CLOSE

Suggested:

    Sensiz çok mutlu bir yer olurdu bu dünya..

    Sensiz çok mutlu bir yer olurdu bu dünya..

    Bugün de “pis insanlar”ı konuşalım biraz..

    Hatta tartışalım..

    Ve bakalım kimler “alınganlık” yapacak..

    HER YERDELER MAALESEF

    Pikniğe gidiyorsun, ormanı yakıyorsun..

    Sahile gidiyorsun çöpünü orada bırakıyorsun, adını duyduğun her kumsala, her tatil beldesine, her köye, her parka gidiyorsun çocuğunun altını değiştirdiğin bezini oraya atıyorsun..

    İçtiğin biranın şişesini arkandan kim toplayacak sanıyorsun?

    Yetmiyor pet şişeye işiyor, sidikli çöpünü de her yere bırakıyorsun..

    Nereye gitsek senin izlerini görüyoruz..

    Her dağ başında, her deniz kıyısında, her doğal parkta, her doğal güzellikte..

    Dünyanın en güzel, en özel, en eski tarihi eserlerine sahip olsak ne fayda, sen en mahrem mağaraların duvarlarına o saçma sapan adını yazıyorsun..

    Üstüne başına bakınca insana benziyorsun, ama ne yazık ki olamıyorsun..

    Çocukların karınca yuvalarını bozuyor, bön bön bakıyorsun..

    Sokak köpeğine taş atıyor, sırıtıyorsun..

    Kedinin yavrularını alıp ölümüne sebep oluyor, iyi bir şey yapıyor sanıyorsun..

    Kuşların yuvalarını dağıtıyor, kıs kıs gülüyorsun..

    Doğal yaşam parklarında soyları tükenmek üzere olan her canlıyı avlıyorsun, bir de fotoğrafını çekiyorsun..

    Sonra bunları sosyal medya da paylaşıyorsun..

    Ve buralardan bakılınca pek sosyal, pek afilli, pek modern, pek bilmem ne görünüyorum sanıyorsun..

    Kendinden başka hiç bir şeyi düşünmüyorsun..

    Yaşadığın gezegenin ve hatta oturduğun sokağın bile farkında değilsin..

    Saçlarını jöleleyip, kıçına da ‘kot'u çekince bir şey oldum sanıyorsun..

    Hatta kimi zaman turist avına çıkıp kitap okuyormuş gibi bile yapıyorsun..

    Oysa sen, ne okuduğunu anlayacak zekaya sahipsin, ne de dünyayı görecek gözlere..

    Yazık ki; biz de senin verdiğin hasarı tamir için kendimizi paralayıp duruyoruz..

    Keşke hiç doğmamış olsan..

    Sensiz ne mutlu olurdu bu dünya..

    ÇEKİRDEK ÇİTLEYEN EŞEKLER

    Ayhan Halit Eken’in bu paylaşımını görünce, yıllar önce yazdığım (6 Eylül 2012) bir yazıyı hatırladım..

    O yazıyı bugün sizlere bir kez daha sunmak istiyorum..

    Görün hal-i perişanımızı..

    Eskişehir 'de Başkan Yılmaz Büyükerşen 'Porsuk Çayı' kenarına park yapar..

    Parkın temiz kullanılmadığını ve bunun önüne geçmenin zor olduğunu bildiği için ilginç bir yola başvurur..

    Park'ın hemen girişine bir 'çekirdek çitleyen eşek' heykeli koydurur..

    Amacı, bundan utanıp, insanların parkı temiz tutmalarını sağlamaktır..

    Büyükerşen, 'çekirdek çitleyip parkı kirleten' eşeklerin sayısını bu sayede azaltabildi mi, bilmiyorum..

    Ama, Antalya'ya bu heykelden yüzlerce yapılıp, bütün parklara 'bitişik nizam' koydurmak lazım..

    Bunu niye yazdım?

    Muratpaşa Belediyesi, Fener Caddesi'ne boydan boya havuzlu-fıskıyeli-kameriyeli çok güzel yemyeşil bir park yaptı..

    Park, çevresindeki bütün binaların rantını bile arttırdı..

    Bu parka, günün her saatinde insanlar gelip serinlesin, otursun, bir şeyler yesin-içsin, hatta piknik yapsın diye 'bank' yerine 'piknik masaları' kondu..

    Ama ne yazık ki, insanlarımız hiç kıymetini bilmiyor..

    Gidin bakın..

    Her sabah masaların birçoğunun üzerinde yenilmiş-içilmiş, ama poşetler, kesekağıtları, şişeler, kağıtlar olduğu gibi bırakılıp gidilmiş..

    Çekirdekler çitlenmiş, kabukları yerlerde uçuşuyor..

    Oysa oturdukları masaların 2-3 metre ötesinde çöp kutuları var..

    Hanımefendiler veya beyefendiler, zahmet edip de atıklarını bir poşete koyup çöp kutusuna bile atmıyor..

    Elbette 'temiz ve temizliğe önem veren' insanlarımız var..

    Ancak, ben -istisnaları hariç- 'pisliği bu kadar seven' bir millet görmedim..

    Güvenlik ve temizlik elemanları bazen ikaz ediyormuş..

    Aldıkları cevaba bakın:

    'Belediyenin işi ne, temizlesin..'

    İşte bu noktada ister istemez 'çekirdek çitleyen eşek heykeli'ni düşünüyorsunuz..

    Bulundukları çevreyi kirletip, 'belediyenin işi ne, temizlesin' diyenleri, eşeğin seviyesine bile çıkarmam..

    Bu pislik dolu parkın sadece Fener Caddesi'ndeki olduğunu sanmayın..

    Antalya'da irili-ufaklı ne kadar park varsa, inanın hemen hepsinde 'aynı pisliği' görmeniz mümkün..

    Belediye tabii ki temizlik yapacak..

    Ama, bizler de insan olarak kirletmemek için elimizden geleni yapmalıyız..

    İnsanlık bunu gerektirmez mi?

    Ne dersiniz?

    Çekirdek çitleyen eşek heykeli, Antalya insanına caydırıcı etki yapabilir mi?

    DEĞİŞMEYE NİYETİMİZ YOK

    Gördüğünüz gibi, aradan yıllar geçmiş, ama manzaramız hiç değişmemiş..

    Telefonlar, evler, otobüsler, duraklar bile akıllanıyor da, “insan” hiç akıllanmıyor maalesef..