Her insanın, her şirketin, her ekibin bir hedefi olmalı..
Bugün bunu Antalyaspor açısından ele almak istiyorum..
Bana göre, “dünya kenti olmak” gibi bir hedefi olan Antalya’nın futbol takımının da, “dünya takımı olmak” gibi bir hedefi olmalı..
Dünya takımı olmak..
Ütopik bir düşünce gibi geliyor insana değil mi?
Peki olamaz mı?
Yeter ki, bu hedefi koyacak bir “kafa”ya sahip olalım..
…
ÖNCE “HEDEF” KOYACAKSIN
Şu soruma cevap vermenizi istiyorum;
“Kümede kalmak” bir hedef olabilir mi?
34 maç oyna, bir kısmında yenil, berabere kal, bir iki galibiyetle bunları kapatmaya çalış..
Sonra da “kümede kaldık” diye sevinç naraları at..
Bana göre tam bir aldatmaca..
Kent halkı bunu istemiyor..
Ne istiyor?
Önce süper ligde şampiyon olacak, ardından Real Madrid, Barcelona, Bayern, Manchester gibi dünya devleri ile “dünya arenasında” didişecek bir takım istiyor..
Tabii ki, bu o kadar kolay değil..
Dünya kadar para harcayan 3 büyük takımın halini görüyoruz..
Önce bir “hedef” koyacaksın..
Ardından bu hedefe ulaşmayı isteyeceksin..
Sonra gereken plan ve programını yapacak, bunları adım adım uygulamaya sokacaksın..
3-5 yıl sonra o hedefe doğru “koştuğunu” görürsün..
Stadını da full doldurursun..
Tıpkı turizmde olduğu gibi, “günü kurtarma” peşinde olursan, aha da böyle kendini 3 puan aşınca bayram eder, yine de hiçbir şey olamazsın..
Bırak dünya arenasını, Edirne’den öteye bile gidemezsin..
Sonra da oturur, “bir Galatasaray maçına bile 15 bin seyirci geliyor, olmaz böyle şey” diye dövünürsün..
Bak; Beşiktaş şampiyon olmak üzere ve seyircisi full çekiyor..
Fenerbahçe, güya en çok taraftarı olan takım, ama stadın dörtte üçü boş..
Yani; bir hedefiniz olur, bunu gerçekleştirmek için çabalarsanız, seyirci işte o zaman sizi yalnız bırakmaz..
Hem maddi hem de manevi desteğini de esirgemez..
…
ÖZTÜRK ÇITAYI YÜKSELTTİ
Yıllardır, “Antalyaspor’un bir hedefi olmalı” diye yazıyorum..
İlk defa bu doğrultuda bir açıklama ile önceki gün karşılaştım.
Antalya İşadamları Derneği’nin (ANTİAD) düzenlediği kahvaltılı toplantıya katılan Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, “Antalyaspor’u şampiyon yapmak istiyoruz" dedi..
Buna nasıl sevindiğimi anlatamam..
Adeta Antalyaspor şampiyon olmuş gibi sevindim..
Bana göre Öztürk, “hedef”e giden yolda ilk adımı atmıştır..
Bunu başarır mı, bilemem..
Başarmasa da, artık çıtayı yukarı taşımıştır..
Beklentiler artmıştır..
Şu andan itibaren kulübün yöneticileri, teknik ekibi, futbolcuları, hatta malzemecisi ve seyircisi bile bu hedefi beyinlerine kazıyacaktır..
Ve takımda görev alan ya da alacak olan herkes, bu çıtayı daha yukarı taşıyabilmenin dayanılmaz ağırlığını hissedecektir..
Ve göreceksiniz; iyi ve akılcı bir planlama yapılırsa, (yıllarımızı alacak belki, ama) hedefe de ulaşılacaktır..
…
ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL
Öztürk’ün dediği gibi, “bir spor kulübünü iyi yerlere getirmek hiç kolay değil” elbette..
Bu lafının ardından ettiği, “biz Antalyaspor’u kendi zamanımızda inşallah şampiyon yapacağız” cümlesi, bir milattır artık..
Umarım, Antalya açısından “iyi günlere” yelken açarız..
Öztürk bu hedefine yürümeye çalıştığı sürece, (ne yapabilirsem) her şekilde destek olacağımı da buradan ilan ediyorum..
Ve bu kentten kazanan, bu kentin havasını soluyan, kentin nimetlerinden yararlanan herkesi de “destek olmaya” davet ediyorum..
…
Çok bekledik, nihayet hedef kondu..
Ali Şafak Öztürk’e bravo..
Şampiyonluk zor, ama imkansız değil..
Bu hedef Antalya’ya hayırlı olsun, hedefi koyanlara da kolay gelsin..