CLOSE

Suggested:

    “Türkiye zayıflarsa sulayın, güçlenirse budayın..”

    “Türkiye zayıflarsa sulayın, güçlenirse budayın..”

    “Anayasada değişikliğe yalnız CHP değil, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa Birliği, HDP, PKK ve en önemlisi ABD karşıdır..

    Tarihin derinliklerine inersek hep şunu görürüz:

    Batı’nın bizim için uygun gördüğü şeyler aleyhimize, karşı çıktığı her şey de lehimize gelişmiştir..”

    Dış politika yazarı, emekli albay, avukat Mustafa Necati Özfatura, 18 Ocak tarihli ve “Anayasa Meselesi” başlıklı yazısında bunları söylüyor..

    Ve şöyle devam ediyor:

    DEĞİŞİKLİK CHP İÇİN FIRSAT

    Başkanlık sistemine karşı çıkan CHP iktidarında 1923-1950’de Mustafa Kemal ve İnönü fiilen başkan idiler..

    Geleceği bilemeyiz ama şu andaki şartlara göre CHP’nin iktidarı imkânsız gibi..

    Ama, yeni Anayasa değişikliği ile CHP’li biri Cumhurbaşkanı olabilecektir..

    Anlayın artık, Türkiye’nin güçlenmesini Hıristiyan Batı istemiyor..

    Churchill'in vasiyetini gözardı etmeyin..

    Diyor ki;

    “Türkiye zayıflarsa sulayın, güçlenirse budayın.. Bunu yaparken de iç savaş ya da klasik savaşı tercih edin..”

    Son yıllardaki gelişmeler, bu vasiyetin yerine getirildiğini göstermiyor mu?

    Güçlü devletin dostu, zayıf devletin düşmanı çok olur..

    CIA liderliğinde FETÖ'cülerin 15 Temmuz gecesi yapamadıklarını dış güçlerin medya ve çeşitli destekleriyle tahrik ve teşviki ile Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde bazı fanatik CHP’liler, HDP’liler, FETÖ'cüler ve bazı aydınlarla tamamlamak istiyor..

    Yıllardır Kılıçdaroğlu’nun "Anayasa’da değişiklik olursa kan dökülür" tehditleri ile ne mesaj verilmiştir?

    “BATIYI TAKLİT” İÇİN YIKILDI

    1923-1950 dönemi tek parti rejimi idi ve demokrasinin “D”si bile yoktu..

    "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü sadece bir slogandı..

    TBMM halkın millî iradesini temsil etmiyordu..

    O tarihteki hatıralara göre, bazı illerin milletvekilleri temsil ettikleri ilin ismini dahi ilk defa duyuyordu..

    1000 yıllık Türk-İslam medeniyeti Batı’yı taklit için yıkıldı..

    Harf devrimi ile İslam harfleri yerine İncil’in Latin harfleri kabul edildi..

    633 yıl bu millete hizmet eden yalnız askerî değil ilim, sanat ve her konuda sayısız zafer ve eserler kazandıran, Osmanlı Hanedanı sürüldü..

    Ve sefalet içinde yaşarken, onların kazandırdığı saraylarda onları sürgüne gönderenler sefa sürdü..

    Fes ve kalpak yerine halkın başına “Ağlama Duvarı”nda ağlayan dindar Yahudi’nin şapkası zorla giydirildi..

    İtiraz eden idam edildi..

    Saltanat, hilafet İngilizlerin isteği ile kaldırıldı..

    Ve sadece 2 gün sonra Lozan Antlaşması Avam ve Lordlar Kamaras’ında tasdik edildi..

    Takvimden ölçü aletlerine kadar her bir kalem değiştirilirken halkın millî iradesine soruldu mu?

    Hatta İnönü, "devletle ilgili meseleler içki sofrasında konuşulmasın" dediği için Başbakanlık görevinden alındı..

    İsviçre’den alınan medeni hukukun bazı yerlerinde, "bu madde Yuhanna İncilinden alınmıştır" yazar..

    Tanzimat Fermanı hazırlanırken Avusturya Başvekili Prens Maternik Osmanlı hükûmetine yolladığı mektupta, “bizi taklit etmeyin Osmanlı yıkılır, Batıcılık Hıristiyanlıktır” yazılı idi..

    Lozan’da ABD’nin gözlemcisi, Cumhuriyetin ilanında ise ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olan John Grew, "İslamiyet Türkiye’nin medeniyetidir" demiştir..

    CHP “MİLLİ İRADEYE” HEP KARŞI

    Geçmişte halkın millî iradesini hiçe sayarak yalnız rejimi değil, sosyal hayatı, medeniyeti değiştiren CHP, şimdi yine milli iradeye karşı..

    Şunu herkes bilmeli ki;

    Anayasada yapılan bu değişiklikler “rejim değişikliği” değildir..

    Şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sınırsız yetkisi var ve hiç sorumluluğu yok..

    Yeni Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı’nın yetkileri sınırlı olacak ve sorumluluğu artacak..

    Diyeceğim o ki..

    Meclis’i arenaya çeviren CHP ülkeyi de karıştırabilir..

    Bazı dış ve iç güçlerce verilen diğer bir mesaj da şudur:

    “12 Eylül 1980 darbesi öncesi gibi, meclisin itibarını sıfırlayarak darbeye zemin hazırlıyoruz..”

    AKLINIZ VAR VİCDANINIZ VAR

    Mustafa Necati Özfatura’nın bu dediklerine katılırsınız ya da katılmazsınız, o size kalmış..

    Ama, ister EVET’çi ister HAYIR’cı tavır sergilesin, bu tür “bilgilendirici” yazıları-yorumları okumalıyız..

    Herkesin bir aklı ve vicdanı var..

    Önce konuyu iyi anlayacak şekilde öğrenmek, sonra da öğrendiklerinizi akıl-vicdan süzgecinden geçirerek iradenizi yansıtmak istemez misiniz?