CLOSE

Suggested:

    Hadi söyleyin şimdi, kim “şeytan”?

    Hadi söyleyin şimdi, kim “şeytan”?

    Fenerbahçe ve milli takımımızın efsane oyuncusu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’i tanımayan yok gibidir..

    Aktif futbol oynadığı yıllarda, oyun stili nedeniyle “şeytan” lakabı ile anılırdı..

    Anayasa değişikliği ile ilgili referandum söz konusu olunca, bir MERKEZ’den başlatılan HAYIR kampanyasına karşı Rıdvan’la birlikte ünlü bazı futbolcu ve sanatçılar, “sen de var mısın” şeklinde birbirlerini çağırarak EVET anlamına gelecek bir reklamda oynadı..

    Vay sen misin oynayan..

    “Başkalarının fikrine asla saygı duymayan” HAYIR’cı kesim, bu reklamı fırsat bilerek, “Şeytana uyma” diyerek, Rıdvan’a karşı bir “linç ve itibarsızlaştırma” yarışına girdi..

    Hatta çoğu o kadar ileri gitti ki..

    Günlerce, haftalarca..

    Sırf EVET’i çağrıştıracak reklamda oynadı diye hem futbol oynadığı Fenerbahçe taraftarlarına, hem de yöneticilerine ve yorumcu olarak çalıştığı TV yetkililerine Rıdvan’ı, “yok edilmesi gereken bir hedef” olarak gösterdi..

    İş bununla da kalmadı..

    Kupa maçında Fenerbahçe’ye yenilerek elenen ve bunu hazmedemeyen Beşiktaş’ın teknik direktörü Şenol Güneş bile maçtan sonra uzatılan mikrofonlara, “bazı arkadaşların yaptığı 'şeytanlığı' ben yapmak istemiyorum” deme basitliğini gösterdi..

    Bu olanları akılla, akılcılıkla, demokratlıkla bağdaştırmak mümkün müdür?

    Bir empati yapın ve söyleyin..

    Bu tür tavır size karşı yapılsa ne hissedersiniz, ne yaparsınız?

    ŞENOL GÜNEŞ’E MESAJ

    “Şeytana uyma” veya “ben şeytanlık yapmak istemiyorum” gibi ifadelerle itibarsızlaştırılmaya ve yok edilmeye çalışılan Rıdvan ne yaptı biliyor musunuz?

    Şenol Güneş’e bir mesaj atarak, “olmadı hoca” dedi nezaketle ve şunu söyledi:

    “Sizinle 36 yıldır tanışıyoruz, ne sizin bana ne de benim size saygısızlığım olmadı..

    Yaşım 55, tıfıl bir adam değilim..

    Öğrenmenin yaşı yok Şenol Hocam..

    Bir dileğim olacak..

    55 yaşındaki adama şeytan denmez, lütfen bana şeytan demeyin..”

    FENERBAHÇELİLER YAPMAZ

    Rıdvan bu nazik uyarıyla da kalmadı..

    Fenerbahçe camiasından gördüğü tepkiye de açıklık getirdi:

     “1962 ve 2017 (Rıdvan’ın doğum ve temsili olarak ölüm yılı) Anıyoruz yazmışlar..

    Fenerbahçe salonunda bana bu yapılıyorsa, bunun Fenerbahçe’yle alakası yoktur..”

    Fenerbahçe camiasını iyi tanıyan Rıdvan’ın bu sözü gösteriyor ki..

    O’na yapılan karalama/itibarsızlaştırma ve linç kampanyalarını yürütenler bu camianın dışından birileri..

    Ve siz onları biliyorsunuz artık..

    Dikkat ettiniz mi; HAYIR diyen sanatçı ve sporculara hiç ses çıkaran yok..

    Ama, sporcu ya da sanatçılardan biri EVET dese, bir “infaz timi” her türlü silahla ona karşı saldırıya geçiyor..

    Çünkü; demokrat görünüyorlar, ama karşı fikre asla tahammülleri yok..

    ...

    BEN KİMSEYİ ZORLAMAM

    Rıdvan’ın şu sözleri ise, bu kesimin “zihniyetini/artniyetini” bir kez daha kanıtlar nitelikte:

    “Evet kampanyası için 5 arkadaşımı aradım, 4’ü kabul etti..

    1 arkadaşım ‘ben katılmayayım’ dedi, saygı duydum..

    Ben kimseyi zorla ‘evet’ kampanyasına sokmam..

    Benim babam İşçi Parti’liydi..

    Bir sosyal demokratın Cumhurbaşkanımızı sevme hakkı yok mu?

    Ben Atatürk’ü çok seviyorum..

    Hem Atatürk’ü, hem Cumhurbaşkanımızı sevemez miyim?”

    Bunu o kesimin anlayacağını hiç sanmıyorum..

    TAM BİR BİNBİRSURAT

    Şimdi sizlere, “HAYIR kampanyası yürüten birini” anlatacağım..

    SHP’li eski bir milletvekili ve Devlet Bakanı’nın eşi, şu günlerde ne yapıyor biliyor musunuz?

    1- Bir gün CHP’li oluyor..

    MERKEZ’in emir eri gibi çalışıyor..

    “Rejim elden gidiyor, yetkiler tek kişide toplanıyor, devletin kurumları ve Meclis yok ediliyor” yalanlarıyla, halkı kendi vicdanıyla baş başa bırakmamak için yoğun bir mesai harcıyor..

    2- Ertesi günü bir “Ülkücü” oluveriyor..

     Ve ülkücüleri HAYIR demeye çağırıyor..

    “Ben bir ülkücü olarak Başkanlık sistemine referandumda HAYIR diyeceğim” afişleri hazırlayıp sosyal medyada paylaşıyor..

    3-Sonraki gün ise “Milli Görüş’çü” oluyor..

    Ve Necmettin Erbakan’ın parmağını öne doğru uzatan fotoğrafını da koyduğu bir afişle Saadet Parti’lileri HAYIR demeye çağırıyor..

    “15 yıldır İslam adına ne HAYIR yaptınız ki Müslümanlardan EVET bekliyorsunuz, hadi ordan, çocuk mu kandırıyorsun” sözlerinin yer aldığı o afişi sosyal medyada paylaşıyor..

    “Şeytan”lığı ve fırıldaklığı görüyor musunuz?

    NASIL BİR KAFADIR BU?

    Kim olursa olsun;“kimsenin etkisinde kalmadan kendi hür fikri ve hür vicdanıyla” EVET ya da HAYIR diyorsa, onu alkışlarım, takdir ederim..

    Ama, insanlara EVET ya da HAYIR dedirtmek için her yolu mübah gören fırıldakların yalanlarına uyup“akılcılığı” bir kenara koyarak EZBERCİLİK’le ve TAYYİP NEFRETİ ile hareket edenleri de hoş göremem, yazılarımla canına okurum..

    Şimdi..

    Bu noktada HAYIR’cı kesime bir sorum var;

    İçinizde böylesine “ŞEYTAN”lar barındırırken, Rıdvan’ı “şeytana uyma” diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmak nasıl bir kafanın ürünü olabilir, söyler misiniz?