Yeni Anayasa değişikliği TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Söz artık millette.
Muhtemelen Nisan ayı içerisinde referandum yapılacak.
Tabii referandum heyecanı daha şimdiden vatandaşı sardı.
‘Evet’çiler ve ‘Hayır’cılar kolları erken sıvadı.
Kimileri de yasa değişikliğinin ne getirip ne götüreceğini bilmediği için araştırmasını sürdürüyor.
Kararını verenler ise bunu kamuoyuyla paylaşmaya başladı.
Bunlardan biri de ünlü futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen.
Dilmen, “Ben evet diyeceğim” diye video çekmiş. “Arda sen de evet diyecek misin” diye soruyor Rıdvan. “Evet” diyen Arda Turan ise aynı videoyu çekip bu kez Burak Yılmaz’a yollamış. Burak da Murat Boz’a, Murat Boz ise bir başka kişiye yollamış videoyu.
Vay sen misin ‘evet’ diyen!
Rıdvan Dilmen başta olmak üzere, Burak Yılmaz, Arda Turan ve Murat Boz hedef tahtasına oturtuldu. Hakaret üstüne hakaretler savruldu. Öfkesine hakim olamayanlar birkaç gündür göz önünde olan bu sporcu ve sanatçılara küfür bile ediyor.
Tepkilere anlam veremiyorum.
Bu nasıl bir öfke, bu nasıl bir nefret?
Herkes gibi bu sanatçı ve sporcular da özgürdür. Doğru bildiklerini söyleme hakkına sahiptir. Bunu yaptılar diye vatan haini olmazlar.
Aynı durum maalesef karşı taraf için de geçerli.
‘Hayır’ diyeceğini beyan eden biri hemen vatan haini ilan ediliyor, hemen ötekileştiriliyor. Hakarete maruz kalıyor, hedef haline getiriliyor.
Yapmayın arkadaşlar.
Hepimiz aynı düşüncede olmak zorunda değiliz. Hepimiz aynı istikamette yürümeyebiliriz. Farklı düşündüğümüz için, farklı konuştuğumuz için de hiçbirimiz vatan haini değiliz.
Burada yapılması gereken şudur. Herkes inandığını konuşabilmeli, bunu her ortamda rahatça ifade edebilmeli. Kendisiyle aynı düşünmeyene saygı gösterip kendi doğrusuna mantıklı olarak inandırabilmeli. Aksi ise sana, bana, hepimize zarar verir.
Yazımı Akdeniz Manşet Gazetesi yazarı Eşref Ural’ın bir uyarısıyla kapatmak istiyorum.
Filan ‘evet’ diyorsa ben ‘hayır’ derim! Falan ‘hayır’ diyorsa, ben ‘evet’ derim! Ne büyük gaflet! Aklın, fikrin, vicdanın, izanın yok mu?