Dikkat ediyor musunuz?
1- Referandum’da “HAYIR” diyeceğini beyan edenler..
2- “HAYIR kampanyası”nı yalanlar üzerine kurarak tam bir “algı operasyonu”na çeviren ve korku yaratan o “MERKEZ”den aldıkları cukkalarla, “HAYIR”cıların sayısını arttırmaya çalışanlar..
3- “Ne için HAYIR diyeceğini” bile bilmediği halde, sırf Tayyip’e duyduğu kin nedeniyle “HAYIR”cı kesilenler..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kim aşağılasa, itibarsızlaştırmaya çalışsa, hakaret etse, kötü yakıştırmalar yapsa..
O kişi kimdir, nedir, terörist midir, münafık mıdır, FETÖ’cü müdür, bu ülkeye düşman biri midir hiç bakmıyorlar..
Açıyorlar kollarını ve “mal bulmuş mağribi” gibi o kişiye sarılıyorlar..
…
NASIL BİR “TİP”TİR BÖYLE?
Dün BU TİP’lerden biri..
“MHP'den istifa eden Genel Başkan Yardımcısı Atila Kaya’nın Erdoğan'a yazdığı” bir yazıyı alıp sosyal medyada paylaşmış..
BU TİP diyor ki:
“Son derece dikkatle seçilmiş, seviyeli, ancak yerin dibine batıran satırlar kaleme alınmış.. Sonuna kadar okumanızı tavsiye ediyorum!”
Cümleye dikkat ettiniz mi?
“Seviyeli, ancak yerine dibine batıran cümleler…”
O yazıya geçeceğim, ama önce o tipe şunu sormak zorundayım;
“Yerin dibine batıran cümleleri, ‘SEVİYELİ’ diye niteleyen bir beyin, nasıl bir beyindir acaba?
Üstelik, o yerin dibine batırılan kişi, şu anda kimliğini taşıdığın ülkenin temsilcisi ise..
Onu yerin dibine batıran kişiye tepki göstermek yerine sahip çıkmak ve o yazıyı kamuoyuna aktarıp ‘bakın nasıl aşağılamış’ diye sevinç naraları atmak, nasıl bir insanlıktır acaba?
Bu ülkenin en tepesindeki kişiyi yerin dibine batırmak, aynı zamanda bu ülkeyi de yerin dibine batırmak olduğunu kavrayamayan kafa, nasıl bir kafadır acaba?”
Evet, haydi cevap verin, bu tipler nasıl bir tiptir böyle?
…
“TERBİYESİZ” LAFI HAFİF KALIR
Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmeyebilirsiniz..
Recep Tayyip Erdoğan’dan nefret ediyor da olabilirsiniz..
Recep Tayyip Erdoğan’ın fikirlerini ve icraatlarını beğenmiyor olabilirsiniz..
Şu anda referanduma götürülen Anayasa değişikliklerini kabul etmiyor da olabilirsiniz..
“Eleştirme adabı” içinde Erdoğan’ı her türlü eleştiri bombardımanına da tutabilirsiniz..
Ama aşağılayamazsınız, hakaret edemezsiniz, yerine dibine batıramazsınız..
Kimliği ve işi ne olursa olsun, hiçkimse “halkın seçtiği” ve Türkiye’yi temsil eden birini “yerin dibine batırma, hakaret etme, aşağılama” hakkına sahip değildir..
Bunlar; aynı zamanda Erdoğan’ı seçen milyonlarca TC vatandaşını da aşağılıyor, yerin dibine batırıyor, farkındasınız değil mi?
Bunu yapanlara terbiyesiz/şerefsiz lafı bile az kalır..
Bu yazıyı yazan kişiye hak verenlere ve yazıyı paylaşanlara ise yakıştıracak sıfat bile bulamıyorum..
…
ATİLA KAYA’YA “AÇIK MEKTUP”
MHP’den istifa eden ve “Erdoğan’ı yerin dibine batıran” Atila Kaya’nın yazdıklarına gelince..
Büyük bir “tarihçi” edasıyla..
1- Osmanlı’nın hemen hemen bütün padişahlarını da yerine dibine batırmış..
2- Erdoğan’ın bu makamı hak etmediğini iddia etmiş, cahil olduğunu ima etmiş ve “sen Türk tarihine ait değilsin” demiş..
Yaptığı bir sürü “laf salatası”nın özeti bu..
…
Atila Kaya’nın bu “açık mektubu”na cevap vermek bana düşmez..
Ama, şunları söylemek/sormak zorundayım..
1- Asırlarca İngiliz, Alman, Fransız, Rum, Ermeni, Arap, Acem, Yahudi, Rus, İtalyan, İspanyol vesaire kadın ve erkeklerinin cirit attığı bu topraklarda, bırak Erdoğan’ı bu ülkede sen dahil kaç kişinin kökeni “saf” Türk’tür ve Türk tarihine aittir?
Erdoğan’a “aşağılama” yoluna gideceğine, bildiğin bir şey veya kanıtın varsa ortaya koy, bütün TC vatandaşı öğrensin..
Bilmiyorsan sen öğren; bu yazdığın her şey sadece “eleştiri değil İFTİRA”dır..
2- Siyasetçisin, bu yaptığına “siyasi eleştiri” diyebilir misin?
Bunun adı, “kin kusmak”tır..
Türkiye’nin yaşadığı bu hassas dönemde, milleti kışkırtmaktır, bölmektir..
Ya da bölüp parçalamak isteyenlerin eline silah vermektir..
Sen ülkene bu kadar mı düşmansın?
Nitekim, bazı TİP’ler bu silahı çok iyi kullanıyor, farkında mısın bay Kaya?
Erdoğan’ı o makama, “kendisini Türk tarihine ait hisseden” milyonlarca TÜRK vatandaşı getirdi..
Sen kimsin ki, Erdoğan’a inanan bu kadar insanı yerin dibine batırma cüretini gösteriyorsun?
Şöyle dön bir bak bakalım, sana kimler ve kaç kişi inanıyor?
Şu yazdıklarından sonra sadece “HAYIR”cılar..
İşleri bittiğinde, sana verdikleri değer de bitecek, emin olabilirsin..
Ve “dönek” olarak adlandırılacaksın, kurtuluşun yok..
…
BUNLARA ASLA İZİN VERMEYİN
Bunları niye mi yazdım?
“Beyinlerinizle/aklınızla/kimliğinizle oynayanları” iyice bir görün/tanıyın diye yazdım..
“BU TİP”lere dikkat edin, aklınızla oynuyorlar..
Bunu yapmalarına asla izin vermeyin..
Aklınız var, vicdanınız var..
Yapılanı iyi öğrenin, sonra da ister EVET deyin ister HAYIR..