikliği Tayyip’in Başkan olma meselesi değil, ülkenin istikrar meselesi” diyerek onlara net bir cevap verdi..
Haklıydı, bu ülke mevcut sistemin yarattığı ve yaratacağı “koalisyon” dönemlerinde 100 yıl geriye gitti..
Bu durumda da “niyetini gizliyor” dediler..
Peki aynı şekilde..
CHP ve onların paralelinde olanlar, “Tayyip’i Başkan yaptırmayacağız” derken, “başka türlü iktidar olamıyoruz, hiç olmazsa iktidar ortağı olma yolumuz açık kalsın” şeklindeki niyetlerini gizliyor olamaz mı?
“Gerçeği arayanlar” bunu da biraz düşünsün istiyorum..
…
ŞU “PAYLAŞIM”LARA BAKIN
Gelelim, sosyal medyada yapılan ve “yalan-iftira-uydurma” paylaşımlarla yürütülen “algı operasyonu”na..
Bakın milleti nasıl kandırıyorlar..
…
1- “Anayasa’nın değişemez dört maddesi değişebilir dediler, bu durumda başkent Konya olsun derler mi?”
İlk tur oylamada tasarının mimarı iki parti arasında küçük çaplı bir krize de yol açan bu söylem, AK Parti Bursa milletvekili İsmail Aydın’ın, “İlk dört maddenin görüşülmesi teklif dahi edilemez, vurgusu kabul edilemez” deyişiydi..
Başbakan dahil çok sayıda AK Parti’li vekil, “partimizin böyle bir düşüncesi ya da önerisi yok” diyerek net bir şekilde durumu izah etti..
Bu tür paylaşımlara “kaynak” olan CHP’nin, “ilk dört madde değiştirilmek isteniyor” şeklindeki sözlerine T.C.’nin Adalet Bakanı da, “resmen yalan söylüyorlar.. Bu maddeleri doğrudan değiştiren hüküm olmadığı gibi, dolaylı değiştiren hüküm de yok, zayıflatan hüküm de yok..” diye isyan etti..
Bu açıklamalardan sonra, sözünü yiyen bir partinin bu ülkede bir daha seçim kazanma ihtimali olabilir mi, açıklama yapanlar bunu bilmiyor mu?
…
2- “Bu son viraj, uyursan ölürsün, ölmemek için uyanık kalmak yetmez, savaşacağız..”
Millet resmen, sokağa çıkıp bu Anayasa’ya evet diyecek olanlarla savaşmaya çağrılıyor..
Yani, 15 Temmuz darbe girişiminde başarısız olanlar ne istiyorsa (ki ülkede iç savaş istiyorlar), bu paylaşımı yapanlar da aynı şeyi istiyor..
Hatırlarsanız, CHP Genel Başkanı da, “kansız geçmez” demişti..
Bunu mu istersiniz, yoksa “demokratik yollarla buna halk karar versin” mi dersiniz?
…
3- “Genel seçimlere 30 ay var, MHP milletvekilleri 510 bin lira için vatanı satıyorlar..”
Kışkırtmayı ve yaratılmak istenen algıyı görüyor musunuz?
“MHP’liler için vatan değil para önemli” diyerek, vekilleri itibarsızlaştırıp MHP’liler “hayır” deme noktasına getirilmeye çalışılıyor..
Çok akıllılar ya, milleti “ahmak” yerine koyuyorlar..
…
4- “AKP Anayasa’nın 1. maddesini değiştirmeyecek, önüne İslam ekleyecek biliyor musunuz?”
5- “Sindire sindire yapıyorlar.. Başkanlıktan sonra sırada hilafet var!”
“İlk dört madde değişecek” söylemleri yalanlandı ya..
Şimdi de “İslam Devleti korkusu” yaratmaya çalışıyorlar..
Oysa, Türkiye’nin asla bir “İslam Devleti” olmayacağı/olamayacağı 14 yıldır defalarca tartışıldı ve ortaya kondu..
Ama, hesapları başka..
…
6- “Binali Yıldırım: Meclisten iktidarı alacağız millete vereceğiz, meclisi feshedeceğiz..”
İster Başkanlık, ister yarı Başkanlık, isterse Cumhurbaşkanlığı sistemi olsun..
Hiçbirinde “meclisin feshi” sözkonusu değil..
Yasama ve Cumhurbaşkanı’nı denetleme yetkisi olan bir meclis de demokratik kurumlar da olacak..
Bunu Binali Yıldırım defalarca anlattı, açıkladı..
Buna rağmen, bu “yalan paylaşımlar”a kanan var mı aranızda?
…
7- “Üç çocuk yapın, dolar bozdurun, sigara içmeyin, milli içki ayranı için, fazla konuşmayın, eleştirmeyin, sorgulamayın, özetle ben ne dersem onu yapın... İyi mi böyle?”
Bir tek şey soracağım;
14 yıldır milletin yaşam şeklini değiştiren, yasaklayan, halkın istemediği bir şeye zorlayan herhangi bir uygulama ile karşılaşanınız var mı?
“İçki ya da sigara yasağı” halkın rahat etmesi için yapılan bir sınırlamadır, “yasak” yok..
Üstelik, insanların çoğu bundan çok memnun..
Ve Türkiye gerçekten de “en özgür dönemini” yaşıyor..
Bu arada, “çabuk bozulan gıda maddelerinin açıkta satılması”nın yasaklanması kötü bir şey midir?
“Terör örgütlerine yardım ve yataklık, vatana ihanet, başkalarının hakkına tecavüz” ve bu gibi olaylar dışında düşüncesini açıklayanlar hangi yasakla karşılaşmış, söyler misiniz?
…
8- “Eski Türkiye’mizi bize geri verin, başka bir şey istemiyoruz..”
Eski Türkiye..
Yani, “sömürülen, ezilen, yumuşak dış politika yürüten, küresel güçler ne derse eyvallah diyen bir Türkiye”..
Adamlar ne istediğinin farkında bile değil, farkında mısınız?
…
UNUTMAMANIZ GEREKEN ŞEY
Şunu asla unutmayalım..
Yaşadığımız olaylar ve gelişmeler gösteriyor ki..
Biz ancak kendi gücümüze güvenerek ayakta durabiliriz..
Bunun için de sağlam duruşlu bir siyaset şart..
Koalisyona açık, belirsizlik ve iç çatışma öneren sistemler bizim gücümüzü azaltır, enerjimizi söndürür..
Getirilmeye çalışılan sistem, bunları engelleyecek bir sistemdir..
“Algı operasyonlarına” kanmayın derim..