Bir HAYIR’cı okuyucum bir yazıma şu yorumu yapmış:
“Rejimi yıkamayacaksınız kardeşim.. Atatürk'üm kurduğu tam bağımsız laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti ve onun anayasası yaşayacak.. Bunu kafanıza sokun, ya da buyurun, Mekke var Medine var Tahran var...”
Bak bak bak, okuyanları neresinden vuruyor, “algı operasyonunu” görüyor musunuz?
Uyanık ya, “Türkiye laiklikten kopacak, halifelik gelecek” korkusu yaratıyor..
Bu tür “yalan”ı yiyen var, yemeyen var tabii..
Bir okuyucum da buna şu cevabı vermiş:
“Yok halifelik gelmez, kimse çıkıp kafasına göre halife olamaz, Cumhuriyet rejimi değişmez, korkutma milleti..”
…
Bunları okuyunca, sırf “ezbere konuşmasınlar, okumuyorlar bari konunun mimarından gerçeği öğrensinler” diye bu yazıyı yazma gereği duydum..
Umarım bunu okurlar..
…
CHP HALKTAN KAÇIYOR
"Cumhuriyet Halk Partisi halktan korktuğu için halka gitmek istemiyor..
Bir yandan halkın partisi olacaksınız, bir yandan halka gitmemesi için Anayasa Mahkemesine koşacaksınız..
Cumhuriyet Halk Partisi şunu çok iyi biliyor:
Halka gittiği zaman, halk yalanlara yanlışlara prim vermeyecektir..
Türk halkı bu Anayasa değişikliğinin ne getirdiğini, ne götürdüğünü emin olan bir köy kahvesine gidin, oradaki vatandaşların Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ve bütün siyasilerden daha sağlıklı bir değerlendirme yaptığını göreceksiniz..”
PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI
“Bugüne kadar Türkiye'de görev yapmış cumhurbaşkanlarından partisiz olanı bize göstersinler..
Atatürk'ün, İnönü'nün, Celal Bayar'ın partisi yok muydu?
Süleyman Demirel'in, Ahmet Necdet Sezer'in partisi yok muydu?
Halk mevcut sistemde yürütmeyi seçmiyor, parlamentoyu seçiyor..
Yeni sistemde, parlamentoyu da yürütmeyi de halk seçecek..
Vatandaşa sorulan soru şu:
Hükümeti sen doğrudan seçmek istiyor musun?
Seçilen cumhurbaşkanı da hükümeti şekillendirecektir..
Anayasa’daki değişiklik ile mevcut durum arasındaki fark bu..”
…
CHP'NİN 'TEK ADAM' İFTİRASI
“Cumhuriyet Halk Partisi 'tek adamlık' diyerek milletle alay ediyor..
Bu cumhurbaşkanlığı sistemine iftiradır, büyük bir yalandır..
Hükümet yasamanın içinden çıkmayacak, doğrudan halkın iradesinden çıkacak..
Hükümet şu an tasarı veriyor, yeni düzende tasarı veremeyecek..
Cumhurbaşkanı Meclis Başkanı'na, ‘benim şu yasaya ihtiyacım var’ diyecek..
Böyle bir şey, parlamentoyu yok etmez, aksine daha güçlü kılar..
Çünkü, yasa isteğini parlamenterler değerlendirecek ve karar verecek..
Mevcut sistemde böyle bir şey yok..
Bugün Cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedebiliyor mu, ediyor..
7 Haziran'dan sonra bu yetki kullanıldı mı, kullanıldı..
Peki Cumhurbaşkanı kendi görevine son verdi mi, hayır..
Evet, Cumhurbaşkanı da parlamentoyu feshedebilir ve seçime götürebilir..
Ama yapılan değişiklikte, ‘ey Cumhurbaşkanı, sen parlamentoyu seçime götürürsen kendi görevine de son vereceksin’ diyor..
Ama Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Atatürk'te olmayan yetkiyi bile veriyorlar’..
Allah'tan korkun, sanki ilk defa bu yetki verilmiş gibi söylüyor..
Yeni sistemde parlamentoya; ‘Cumhurbaşkanlığıyla anlaşamazsanız, kilitlenme olursa seçim kararı alarak cumhurbaşkanının görevine son verebilirsin" deniyor, bu yetki veriliyor..
Nasıl bir ‘tek adam’lıktır bu?
Görevine son verilebilir, denetlenebilir, yargılanabilir birinden diktatör mü olur?
Yeni düzen, Cumhurbaşkanı’nı işlediği iddia edilen bütün suçlardan ve yaptığı bütün icraatlardan sorumlu tutuyor, denetlenme, suçlanma, yargılanma imkanı getiriyor..”
…
“HAYIR”CILAR NE DİYECEK?
Kim söylüyor bunları?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ..
Kime söylüyor, bir ya da birkaç kişiye mi, HAYIR..
Milyonlarca kişinin izlediği bir TV programında 80 milyon TC vatandaşına söylüyor..
Ve görüldüğü gibi, HAYIR’cıların bütün iddialarını da çürütüyor, boşa çıkarıyor..
…
Biliyorum, “tek adam yönetimi geliyor, bir kişi bütün ipleri eline alıyor, Erdoğan yargılanmaktan korktuğu için bu sistemi getirmek istiyor, Cumhuriyet elden gidiyor, Türkiye İran gibi olacak, özgürlükler elden gidecek” diyen bu HAYIR’cı kesim, “koskoca Bakan”ın yalan söylediğini, milleti yanılttığını iddia ederek, “HAYIR”larına kılıf bulmaya çalışacak..
Soruyorum;
Bu kadar kişiye karşı HAYIR’cıların bu iddialarının doğru olmadığını ve “yeni Anayasa’nın neler getirdiğini açık-seçik söyleyen” biri, eğer aksi bir durum olursa 80 milyonun karşısında kaçacak bir delik bulamayacağını bilmiyor mu?
15 yıldır bu ülkeyi yöneten bir partiyi ve MHP’yi 80 milyonun önünde “YALANCI” durumuna düşürmeyi göze alabilir mi?
“Evet göze alır, yalan söyler, milleti yanıltır” diyenin aklından şüphe duyarım..
Ve kesinlikle “ARTNİYET” ve hainlik ararım..
…
KİME İNANACAKSINIZ ŞİMDİ?
Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim..
Hiçbir vatandaşımıza “EVET ya da HAYIR deyin” demedim, demiyorum..
Sadece “HAYIR kampanyası başlatıp yalan üreten MERKEZ’in sloganlarına kanmayın, dinleyin, okuyun, anlayın ve vicdanınıza sığınıp kararınızı verin” diyorum..
İşte Adalet Bakanı’nın açıklamaları..
MERKEZ’in ürettiği her HAYIR sloganını yalanlıyor..
Söyleyin şimdi;
Bu ülkenin Bakan’ına mı inanacaksınız, yoksa bu ülkenin sömürülmesini sağlayan sistemin kalması için HAYIR kampanyası yürüten MERKEZ’e mi?
Karar sizin..