Antalyaspor, Spor Toto Süper Lig’de başarılı bir sezonu geride bıraktı.
UEFA Avrupa Ligi’ne katılmayı son anda kaçırdı.
Hal böyle olunca beklentiler arttı.
Yönetim de hedef büyüttü.
Yeni sezonda şampiyonluk yarışında olacak bir kadro için kolları sıvadı.
Bunu yaparken transferde gizlilik politikası izliyor.
Örneğin Jeremy Menez transferi.
Bu transfer son güne kadar gizli tutuldu.
Futbolcu Antalya’ya getirildi, pek az kişi bundan haberdar oldu.
Her konuda anlaşma sağlanınca Antalyaspor’un resmi internet sitesinden transferin gerçekleştiği duyuruldu.
Bilindiği üzere geçmişte bu tür transferlerde yönetim şov yolunu seçerdi. Alınacak oyuncu önce basınla paylaşılırdı. Çünkü bunu paylaştığı zaman kendisi de gazetelerde çarşaf çarşaf haber olurdu. Antalyaspor üzerinden reklamını yaparak tribünlere oynardı. O transferin havasını atarken, futbolcu Antalyaspor’un kasasından milyon dolarları alıyordu.
Nasıl mı?
Futbolun içinde olanlar iyi bilir.
Bir transfer haberi basında ne kadar çok çıkarsa o kadar fiyat artar. Çünkü taliplisi çoğalır. Ya da çoğaldı gibi gösterilir. Biliyorsunuz bu tür durumlarda menajerler beceriklidir. “Benim futbolcumu şu kulüpler istiyor. Futbolcuma bu kadar rakam verdiler” diyerek piyasayı iyice kızıştırır. Sonrasında bundan nemalanır.
Demem o ki; geçmişti Antalyaspor’un adını kullanarak prim elde etmek isteyenler aslında kulübe büyük zarar verdi. Mevcut yönetim ise bunun tem tersini yapıyor. Doğrusunu yapıyor. Transfer politikasında gizliliği ön planda tutuyor, makul ücretlerle büyük transferler yapıyor. Yukarıda da ifade ettiğim gibi Fransız futbolcu Jeremy Menez bunlardan biri. Birçok ünlü kulüpte oynayan ve üst düzey bir futbolcu olan Menez, kırmızı beyazlı takımla anlaşmaya vardığında spor kamuoyu bundan haberdar oldu. Bu da yönetimin şov yapmak yerine Antalyaspor’un menfaatlerini önde tutmasından kaynaklandı.