Bugünkü yazıma, “üzerine yüzlerce sayfa roman yazılacak” iki paylaşımla başlayacağım..
Ardından, muhatabı hükümet olan “çok önemli iki soruya” halkın verdiği cevabı aktaracağım..
Kim neyi niye söylüyor, kim kimin hizmetinde daha iyi anlayacaksınız..
Önce paylaşımlar..
…
akrtesu:
“Denizin altından otoyol ile kıtaları birleştiren, uzaya uydu fırlatan kişiye oy verenler cahil, ama ‘polise kim silah veriyor’ diye soran birine oy verenler aydın(!)..” (Öyle mi?)
birsel:
“Anıtkabir’e park yapıldığını 6 ay sonra, halı saha yapıldığını da 32 yıl sonra anlayanların Suriye’ye niye girdiğimizi hemen anlamalarını beklemiyoruz zaten..”
…
NE İŞİMİZ VAR SURİYE’DE?
Bunların değerlendirmesini siz yapacaksınız..
Şimdi gelelim, milletin kafasını karıştıranlara ve onlara halkın verdiği cevaba..
Önce soruları hatırlayalım:
1- Ne işimiz var Suriye’de?
2- Suriyeliler burada keyif yaparken, Mehmetçik Suriye’de onlar için niye can veriyor?
…
Bu soruları “cahil birileri” sorsa, anlayacağı kadar anlatır, sonrasını ona bırakırsınız..
Ama, bu soruları soranların hemen hepsi “okumuş-üfürmüş” kişiler..
Amaçları, her konuda yaptıkları gibi, hükümeti itibarsızlaştırmak ve kaos yaratmak..
İçlerinde zerre kadar vatan sevgisi olmayan bu kişiler, ”Tayyip gitsin de isterse Türkiye batsın” diyecek kadar bu ülkeye düşmanlar..
Yukarıda verdiğim paylaşımlarda yerin dibine sokuldukları halde, bunu kabullenecek kadar da onursuzlar..
…
İŞTE O SORULARA CEVAPLAR
Hatırlayın..
Kilis, DEAŞ mevzilerinden yapılan roketli saldırılar yüzünden 24 canını toprağa verdi..
O günlerde “Türkiye neden Suriye’ye gitmiyor” diyenler şimdi, “Suriye’de ne işimiz var” diye soruyor..
Bu çelişki bile onlara yeter..
Ama, bu sorulara yakınlarını kaybeden Kilisliler’den gelen tokat gibi cevapları yine de aktarmak istiyorum..
…
Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara diyor ki:
“Kentin dolayısıyla Türkiye’nin güvenliği El Bab ile Halep’ten geçiyor..
Terör örgütlerinden en çok biz zarar gördük, bunu canlı olarak yaşadık..
Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye’de bir güvenli bölge oluşturulması için yıllarca uğraştı, ancak tüm dünya gözlerini kapatıp bunu görmezden geldi..
Netice tüm terör örgütleri PKK’sından, PYD’sine, DEAŞ’ına kadar sınırımıza kadar gelip yerleşti, burası adeta bir bataklık haline geldi..
Sadece Kilis’e 100’ün üzerinde roket atıldı..
Korkuyla evlerimizde oturup ne zaman başımıza bir bomba düşecek diye bekler hale geldik..
Nihayetinde Fırat Kalkanı Harekâtı başladı, Allaha şükür bölgemiz tamamen terörden arındırıldı..”
…
DEAŞ saldırılarında 14 yaşındaki oğlu Mahmut Emre Arslan’ı kaybeden Selahattin Arslan da şöyle dedi:
“Kilis sürekli bombaların tehdidi altındaydı, hayatımız altüst oldu..
Sürekli bombaların korkusuyla yaşıyor ve şunu soruyorduk, ‘Ordumuz neden buna sessiz, neden Suriye’ye girmiyor?’..
Sınır ötesi operasyondan sonra Kilis’imize huzur geldi..
Kentten göçenlerin yüzde 90’ı da sınır ötesi operasyon başlatmasından sonra geri döndü..”
…
Suriye’de ne işimiz varmış, Suriyeliler burada keyif çatarken Mehmetçik niye Suriye’ye gitmiş, şimdi anlayabildiniz mi?
Gördüğünüz gibi, hepsi ülkemizin ve halkımızın güvenliği için..
Ötesini söyleyenlere asla aldırmayın/güvenmeyin..
…
KANALİZASYON TEMİZLİĞİ
Bugünkü yazımı, Araştırmacı-Yazar Yılmaz Dikbaş’ın 19 Aralık 2015 tarihli bir tespiti ile bitirmek istiyorum..
Bence bugünlere de cuk oturmuş..
…
“Terör örgütü PKK, Güneydoğu’da şehir merkezlerine hendekler kazdı, barikatlar dikti, mayınlar döşedi, pusular kurdu, silah yığınağı yaptı, camileri yaktı, okulları ve hastaneleri bombaladı..
Kürt kökenli vatandaşlarımızı öldürdü, evlerini başlarına yıktı, yüzlercesini evlerini, iş yerlerini bırakıp kaçmaya zorladı..
Terör örgütü PKK silahlı başkaldırıda bulunup bir iç savaş çıkarmak istedi..
Dünyada her egemen devletin yapacağı gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti de tüm güvenlik güçleriyle bu silahlı isyanı bastırmak üzere harekete geçti..
Büyük bir temizlik operasyonu başlattı..
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin yarı-başkanı şöyle diklenmiş:
‘Silip süpürme operasyonuymuş! Siz kimsiniz? Siz kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz!’
Birileri bu yarı-başkana şöyle demeli:
‘Evet, işte tam da senin söylediğin gibi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenlik güçleri şehirlerde, cadde cadde, sokak sokak, ev ev kanalizasyon temizliyor!’
Terör örgütü PKK’nın sonu, kanalizasyonda boğulup gitmekmiş!”
…
Eline/yüreğine sağlık sevgili Dikbaş..
Ve en başta yazdığım paylaşımları lütfen bir daha okuyun..
Sürç-i lisan ettimse, affola..