CLOSE

Suggested:

    Rehavet felakete götürür

    Rehavet felakete götürür

    Lig yeni başlamış.

    Yeni bir yönetim göreve gelmiş.

    Herkes Antalyaspor’un nasıl bir sezon geçireceğini tartışıyor.

    İlk maç Antalya’da.

    Rakip Osmanlıspor.

    Antalyaspor iyi oynuyor, ancak galip gelemiyor.

    Ardından kardeş kulüp Alanyaspor ağırlanıyor.

    Kırmızı beyazlı takım maça iyi başlıyor, öne geçiyor. 

    İkinci yarıda birden bire duraklama dönemine giriliyor.

    Üst üste gelen iki gol Antalyaspor’a şok yaşatıyor.

    “Daha sezon başı. Elbette kötü günler geride kalacak” deniliyor ve umutlar gelecek maçlara bağlanıyor. Maalesef Konyaspor gelip 3 atıyor, Karabük’e gidiliyor 3 yeniliyor. Bütün olumsuzluklara rağmen umutlar Akhisar maçına taşınıyor. Antalyaspor harika oynuyor, tarihi farkı kaçırıyor. Ancak maç golsüz sona eriyor.

    “ Bu takım ne zaman galip gelecek” söylemleri yüksek sesle dillendirilmeye başlanıyor. 6. haftada bu kez Galatasaray kırmızı beyazlı takımı 3 golle uğurluyor. Umutsuzluk teslimiyeti getirir düşüncesiyle bu kez Rizespor maçı için iddialı sözler söyleniyor. Ama maalesef yine beraberlik. 

    Gelen vuruyor, giden vuruyor misali bu kez Beşiktaş Antalyaspor ağlarını 3 kez havalandırıyor. 

    Ligin dörtte biri geride kalıyor, ancak Antalyaspor 3 beraberlikle puan cetvelinin dibine demir atıyor. Üstelik de ligde galibiyeti bulunmayan tek takım durumunda. 

    Kiminle karşılaşsam, kiminle konuşsam “Ne olacak bu takımın hali?” diyor. “Henüz ligin başındayız, erken havlu atmak olmaz, umudunuzu yitirmeyin” diyorum, ancak beni dikkate almadıklarını da iyi biliyorum. Taraftar grupları “Geçmiş olsun. PTT 1. Lig hayırlı olsun” diye bana mesajlar atıyor. “Bir galibiyet yeterli. Alınacak bir 3 puan Antalyaspor’un üzerinde dolaşan karabulutları dağıtacak. Yeter ki bu üzerindeki ölü toprağı atsın” diyerek umut vermeye çalışıyorum. 

    Nihayet o dediğim gün 9. haftada geliyor. Belli ki yönetim de benim gibi düşünmüş ve Kayseri’ye özel uçak kaldırıyor. Kayserispor maçını son şans olarak gören taraftarlar da deyim yerindeyse Kayseri’ye çıkarma yapıyor. Ve o çok özlenen 3 puan geliyor. Yıldız futbolcu Samuel Eto’o penaltıdan attığı golle takımına adeta hayat veriyor.

    Antalyaspor artık oksijen çadırından çıkmıştır. Futbolcular zoru başaracaklarına inanmıştır. Bu inanmışlık Gençlerbirliği galibiyetiyle taçlanıyor. Eee Antalyaspor coşmuştu bir kere. Ver elini Trabzon. Kimse Antalyaspor’a şans tanımıyordu. Ancak dedim ya artık karabulutlar dağılmış rakip hiç fark etmiyor. Kırmızı beyazlı takım, Trabzonspor’u Trabzon’da yeniyor, hanesine 3 puan daha yazıyor. Yazmakla kalmıyor, rakibini ilk kez Avni Aker Stadı’nda mağlup etmeyi başarıyor. 

    Maçtan sonra yönetim ve teknik heyetle Trabzon Havaalanı’nda sohbet ediyoruz. Takımın durumunu tartışıyoruz. Bazı arkadaşlar Antalyaspor’un ilk beşi zorlayacağını ifade ediyor. Biz ise kümede kalsın diyerek olaya temkinli yaklaşıyoruz. 

    Evet, son 3 haftada alınan galibiyetler elbette önemli ve Antalyaspor’u istenilen yere şimdilik taşıdı. Ancak sezon başında “Bu takım düzelir” diyen biri olarak bu kez “Aman dikkat” diyorum. Zira futbolun şakası yoktur. Hele ki 3 puanlık sistemde her an her şey olabilir. Dolayısıyla yönetim, teknik heyet, futbolcu ve taraftar sakın ola ki işin ciddiyetinden kopmasın. Aksi halde rehavet bizi felakete götürür.

    Bu arada sezonu ilk beş içinde bitirebiliriz diyen arkadaşlara bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Düşme hattında olan ve 17. sırada bulunan Kayserispor’un 9 puanı bulunuyor. Yani bizimle arasında sadece bir maç var. Bilmem anlatabildim mi?