CLOSE

Suggested:

    Virüs tehlikesi ve gram altın fiyatlamaları

    Virüs tehlikesi ve gram altın fiyatlamaları

    İnsanlığın değer saklama aracı olarak kullandığı ve verdikleri kıymet, yüzyıllardır devam etmekte. Bu durum günümüzde bu niteliğini koruyan bir görünüm çiziyor. Koronavirüs tehdidinin, bütün dünyayı sarması sonrasında hem sosyal boyutta hem de ekonomik boyutta sıkı tedbirler alınıyor. Bu olayların ışığında altın ise öne çıkan bir varlık olarak talep görüyor. Bu durumu aşağıdaki şekilde özetlemeye çalıştık.

    2019 yılını kapatmaya hazırlanırken, koronavirüs (Covid-19) ile karşı karşıya geldik. Çin’in Wuhan kentinden ortaya çıkan virüsün küresel boyuttaki tehdidi, ekonomilerin üzerindeki etkisini gösterdi. Öncelikle Çin’de Şubat 2020 PMI verileri etkili düşüşler gösterdi; imalat PMI 51,1’den 40,3’e, hizmet PMI ise 51,8’den 26,5’e geriledi. Bu durum ABD PMI verilerinde ise hizmet PMI verisinde ise daha fazla etkisin gösterdi. İmalat PMI 50,7’den 49,2’ye; hizmet PMI 49,4’ten 39,1 seviyesine geriledi. Avrupa Bölgesinde ise Mart 2020’de imalat PMI 49’2’den 44,8 seviyesine gerilerken; hizmet PMI 52,6’dan 28,4’e düşüş gösterdi.

    Virüs endişeleri ve ekonomilerin yavaşlayabileceğine dair işaretleri göz önüne alan merkez bankaları, genişleyici para politikaları uygulamasına gittiler. Hatta koronavirüsün olası etkileri göz önüne alındığında, Fed başta olmak üzere bazı merkez bankası acil olarak toplanma kararları aldılar. Fed 2 kez acil faiz indirimi sonrasında politika faiz oranını %0,00 - %0,25 aralığına çekti. Fed verdiği mesajlarda ekonomiye sınırsız desteğini sunacağını belirtti. İngiltere Merkez Bankası da 2 kere yaptığı acil faiz indirimleri sonrasında, politika faiz oranını %0,1’e indirdi. TCMB de bu duruma ayak uydurarak, planlı toplantısı öncesinde 100 baz puan indirimiyle, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %9,75’e indirdi.

    Panik satışlarının etkisini gösterdiği bu esnada, düşen altın fiyatları, merkez bankalarının attığı adımlar ve riskten kaçışla birlikte tekrar toparlanma yaşadı. Dolar Endeksinin 2017 Ocak ayından sonra ilk kez 103 seviyesine kadar yükselmesinin ardından tekrar aşağı yönlü hareket etmesi, 1450 seviyesine kadar düşen Ons Altın fiyatının, 1640 seviyesine doğru yükselişler kaydetmesine imkan tanıdı. Bu esnada Türkiye tarafında, Şubat 2020 enflasyonu %12,15’ten %12,37’ye yükseldi. Bu durumla birlikte TCMB’nin faiz indirim kararının alınması, USDTRY paritesinde yukarı yönlü fiyatlamaların oluşmasına olanak sağladı. USDTRY kuru en son 2018 Eylül ayında gördüğü 6,60 seviyesini test etti. Her iki olayı da göz önüne aldığımızda Gram Altın fiyatında bir miktar geri çekilmenin ardından, pozitif eğilimine devam ettiği gözlemlendi.

    Koronavirüsün dünyayı sarstığı bu durum göz önüne alındığında, orta vadeli görünümde Fed’in ve TCMB’nin genişleyici para politikalarına başvurmaları ve devam edip etmeyecekleri önümüzdeki süreçte takip edilecek önemli başlıklar arasında yer alıyor. Eğer virüs endişeleri beklenenden uzun sürer ve piyasada para miktarı artmaya devam ederse hem ons altın hem de gram altın fiyatlarında yükselişlerin gözlemlenebilir. Aksi durumda ise ters etkiler yaşanabilir. Ayrıca orta vadeli görünüm açısından Türkiye ve ABD arasındaki enflasyon farkı da takip edilebilir. Türkiye aleyhine oluşabilecek enflasyon farkının, Türk Lirası karşısında ABD Doları’nın değer kazanabileceği beklentilerini gündemde tutabilir. Yine tam tersi durumda ise TL’nin değer kazanması beklenebilir. 2020 yılında ABD enflasyonunun, koronavirüs endişesinin yarattığı daralma beklentileri ve petrol fiyatlarındaki negatif fiyatlamalar ile Fed’in enflasyon ön görüsünde sapmalara yol açabilecektir. Bu beklentinin takibi açısından her iki ülke merkez bankalarının atacakları adımlar ve virüsün talep üzerindeki etkileri de yakından takip edilmelidir.

    Özetle, virüsün küresel ekonomide durgunluk beklentilerini devreye soktuğu ve genişleyici para politikalarının yaşandığı bu süreçte, altının hem ons bazında hem de gram bazında yukarı yönlü fiyatlamalarına şahitlik edebiliriz.

     

    Gram Altın’ı teknik olarak incelediğimizde, 21 periyotluk üstel hareketli ortalamanın (324,60) desteklediği 320,00 – 325,00 bölgesini takip etmekteyiz. Fiyat 320,00 – 325,00 bölgesi üzerinde hareket ettiği sürece, pozitif beklenti ön planda olabilir. Yükseliş eğiliminin devamı için 338,70 seviyesinin (Mart 2020 zirvesi) tutumu takip edilebilir. 338,70 seviyesinin (Mart 2020 zirvesi) aşılması durumunda pozitif yönlü beklenti pekişebilir ve 343,00 – 350,00 – 360,00 ve 370,00 seviyelerine doğru çıkışlar söz konusu olabilir.

    Yukarı yönlü fiyatlamanın 338,70 seviyesi (Mart 2020 zirvesi) ile sınırlı kalması durumunda, 334,00 – 330,00 ve 325,00 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Olası düşüşlerin 320,00 – 325,00 bölgesinde sınırlı kalması durumunda, yeni yükselişler gözlemlenebilir. Bu sebeple, negatif beklentinin pekişebilmesi için 320,00 – 325,00 bölgesinin kırılmasına ve bölge altında kalıcı fiyatlamaların oluşmasına ihtiyaç duyulabilir. Bu durumda 313,00 ve 309,60 seviyelerine doğru fiyatlamalar gündeme gelebilir. Bu tip bir geri çekilmede dahi, daha öncesinde ana trendi takip eden 75 ve 89 periyotluk üstel hareketli ortalamaların desteklediği 305,00 – 309,60 bölgesi ve üzerinde kalmaya devam ettiği sürece, pozitif yönlü ana trend korunabilir. Dolayısıyla düşüş isteğinin devam edebilmesi için 305,00 – 309,60 bölgesinin kırılmasına ihtiyaç duyulabilir.


    Hibya Haber Ajansı