CLOSE

Suggested:

    “Çok özel bir muhalif” örneği..

    “Çok özel bir muhalif” örneği..

    Siyasette olayı “kişilere” indirgemeyi pek sevmem..

    Ama bugün bir istisna yapacağım..

    “Kişi” üzerinden sizlere “muhalefetin anatomisini” göstereceğim..

    Kendi fikirlerinin ya da bakış açılarının yanlışlarını ortaya koyduğunuzda, “bu söylediklerin yalan/yanlış” diyemiyor, işi hemen “hakaret ve aşağılama” boyutuna taşıyorlar..

    FARKLI BİR SİYASİ FIRILDAK

    Bugün bunlardan “özel bir örnek” vereceğim..

    Niye “özel bir örnek”?

    Çünkü; referandumda HAYIR çıksın diye sosyal medyada verdiği savaşı, -emin olun- en ateşli HAYIR’cı bile vermiyordur..

    Bu “özel muhalif”in adı Av. Ali Aktaş..

    Saadet Parti’nin Muratpaşa İlçe Başkanı ve sonra da Muratpaşa Belediye Başkan adayı  idi..

    Sonra HAS Parti’ye geçti, Antalya İl Başkanlığı yaptı..

    Bir ara Ak Parti’ye girebilmek için çok uğraştı, ancak istenmedi/reddedildi..

    Şimdi yine Saadet Partisi çatısı altındaki bir Vakıf’ta, referanduma HAYIR kampanyası yürütüyor, hatta adeta yırtınıyor..

    Video-fotoğraf da kullanarak yaptığı paylaşımlarda “hukukçu” kimliğini de kullanarak “yalan/yanlış felaket senaryoları” ile halkı korkutmaya, kafasını bulandırmaya çalışıyor..

    “TWITTER” YAZIŞMALARIMIZ

    Önceki akşam “tek kelimesi bile gerçeği yansıtmayan bir tvitini görünce dayanamadım, cevap vermek zorunda kaldım..

    Dedim ki;

    “İnanamıyorum sana @aliaktas7, sana bunları ve bu tür paylaşımları ne ya da kim veya nasıl bir kin yaptırıyor, gerçekten merak ediyorum..”

    Şu cevabı verdi;

    @Alitongulus Ya ç bizim hiç aklımız-beynimiz yok biz neyin iyi ya da kötü olduğunu düşünemeyiz, bunları bize birileri ya da kin yaptırır ha?”

    Kızgın ifadesini görünce tekrar yazdım;

    “Öyle görünüyor @aliaktas7..”

    Bu defa, işte o “çirkef muhalif” yüzünü gösterdi;

    “@Alitongulus Öyle görünüyorsa 2 şey vardır; ya iyi bir faşistsin (faşist yönetimler muhalifi böyle görür) ya da iktidarın tam mûti kulusun.”

    Bu paylaşımını dün sabah gördüm..

    Sadece şu soruyu sordum:

    “Bir zamanlar bu iktidarın kulu olmayı arzulayan sendin @aliaktas7, n'oldu da bir anda ateşli muhalif oluverdin, bu saldırganlık niye, onu söyle..”

    Cevap gelmedi..

    “ONU MUHATAP BİLE ALMA ABİ”

    Biliyor musunuz?

    Biz siyasetçi Av. Ali Aktaş’la zaman zaman iyi görüşen, birbirine saygı duyan kişilerdik..

    Hatta televizyon ve radyolarda aynı programlarda da bulunduk..

    Kişilere ve fikirlere karşı “saygısını asla bozmayan” biri olarak bilirdim onu..

    Ve daha aldığı ilk eleştiride nasıl saldırganlaştığını görünce çok şaşırdım..

    Meğer Av. Ali Aktaş, benim bildiğim/tanıdığım gibi biri değilmiş..

    Tvitleri okuyan ortak tanıdıklarımız, “senin yerine olsam onu hiç muhatap bile almazdım abi” dediler..

    “Sahte imzalarla bazı gazeteci arkadaşlarımızı partiye üye yapacak kadar ileri gidebilen, siyasi görüşü farklı diye en yakının bile gözden çıkaran biri” olduğunu söylediler ve “ötesini anla artık” dediler..

    Şaşkınlığım daha arttı..

    Ve bir çok kez görüşmemize rağmen Av. Ali Aktaş’ı hiç tanımadığımı anladım..

    Bir “eleştiri”ye karşı verdiği tepki ile “kendi ele vermişti” aslında..

    Niye “özel bir muhalif” olduğunu söyledim, şimdi anladınız mı?

    “Onun gibi düşünen biri” olmadığım için ya faşistim, ya da iktidarın tam mûti kuluyum..

    Biraz daha yazışsaydık, yaptığı paylaşımları savunmak yerine eminim “kalemşör, iktidar yalakası, çıkarcı” gibi lafları da söylemekten çekinmeyecekti..

    İşte bu tavır, yazıma yorum yapan/yapmayan bütün muhaliflerde var maalesef..

    “SİZ DOĞRU YERDE MİSİNİZ?”

    Hemen her gün görüyorsunuz/okuyorsunuz..

    Yazılarım/yazdıklarım ortada..

    Yazılarıma “karşı görüşte” olanların yaptığı yorumlara bir bakın..

    İçlerinde. “yanlış yazıyorsun kardeşim, o aslında öyle değil, böyle” diyen bir tek kişi bulamazsınız..

    Bulacağınız tek şey; “yandaş, faşist, iktidarın sadık kulu, yalaka, kalemşör” gibi ifadelerle adeta itibarsızlaştırma yarışı..

    Dün “kaynağı belli olmayan HAYIR kampanyası” yapanlara, savundukları nedenlerin yanlışlığını madde madde ortaya koyan bir yazı yazdım..

    “Muhalif kesim” başladı bombardımana..

    Ve yine içlerinden biri çıkıp da, “hayır senin söylediğin yanlış, doğrusu şudur” diyen olmadı..

    Ya “yanlış yerde duran” biri oldum, ya yandaş-çıkarcı” biri..

    Ve bunlara en iyi cevabı yine bir okuyucum vermiş:

    “Ali Tongülüs'ün yazdıklarına yine kimse doğru değil diyememiş, çünkü siz de biliyorsunuz ki, haklı söylediklerinde.. Ama hemen yandaş vb yaklaşımlar ile kişiliğine saldırıyorsunuz...! O, bu milletin % 60'ı ile doğru yerde, asıl siz kendinize bakınız, nerdesiniz...!”

    BEN BUYUM, SİZ NECİSİNİZ?

    İşte muhalefet kesiminin anatomisi bu..

    Hiçbir zaman kimseye ne EVET ne de HAYIR deyin demedim..

    “Ülkenizin geleceği için araştırın, öğrenin, Av. Ali Aktaş gibilerin beyninizle oynamasına izin vermeyin, ezberci/kopyala yapıştırcı olmayın, karar sizin” dedim sadece..

    Eğer bu kalemşörlükse, yandaşlıksa, çıkarcılıksa, faşistlikse, iktidara kul olmaksa..

    Evet ben buyum..

    Peki, siz necisiniz?

    Ek alanı