Çok değil, birkaç gün önce (5 mayıs 2017’de), “Kepez Belediye Başkanı’na açık mektup..) başlıklı bir yazı yazmış ve “Kent Ormanı karşısındaki ağaçlıklarda yaşayan sokak hayvanları için kent Ormanı’ndaki bir çeşmeden Hasan Emeksız isimli bir görevlinin su alınmasına izin vermediğini” belirten Sedef Schutz isimli bir hayvanseverin Facebook paylaşımını aktarmıştım..
Bunun üzerine Kepez Zabıta Müdürü Ali Arslan beni arayarak, “Başkanım talimat verdi, gereği yapılacak” dedi..
Ben de bunu Facebook’ta paylaşarak hayvanseverlere duyurmuştum..
Peki, ne oldu da aynı konuya yeniden geldim?
“Gereken yapılmadı” ve Valiliğe konuyla ilgili verilen bir dilekçeye de “yalan yanlış bir cevap verilerek” olay geçiştirilmeye çalışıldı..
Bundan Başkan Hakan Tütüncü’nün ve doktor yardımcısının haberi var mı bilmiyorum..
Ama, bir “fikr-i takip” olarak bunu kamuoyuna aktarmak zorundayım..
…
DİLEKÇEYE VERİLEN CEVABA BAKIN
Evet, Kent Ormanı karşısında yaşayan onlarca sokak hayvanı susuzluktan kıvranırken..
Başta Sedef Schutz olmak bazı hayvanseverler tarafından kovalarla-leğenlerle bu ihtiyaç giderilmeye çalışılırken..
Ağaçlık alanın birkaç metre ötesindeki çeşmeden bu hayvanlar için su verilmemesi, önce insanlık adına, sonra da sosyal belediyecilik adına “utanç verici” bir durumdur..
Konu bütün açıklığıyla “açık mektubumda” anlatılmış olmasına ve Başkan tarafından “gereği yapılacak-durum düzeltilecek” denmesine rağmen, konuyla ilgili dilekçeye “bilgisizce-duyarsızca” verilen cevap, o “can”lara ve hayvanseverlere karşı yapılan bir ayıptır..
…
Hayvanseverlerden birinin Valiliğe verdiği dilekçeye Kepez Belediyesi ilgilileri tarafından verilen cevaba bakın:
“Valilik makamına sunmuş olduğunuz 04.05.2017 tarihli dilekçenize istinaden yapılan incelemede;
Belediyemize ait Kent Ormanı’nda dilekçeye konu olan suyun şebeke suyu olduğu, çevre köylerden gelen vatandaşların yoğun olduğu bir bölge olması sebebiyle bidonlarla gelinip su alınmak istendiği, bu uygulamanın genel olarak uygulandığı, bahse konu bölgede Su Ürünleri’nin bulunuşu ve önünün kanal oluşu sebebi ile de hayvanların susuz kalmadığı tespit edilmiştir.
Bilgilerinizi rica ederim.”
…
NİYE YALAN-YANLIŞ BİR CEVAP?
Dilekçeye verilen bu cevap için, “yalan-yanlış” ifadesini niye kullandım biliyor musunuz?
Dikkatle izleyin şimdi..
Bunu sizlere fotoğraflarla da göstereceğim..
1- Dilekçede sözü edilen Su Ürünleri’nin havuzu işte böyle (FOTO 1)..
Tesis ve havuz 2 ayrı telle çevrili..
Bu havuza köpeklerin ulaşması mümkün değil..
Ayrıca, hijyenik de değil..
…
2- Su kanalı da bu (FOTO 2)..
İki yanı boydan boya telli ve kanalın büyük bölümü de çift taraflı beton..
Bu kanalın dibine her gün uzak yerlerden kova kova su taşınarak konuluyor ve hayvanlar bunu tüketiyor..
Köpeklerin bu kanala ulaşmaları da mümkün değil..
Yani, (dilekçede söylenenin aksine) eğer kovalarla uzaktan taşınmazsa hayvanlar yine susuz..
…
BU DEFA GEREĞİ YAPILIR MI?
İşte dilekçe, işte fotoğraflarla da ortaya konulan gerçekler..
“Çevre köylerden gelip bidonlarla su alınıyor, bu nedenle kimseye su verilmiyor” şeklindeki bir açıklama, sizlere mantıklı geliyor mu?
Bunu okuyunca sanırsınız ki, “yüzlerce kişi gelip Kepez Belediyesi’nin şebeke suyuna bedavadan konmak istiyor”..
Yok öyle bir şey..
Artık Antalya’nın hemen her köyünde-mahallesinde su var..
Buradan gelip alanların sayısı bir elin parmaklarını bile geçmez..
Kaldı ki, hayvanlar için su alan kişiler, bunu niye aldıklarını söylüyorlar..
Oradaki görevli buna kolaylık göstereceği yerde, kovuyor-kovduruyor..
Bununla da yetinmiyor, “hayvanları buradan attıracağım” diye tehdit de ediyor..
…
Evet sevgili Başkanım Hakan Tütüncü, durum bu..
Siz, benim ve hayvanseverlerin ne istediğini iyi biliyorsunuz..
Bakalım bu defa “gereği” yapılacak mı?
Saygılarımla..