CLOSE

Suggested:

    İlerici(!) bir parti.. Ve “muhalefet” anlıyışı..

    İlerici(!) bir parti.. Ve “muhalefet” anlıyışı..

    Dün, bir grup arkadaş sohbet ederken, kafamıza göre Türkiye’yi sorunlarından kurtardık(!)..

    Hani, her önüne gelen Başbakan’dır, Cumhurbaşkanı’dır, Bakan’dır, belediye başkanıdır ya..

    O misal, en iyi ekonomist olduk, en iyi siyasetçi olduk, yüksek mimar-mühendis, adalet dağıtan hakim-savcı olduk..

    Ve söz döndü dolaştı, “Türkiye’deki iktidar-muhalefet anlayışı”na geldi..

    Ben de şimdi yazacaklarımı anlattım..

    Dinleyen arkadaşlarımın verdiği tepkiyi boşverin..

    Size okuyunca ne diyeceksiniz, ben onu merak ediyorum..

    Hatırlar mısınız, geçen yılın son ayında “ekonomik darbe” nedeniyle dolar yükselmiş, bunun nedeni olarak da, referandum öncesi yapılan “anayasa değişiklik çalışmaları” gösterilmişti..

    Ocak ayının başlarında da, o zamanın CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, iktidara “çekilin” çağrısı yapmıştı..

    O konuşmayı yeniden vereceğim..

    Ve “iktidar-muhalefet ilişkisi”yle ilgili bir anlayışın örneğini anlatacağım..

    Ardından belki bir-iki kelam da ben ederim..

    BÖKE BİZİ HAKLI ÇIKARDI

    Tarih 11 Ocak 2017..

    CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK toplantısı sonrası parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, TBMM'de süren yeni anayasa görüşmelerini hedef almıştı..

    Önceki yılın son günlerinde dolarda yaşanan yükselişin, yeni anayasaya karşı bir operasyon olduğu ifade ediliyordu..

    CHP'nin sözcüsü de birinci ağızdan bunu itiraf etti..

    “Doların düşmesi için yeni anayasa teklifinden vazgeçilmesi gerektiğini” öne süren Böke, hükümete de istifa çağrısında bulundu..

    Ve dedi ki:

    “Bu anayasa teklifini vakit kaybetmeden çekin meclisten.. Kenara çekilin mümkünse, biz ne yapılması gerekiyorsa yaparız.. Ne yapılması gerektiğini de biliyoruz..”

    Böke’nin bu sözleri, “Türkiye’de muhalefetin gerçek ama acı yüzü”nü göstermesi bakımından son derece çarpıcı bir örnekti..

    Hani CHP’nin yüzü hep “uygar batı”ya dönüktür ya..

    Hani CHP “aydın ve ilerici”dir, geri kalanlar da “geri kafalı-yobaz ve gerici”dir ya..

    Buna rağmen Böke, “Türkiye’de bir muhalefet (daha doğrusu CHP) sorunu var” lafımızı adeta kanıtlamıştı..

    İKTİDAR-MUHALEFET İLİŞKİSİ

    Şimdi sizlere, batıdan bir “siyaset ve muhalefet anlayışı” örneği vereceğim..

    Bu örnekle birlikte Böke’nin iktidara söylediği, “kenara çekilin, biz ne yapılması gerekiyorsa yaparız, ne yapılması gerektiğini de biliyoruz” lafını üstüste koyun..

    CHP’nin ne kadar ilerici(!) ve çağdaş(!) bir anlayışa sahip olduğunu hayretle göreceksiniz..

    Televizyon programlarımdan birine, Avusturya’da milletvekili seçilen bir Türk’ü konuk etmiştim..

    Konu “iktidar-muhalefet ilişkileri”ne geldiğinde şunu sordum:

    “Avusturya’da da muhalefet, iktidarın yaptığı bütün işleri kötüler ve itibarsızlaştırmaya çalışır mı?”

    Acı acı güldü ve de ki:

    “Elbette hayır, hatta Avusturya’da iktidar ve muhalefet hizmeti ORTAK yapar..

    Yani seçim biter, siyasi çekişme de biter..

    Örneğin; muhalefet iktidar partisinin bir projesini ele alır..

    Her yönüyle bunu inceler..

    Kötülemez, yapılmasın diye çırpınmaz, engellemeye çalışmaz..

    Aksine, ülkeye ve insanlara katkı sunacak her projeyi destekler..

    O projenin daha iyi olması için çeşitli öneriler hazırlar..

    Ve bunu hükümete sunar..

    Hükümet de isterse bu önerilere göre projede değişiklik yapar, istemezse yapmaz..

    Ama, önerileri asla gözardı etmez, neden değişiklik yapmadıklarını açıklar..

    Muhalefet de, ‘bizim önerilerimizi dikkate almadılar’ diye yakınmaz, hizmeti itibarsızlaştırmaya çalışmaz..

    Çünkü; önemli olan hizmet üretmektir, üretilen hizmetin sağlayacağı faydadır..”

    BİR FIRSAT DÜŞKÜNÜ GİBİ

    “Siyasi anlayışı” görüyor musunuz?

    Peki anamuhalefet partisinin sözcüsü ne diyordu?

    “Çekilin gidin iktidardan, biz ne yapılacağını biliyoruz” diyerek, hükümeti istifaya davet ediyordu..

    Neymiş, “doların düşmesi için yeni anayasa teklifinden vazgeçilmesi gerekiyor”muş..

    Düşünebiliyor musunuz?

    Küresel güçler, “anayasa sivilleşmesin, Türkiye hep askeri vesayet altında kalsın” diye ekonomik argümanlarını devreye sokuyor..

    CHP de, “böyle bir şey kabul edilemez, bu bizim iç işimiz, bu konuda hükümetin yanındayız” demek yerine, “hükümet çekilsin gerekeni biz yapalım” diyerek, milletin onayını almadan “hükümet olma” fırsatı yakalamaya çalışıyor..

    Ne kadar “ilerici(!)” bir parti oldukları da böylece kanıtlanmış oluyor..

    Ben CHP’nin iktidara destek olmasından vazgeçtim, “köstek” olmasın yeter..

    Sohbetimizin nasıl geçtiğini anlayın artık..