“Neler yaptık şu vatan için,
Kimimiz öldük
Kimimiz nutuk söyledik..”
Orhan Veli’nin 1949’da yazdığı bu kısacık şiir, ülkemizin halini gözler önüne çok iyi seriyor..
Ve sanki bugünü anlatıyor..
Bazı kişiler –adeta- bu ülke için savaşıyor/canlarını feda ediyor..
Hizmet üretebilmek için yarışıyor..
Bazıları da, “gaf”lar yaparak sadece konuşup nutuk atıyor..
…
Bunların son örneğini, geçtiğimiz hafta sonu içinde bir kez daha yaşadık, gördük, izledik..
İstanbul Boğazı’na ikinci ve üçüncü köprüyü yapanlar, bir Çanakkale zaferi yıldönümünde Çanakkale Boğazı’na da köprü yapmak için temel attılar..
Birileri, önemli bir referandum çalışması arasında bile “hizmet” üretmeyi bırakmıyor..
Birileri de, “bunlara bugün çamur atmak için ne üretsek” diye slogan ve nutuk yarışı yapıyor..
…
İKİ TEMEL ATMA BİR AÇILIŞ
Dönelim Antalya’ya..
Cuma ve cumartesi günleri, (bir otobüs dolusu gazeteci olarak) Büyükşehir Belediye’sinin son çalışmalarını yerinde görme imkanımız oldu..
…
İlk durağımız GAZİPAŞA..
30 yıllık içme suyu problemi, 14 milyon liralık yatırımla çözülüyor..
Karalar, Ilıca, Yeniköy ve Kızılgüney mahallerinin içme suyu sorununu çözüme kavuşturacak olan Karasu İçme Suyu Hattı’nın temeli atıldı..
Türel burada, “buradaki vatandaşlarımızın abdest alacak dahi suyu bulamadıkları zamanları biliyorum, ama şimdi evlerimizin musluklarından ak su akacak” dedi..
Ardından sözü referanduma getirdi ve “benim ülkemdeki seçim Hollanda'yı-Almanya'yı neden ilgilendiriyor? Benim milletim nereye oy vereceğini bilir, çek elini benim ülkemden” diye konuştu..
Yani; hizmetini de yaptı, nutuğunu da attı..
…
ALANYA’da yapılan Dim Barajı'nda 2009 yılı başlarında su seviyesi yükselince, iki dere yakasını birbirine bağlayan köprü su altında kalmış, Üzümlü köyüne ait mahalleleri birbirinden koparmıştı..
Bütünşehir Yasası sayesinde duruma el atan Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu iki yakayı birleştiren bir çalışma yaptı..
Ve Toros’ların içlerinde kalan, deniz seviyesinden yüzlerce metre yukarıda bulunan, Üzümlü’yü ikiye bölen barajın üstüne inşa ettiği Akköprü ile iki yakayı yeniden birbirine bağladı..
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in katıldığı açılışa ilgi büyüktü..
Burada yapılan konuşmalarda da, Çavuşoğlu ve Türel, EVET ve HAYIR’ın ne anlama geldiğini anlattı, halkı bilgilendirdi..
Yani; hizmeti de yaptılar, nutuğu da attılar..
Dim muhtarları da hizmete imza atanlara teşekkür plaketi verdi..
Bu arada Alanya’da, “çevre yolu” çalışmaları ve bağlantı köprülerinin yapımı da hızla sürdürülüyor..
…
Ertesi günü de MANAVGAT’taydık..
İlçenin göbeğiindeki bu tepe ormanlık bir alandı, mesire yeriydi..
Ve Manavgat’ın ciğeriydi..
2013 yılında çıkan bir yangında, 75 hektar alan maalesef yanarak kül oldu..
Yine Bütünşehir Yasası sayesinde Büyükşehir buraya da el attı..
Türkbeleni’nde 30 milyon lira harcanarak yapılacak ve önemli bir çekim merkezi haline gelecek mesire alanının temeli atıldı..
Menderes Türel, “fabrika kuracak bütçede bir yatırımdır bu.. Burası da bir fabrika gibi Manavgat’a iş, aş ve zenginlik getirecek” dedi..
Ardından yine referandumla ilgili bilgi verdi..
Yani hizmetini de yaptı, nutuğunu da attı..
…
BOŞ KONUŞANLAR.. ÇALIŞANLAR
Menderes Türel’in yeniden seçilmesiyle Antalya ilçeleriyle birlikte gerçekten çok önemli hizmetler aldı, almaya da devam ediyor..
Bu kent daha önce, türlü bahanelerle hizmet etmek yerine eğlenmeyi yeğleyen yöneticiler yüzünden çok çekti..
Bugün bir kısım belediye de “aynı yolda” yürüyor..
Ama gördüğünüz gibi, “biz halkın efendisi değil hizmetçisiyiz” diyenler, hiçbir bahane üretmeden hizmet etmeye/hizmet üretmeye devam ediyor..
…
En baştaki şiiri bir daha okuyun şimdi..
“Lafla peynir gemisi yürümez” diyor Orhan Veli..
“Ülkemizde boş konuşan insanlar yüceltilip göklere çıkarılırken, az ve öz konuşup hizmet edenler yerden yere vuruluyor” diyor..
Manzaraya bakın ve söyleyin; haksız mı?
Ek alanı