Fed Başkanı Powell’ın dün yaptığı konuşmada ekonomi üzerindeki aşağı yönlü risklere vurgu yaparak toparlanmanın uzun zaman alabileceğini ifade etmesi yeni güne başlarken piyasaların güç kaybetmesine neden oluyor. Küresel piyasalardaki zayıflığın açılış itibariyle Borsa İstanbul’a da negatif yansımasını bekliyoruz. Günün devamında ise ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvurularını izleyeceğiz. Başvuruların önceki haftalara kıyasla azalarak 2,5 milyon seviyesine doğru geri çekilmesi bekleniyor. Ancak öyle olsa bile mevcut rakamlar Mayıs ayında istihdamda bir kez daha ciddi kayıplar yaşanacağına işaret ediyor.
Yurtiçinde ise Mart ayı sanayi üretimi endeksini takip edeceğiz. Foreks anketine göre takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yıllık bazda %2,3 artış göstermesi bekleniyor. Beklentilere paralel bir rakam oluşması durumunda sanayi üretiminde ilk çeyrekteki ivme kaybı limitli kalacak. Ancak trend açısından daha net bir tablo ortaya koyan üç aylık ortalama yıllık büyüme belirgin şekilde gerileyerek Nisan ayı verileri öncesinde negatif sinyaller verecek. Bu durum hemen hemen tüm dünyada olduğu gibi ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisinde de keskin bir geri çekilme olacağına ilişkin beklentileri destekler nitelikte.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul yeniden 100 binin üzerinde ancak Powell’ın konuşması sonrasında küresel risk iştahı düşük. Küresel risk iştahının salgının yeniden artış gösterebileceğine ilişkin endişelerle kırılgan bir zeminde seyretmesine karşın son iki işlem gününde çok daha dirençli bir görününüm sergileyen BIST-100 endeksi yeniden 100 bin seviyesini aştı. Endeksin sergilediği göreceli iyimserlikte özellikle TL üzerindeki baskının hafiflemesinin önemli rol oynadığını söylemek mümkün. Dolayısıyla haftanın geri kalanında da TL’nin sergileyeceği performansı yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Hem teknik hem de psikolojik anlamda önemli olan 100 bin seviyenin üzerinde kalınması durumunda hisse senetlerinde iyimserliğin daha fazla güç kazanması beklenebilir. Ancak Fed Başkanı Powell’ın ekonomi üzerindeki aşağı yönlü risklere vurgu yapmasının açılış itibariyle Borsa İstanbul’a da negatif yansımasını bekliyoruz. Bu da endeksin yeniden 100 binin altına sarkacağı anlamına geliyor.
EUR/USD’de bant hareketi geçerliliğini koruyor. Teknik açıdan bakıldığında paritenin zaman zaman etkili olan satış baskısını 1,0750 ana desteğinin üzerinde karşılaması yukarı yönlü hareket alanının korunmasını sağlıyor. Ancak risk iştahının küresel ölçekte düşük kalmaya devam etmesi ve Fed’in daha fazla faiz indirimine sıcak bakmaması doların önemli bir baskı hissetmesine izin vermiyor. Bu kapsamda bir süredir olduğu gibi fiyatların ağırlıklı olarak 1,0800-1,0850 bandında hareket ettiğini görüyoruz. Bugün işsizlik maaşı başvuruları dışında önemli bir veri akışının olmadığını da düşünürsek söz konusu tablonun geçerli kalmaya devam edeceğine inanıyoruz..
USD/TL 7,00’nin altında kalmaya devam ediyor. BDDK kararları sonrasında diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışan TL bu eğilimini korumaya çalışıyor. Ancak yurtdışında risk iştahı düşük kaldıkça bunun TL varlıklara yansımasının da negatif olabileceğini unutmamak gerekiyor. Bu noktada TL’deki değer kazanma eğilimine Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin şimdilik çok fazla eşlik etmediğini görüyoruz. Risk priminin de azalması durumunda bunun TL açısından daha iyimser bir zemin hazırlayacağını söylemek mümkün. Böyle bir senaryoda kurun 6,95’e doğru geri çekilme potansiyeli de artacaktır.
Ons altın 1715 doları aşmakta zorlanıyor. Powell’ın aşağı yönlü risklere vurgu yapan konuşmasının ardından ons altın destek bulmuş olsa da yatırımcıların güçlü şekilde pozisyon almadan önce görünümün biraz daha netleşmesini beklemek istemeleri 1715 doların üzerinde zorlanmasına neden oluyor. Korona virüsün özellikle ABD’de önemli bir endişe kaynağı olarak kalmaya devam etmesi altın fiyatlarında geri çekilmelerin sınırlı kalmasını sağlarken CFTC vadeli işlem kontratlarında da önemli bir çözülme görmüyoruz. 1700 doların üzerinde kalınması yukarı yönlü hareket alanı yaratsa da anlamlı bir iyileşmeden söz edebilmek için 1715 doların aşılması gerektiğine yönelik görüşümüzü koruyoruz.
Kaynak:ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı