CLOSE

Suggested:

    Şaka gibi.. “Adaletsiz” Akaydın “adalet yürüyüşü”nde..

    Şaka gibi.. “Adaletsiz” Akaydın “adalet yürüyüşü”nde..

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde “adalet” yazan bir pankartla devam ettirdiği “adalet yürüyüşü” ile ilgili düşüncemi bir-iki kez aktardım..

    “Adalet sokaklarda değil TBMM çatısı altında sağlanır” dedim..

    Bu yürüyüşle dalga geçmedim, “ne güzel, spor yapıyorlar işte” demedim..

    Ama, bu yürüyüşün ülkemiz için ne kadar tehlikeler içerdiğini anlattım..

    Anlayan anladı, anlamayana bu saatten sonra söyleyecek bir sözüm yok zaten..

    Sadece şu kadarını söyleyeyim;

    Bu yürüyüş, “adalet” talep eden bir “yürüyüş”ten daha fazlası..

    Sadece, bunu görelim istiyorum..

    AKAYDIN DA ORADA

    Şunu iddia ediyorum;

    Bu yürüyüşle kimse “adalet” filan istemiyor..

    Adalet isteyenlerin, öncelikle “adaletli” olması gerekmez mi?

    Bakın şimdi..

    Kılıçdaroğlu’nun bu “adalet yürüyüşüne” AÜ eski rektörü, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve CHP milletvekili Mustafa Akaydın da katılmış..

    Düşünün manzarayı..

    “Adaletli” olması gereken, ama mahkeme kararını uygulamayarak adaletin tecelli etmesini engelleyen biri “adalet yürüyüşü”nde..

    Şaka gibi..

    Minibüslerle ve akıllı kartla ilgili mahkeme kararlarını hiçe saydı..

    Daha da önemlisi; belediyede işten attığı birinin görevine iadesini isteyen mahkeme ve Yargıtay kararlarını bile hiçe saydı..

    Hem de kendi partisinin bir üyesini mağdur etti..

    “ADALET”E BAKIN

    Olayı merak edenlere bunu hemen anlatalım..

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde 2010 yılının ekim ayından itibaren (Genel-İş Sendikası üyesi) çalışmaya başlayan Süleyman Konca’nın iş akdi,  25.06.2011 tarih ve 2011.018 karar no.lu bir disiplin kararı ile feshedilir..

    Konca Antalya 3. İş Mahkemesi’nde dava açarak göreve iadesini ister..

    Mahkeme de 2011/428 Esas ve 2012/236 sayılı kararıyla, “İş akdinin feshinin geçersiz sayılmasını ve kişinin işe iadesini” ister..

    Belediye kararı temyize gönderir..

    Yargıtay belediyenin itirazını reddeder, mahkeme kararını doğru bulur ve Süleyman Konca’nın işe iade edilmesi kararını onaylar..

    Ancak, Mustafa Akaydın bu kararı uygulamaz..

    Yani “adaletli” davranmaz..

    Ve bu “adaletsiz” Akaydın “adalet yürüyüşü”nde boy gösterir..

    “Adalet”le böylesine dalga geçen birinin, “adalet yürüyüşü”ne katılmasıyla ilgili söylenecek iki söz var;

    1- Yüzsüzlüğün bu kadarına pes..

    2- Ne adaleti, onlar adalet değil başka işlerin peşinde..

    ÇAKMA BİR EYLEM

    Diyeceksiniz ki;

    “Yüzlerce kişi yürüyor, Akaydın’ı niye örnek gösteriyorsun, bir tek Akaydın’la adalet yürüyüşü amacından sapar mı?”

    Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, yürüyen vekil ve yöneticilere iyi bir bakın bakalım, Akaydın’dan pek farkları var mı?

    Hatırlayın..

    FETÖ’yle bağlantılı “elemanları” için yüzlerce kilometre yol tepmeyi göze alan Kılıçdaroğlu, partisinden milletvekili seçilen gazeteciler Ergenekon kumpasından içeri tıkılıp sorgusuz sualsiz 5 yıl tutuklu bırakıldığında ne yapmıştı?

    Hiçbir şey..

    Bırakın “yürümeyi” kumpasçıların kalbine saplanacak sert bir açıklamayı bile çok görmüştü..

    Şimdi ben bunların “adalet” için yürüdüklerine nasıl inanayım?

    Kim nasıl isterse görsün, ama ben hala aynı yerdeyim..

    Bu eylem planlı programlı, amacı “kaos” olan çakma bir eylemden başka bir şey değil..