CLOSE

Suggested:

    Bu akılcı(!)ların şeyhleri ve üstadları kim acaba?

    Bu akılcı(!)ların şeyhleri ve üstadları kim acaba?

    Sosyal medya paylaşımlarınıza dikkat edeceksiniz..

    Eğer bir başkasının yazısını, fikrini, görüşünü paylaşacaksanız, önce onu anlamanız, ardından da o paylaşımın doğuracağı sorulara cevap verebilir olmanız gerekir..

    Yoksa?

    Şimdi örneğini vereceğim bir paylaşımda olduğu gibi, “ne diyeceğinizi şaşırır kalır” ve rezil olursunuz..

    MÜSLÜMANLAR NE YAPIYORLAR

    Müslümanların yerden yere vurulması çok hoşuna gitmiş olmalı ki..

    Profilinde, “Türk Dili ve Edebiyatı” tahsil ettiği yazılı olan Osman Savun, daha çok dini yazılar yazan Cuma Özusan’ın “Müslümanları çamurun içine sokup çıkaran” bir görüşünü paylaşmış..

    Şöyle diyor:

    1- Müslümanlar hiç çalışmadan, zahmet çekmeden, yorulmadan her şeye sahip olmak istiyor, kendi yapacakları işleri de Allaha yaptırmaya çalışıyorlar..

    2- Müslümanlar Allah’ın verdiği aklı ve düşünceyi kullanmıyor; şeyhlerinden, üstatlarından ezberledikleri boş lafları değişmez büyük hakikatler sanıyorlar..

    3- Müslümanlar hiçbir şeyi derinliğine düşünmüyor ve incelemiyorlar.. En aliminin söz ve yazılarında bir ortaokul çocuğunu kandıracak fikri seviye yok..

    4- Müslümanlar realite duygusunu yitirmişler.. İnsanları, dünyayı ve hatta kendilerini tanımıyorlar.. Asla gerçekleşmeyecek hayali şeyler peşinde koşuyorlar..

    5- Müslümanlar suçu düşmanlara yükleyerek kendi hata ve kusurlarını örtmek, böylece vicdanın verdiği rahatsızlıktan kurtulmak istiyorlar..

    6- Müslümanlar Avrupa ve Amerika’ya bilinç dışı bir sevgi duyuyorlar.. Bunun farkında değiller.. Bu sevgi zahirde onlara düşmanlık şeklinde tezahür ediyor..

    7- Müslümanlar ekonomisini, teknolojisini, araç gereçlerini, moda ve giysisini alıp taklit ettikleri Batı’nın ahlakından uzak kalabileceklerini sanıyorlar..

    8- Müslümanlar kurumsal ve yapısal bir değişikliğe gitmeden sadece konferans, vaaz ve nasihatle veya yazıp çizerek işlerin düzeleceğine inanıyorlar..

    9- Müslümanlar dinin temeli olan ahlakı ve hukuku bıraktı, şimdiye kadar zulmünden, baskısından feryat ettikleri düşmanlarına benzediler..

    AH O BİLMEDİĞİNİ BİLMEYENLER

    Yazı sadece bununla kalsa, bu köşeye malzeme yapmazdım..

    Ama, “ezberciler ve din düşmanları” hemen, “eline sağlık, tam da düşündüğümüzü yazmışsınız” gibi yorumları görünce dayanamadım..

    Ve şunu yazdım:

    “Bu yazdıklarınız Müslümanları anlatmıyor, Müslüman görünen ‘dinci’leri anlatıyor.. Birbirinden ayırması zor, ama sizin gibi ‘derin düşünerek’ ayırmak zorundayız.. Sapla samanı karıştırmayalım, değil mi? Siz bir çare önerin o zaman.. Sadece kötülemekle-yakınmakla yetinmeyin..”

    Efendim bu, 200 yıldır gösterdiğimiz bir tepki biçimi imiş, işte biz buymuşuz..

    Yazının kendisi bile bir öneri imiş, ilgili eleştirilen maddeleri yapmamak bir öneri değil de neymiş? Ben eleştirmiyor, saldırıyormuşum..

    Gördüğünüz gibi; soruma verdiği cevaplar, “çok şey bildiğini zanneden, ama ne diyeceğini bilemeyenlerin” tipik bir davranış biçimi..

    Aslında bu yazılanların hepsi doğru..

    Ve evet, Müslümanların içinde de cahiller ve kendi işlerini Allah’a havale edenler vardır..

    Ama, bu yazılanları yapanların geneli “dindar Müslümanlar” değil, Müslümanlığı çıkarları için kullanan “dinci”lerdir..

    Bunları birbirinden ayırmak zorundayız..

    Ayırabilir miyiz?

    Evet, eğer tutum ve davranışlarına dikkat ederseniz, çok rahat ayırırsınız..

    Örneğin, bir Müslüman “haram”dan korkar..

    Hile yapamaz, yalan söyleyemez, kul hakkı yiyemez, vergi kaçıramaz, aç birini görürse karnını doyuramaz, insan-hayvan-bitki hiçbir canlıya kötülük edemez, işini asla ihmal edemez, kanaatkar ve yardımsever olur..

    Bunun dışında kalan bütün Müslüman(!)lar “dinci”dir..

    Eğer bunları ayıramıyorsanız, o zaman sorun onlarda değil, “Osman Savun” gibi dünyaya ve insanlara at gözlüğüyle bakan sizlerdedir..

    Ben dinlere inanmam, ama “dindar”la “dinci”yi çok iyi ayırırım..

    BENCE “DİNCİ”LERİ KASTEDİYOR

    Müslümanlarla ilgili yukarıdaki o cümleleri kuran Cuma Özusan’ın da aslında Müslümanları değil “dincileri” kastettiğini sanıyorum..

    Çünkü, aynı Cuma Özusan bir başka yazısında da şunu diyor:

    “Dini rasyonelleştirirseniz onun asıl özünü tahrip edersiniz.. Dini mantıkla anlamaya çalışırsanız yaya kalırsınız..”

    Ne demek bu?

    “Din bir inançtır, özünde gözle görülemeyen-elle tutulamayan birçok olguya inanmak vardır.. Somut olaylarla, akla dayalı ve mantıklı bakış açısıyla bunu anlamaya çalışırsanız, dini anlayamazsınız” demek..

    Osman Savun gibiler, günlük yaşamımız içindeki değişik ölçülerle Müslümanlara gömlek dikmeye çalışıyor..

    Sonra da genellemeler yaparak, “bakın, Müslümanlar kötüdür diyen bizler haklıyız” noktasına gelmeye çalışıyor..

    Merak ediyorum..

    Bu “akılcı(!)ların” şeyhleri ve üstadları kim acaba?