CLOSE

Suggested:

    İnternet bağımlılığı

    İnternet bağımlılığı

    Geçtiğimiz hafta sosyal medya hesaplarını kapatmanın teknik zorluklarına değinmiştim. Yazının sonunda ise pek çok İnternet kullanıcısının istese de sosyal medya hesaplarını kapatmaya cesaret etmekte zorlanabileceğini ifade etmiştim. Bunun başlıca sebebi ise farklı düzeylerde İnternet bağımlılığının bizleri etkisi altına almış olması.

    Genel anlamda düşündüğümüzde İnternet bağımlılığı tıpkı kumar ve uyuşturucu madde bağımlılıkları gibi ciddi bir şekilde tedavi edilmesi gereken davranışsal bozukluklar arasında yer alıyor. Ancak şu anda tedavi altına alınması gereken hasta sayısı genel popülasyonun küçük bir oranı olduğu düşünülüyor. Endişeler ise bu oranın özellikle sosyal medya kullanımına bağlı olarak giderek artış göstereceği yönünde. Esasen İnternet bağımlılığının türlerinden birisi olan sosyal medya bağımlılığı dışında bilgisayar oyunu bağımlılığı ve online pornografi bağımlılığı başta olmak üzere çok farklı alt bağımlılık türleri de mevcut.

    Özellikle geçmişte bağımlılık sorunu yaşayanlar, zamanının önemli bir kısmını evde yalnız başına geçirenler, çok fazla sorumlulukları bulunmayanlar, sosyalleşme fobisi olanlar, aile baskısı altındaki ergenler ile depresyon, anksiyete bozukluğu vb. rahatsızlığı olanlar en kolay İnternet bağımlılığı belirtisi gösteren gruplar olarak biliniyor.

    Her bir İnternet bağımlılığı türünün birbirinden farklı belirtileri olabilmekle birlikte ortak olarak görülen en yaygın belirtileri aşağıda şekilde sıralayabiliriz:

    Bu belirtilerden birisinin bile giderek belirgin hale gelmesi durumunda bazı önlemler almaya başlamayı ciddi bir şekilde düşünmelisiniz, çünkü İnternet bağımlılığı sadece davranış bozukluğu şeklinde değil fiziksel olarak da sizlere zarar verebilecek niteliklere haiz. Örneğin, sürekli oturma ve klavye kullanımı sonucunda bileklerde ve omurilikte görülen sıkıntılar ile baş ağrısı bu zararlardan sadece bazıları.

    İnternet bağımlılığı ilerledikten sonra sağlık kuruluşlarından profesyonel destek alınması şart olsa da davranışsal bozukluk içindeki hastalar durumu kabullenemedikleri için aileleri tarafından tedavi altına alınma çabaları da güçleşiyor. O yüzden durum ilerlemeden alınabilecek bir dizi önlem mevcut. Bu önlemlerin başında mesleğiniz ya da öğrenciyseniz devam eden eğitiminize göre önceliklerinizi belirleyip sıraya koyabilmeniz geliyor. Buna bağlı olarak da sosyal medyaya ayırılacak zamanlar ve ne kadar süre geçirilebileceğinin de tanımlanmasında fayda var.

    Katma değer sağlamadığı sürece kullanılan sosyal ağ sayısını sınırlandırmak ve gevşeme egzersizleri ile spora daha fazla zaman ayırmaya çalışmak da bu esnada önem arz ediyor. Eğer sosyal ağlarda uzun süre geçirmenizin sebebi bastırılmak istenilen bazı sorunlar ise, bu sorunları görmezden gelmek yerine yakınlarla paylaşmak ile aile ve arkadaş gruplarıyla daha fazla vakit geçirmeye yönelik aktivitelere zaman ayırmak gibi çabalar da bu nokta fayda sağlıyor.

    Nihayetinde unutulmaması gereken en önemli nokta ise sosyal medyanın bir amaç değil araç olduğunu kabul ederek özellikle akıllı telefonlardan mobil erişime ve sosyal uygulamaların kullanımına yönelik kısıtlamalar oluşturabilmek.

     

    Sevgiyle Kalın!