Salih'i, Bekir Asri'nin paylaşımı ile tanıdım. Onu tanıdığımda sonsuzluğa, Rahmeti Rahmana gitmişti.
Ayı, Marsı, gezegenleri paylaşmaya başlayan insanoğlunun yeryüzü kavgası bitmiyordu. Habil ve Kabil'le başlayan süreçte insanoğlunun kanı toprakla buluşmaya devam ediyor, insan esfele safilin iddiasına icraatlarıyla mührünü vuruyordu.
İşgal devleti siyonist israil, uluslararası hukuka, insan hakları beyannamesine aykırı hukuksuzluğuna bir yenisini SALİH'le ekledi.
Es-Salihi'nin annesinin gözü önünde kurşuna dizilmesi, katledilmesi, kan kaybederken çırpınışı, yaralı iken tıbbi müdahale almasına izin verilmemesi ve can çekişerek hayata veda ettiği anları annesinin yüzünde izliyordum. Bu kan donduran vahşete tanık olan annenin gözlerini sizde görmelisiniz... Bekir Asri'nin paylaşımını sosyal medya hesaplarımdan Facebook'ta paylaştım.
İşgalci İsrail askerleri, 32 yaşındaki Filistinli Muhammed es-Salihi’yi annesinin gözü önünde katletti! Bu katliamı Avrupa Birliği, NATO, Birleşmiş Milletler görmedi, duymadı, sessiz kaldı.
İşgalci İsrail askerlerinin Filistin’deki işgal ve katliamlarının ne ilki nede sonuncusu Salih.
Şimdi size Salihi anlatmak istiyorum.
Batı Şeria’nın Nablus kentinde yer alan el-Faria isimli mülteci kampında yaşayan ve bir süre önce işgalci İsrail tarafından tutsak edildiği hapishaneden serbest bırakılan 32 yaşındaki Filistinli Muhammed es-Salihi sadece can ve mal emniyetinin olduğu bir Filistin Devletinde yaşamak ve yuva kurmak istiyordu.
Salih'e can ve mal emniyetini çok gördüler!
es-Salihi, işgalci İsrail’in hapishanelerinde 3 yıl boyunca hukuksuzca tutulan Filistinli bir mahkûm...
Esir edildi, katledildi. İsrail için yetmedi.
Ölülere dahi saygı duymayan ve tarihin her dönemindeki zulmün daha büyüğünü başarmak için kendisi ile yarışan israil bilirim ki cehenneme koşmaktadır.
Yüreği sina çölü kadar kızgın, gözpınarları şelaler kadar çoşkun o ananın feryadı yine bilirim ki arşı titretmektedir.
Şimdi tüm dünya mazlumlarını dualarda zikretme vaktidir.
"HAYBER, HAYBER YA YEHUD!"