Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını ile mücadelenin kahramanları onlar. Doktorlar, hemşireler, sağlık teknikerleri, hastabakıcıların da aralarında bulunduğu sağlık personeli, gecesini gündüzüne katarak fedakarca çalışıyor. Üsküdar Üniversitesi’nin çeşitli programlarında eğitimlerini sürdüren hemşireler, bu zorlu günlerde eğitimlerine ara verilmesine rağmen sahada çalışıyorlar. Sahada olmanın kendileri için çok anlamlı olduğunu belirten genç hemşireler üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştıklarını belirtiyor.
Bu arada Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Lisans, aynı zamanda Fen Bilimleri Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Yüksek Lisans öğrencisi Orhun Karakuş da Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları kapsamında Covid-19 Tanı Merkezlerinin Kurulması Projesinde uzman genetik mühendis olarak görev yapıyor.
Üsküdar Üniversitesi’nin çeşitli programlarında eğitimlerini sürdüren hemşireler, bu zorlu günlerde eğitimlerine ara verilmesine rağmen sahada çalışıyor. Sağlık Bilimleri Ensititüsü Psikiyatri Hemşireliği Doktora öğrencisi Tülay Demiray, Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans öğrencisi Feyzanur Karadağ ve Perfüzyon Teknikleri öğrencisi Merve Demirli Can, NPİSTANBUL Beyin Hastanesinde hemşire olarak görev yapıyor.
Hemşire Tülay Demiray: “Bu süreç benim için önemli bir deneyim”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ensititüsü Psikiyatri Hemşireliği Doktora öğrencisi Tülay Demiray, bu dönemde hastanede görev yapmanın kendisi için çok önemli olduğunu belirterek aynı zamanda önemli bir tecrübe edindiğini söyledi.
Hemşire Tülay Demiray: “Olumlu bakmak için kendime söz verdim”
Dünyada ve ülkemizde etkili olan salgının hem bireysel hem de toplumsal olarak etkileri olduğunu kaydeden Tülay Demiray, “Hepimiz çok etkilendik. Beklenmeyen bir durum ile karşılaşmak herkes için ilginç bir deneyim oldu. Ama sürecin başından itibaren olumsuz düşünmedim, düşünmüyorum. Bireysel olarak; kendimi, sevdiklerimi, arkadaşlarımı ve hastalarımı hem fiziksel hem de psikolojik olarak desteklemeye çalışıyorum. Bu tarz süreçler ancak sorunu soğukkanlılıkla analiz ederek, doğru çözümler bulunarak yönetilebilir. Bu konuda olumlu bakmak için kendime söz verdim. Olumsuz senaryolara kendimi kapattım. Olumlu ve soğukkanlı olmaya gayret ediyorum. Bu süreçte uzman kişileri dinliyorum. Bu süreç benim için çok değerli bir deneyim oldu” dedi.
Bu olağanüstü sürecin kendine her anlamda büyük kazanımlar sağlayacağını kaydeden Tülay Demiray, “Bu süreç olağanüstü bir süreç. O yüzden daha büyük bir deneyimle hem çalışmaya hem de doktoraya devam edeceğimi düşünüyorum. Travmalar öğreticidir, deneyimdir. Hem akademik süreçte hem de sahada oldukça önemli bir deneyim benim için” dedi.
Hemşire Tülay Demiray: “İyi ki hemşireyim”
Hemşireler olarak bu dönemde yaptıkları görevin zor ama çok anlamlı olduğunu kaydeden Tülay Demiray, “Ama iyi ki hemşireyim dediğim, belki yaşamımda bir daha karşılaşamayacağım bir sürecin içindeyim. Sağlık ve hastalık süreçleri insanların en hassas zamanlarıdır. Biz hemşireler olarak sağlık ekibinin en vazgeçilmez ekip üyeleriyiz. Bunu bu süreçte daha fazla hissettik. Meslek yaşantımıza başlarken; din, dil, ırk ayrımı yapmadan, hastalarımızın tek ve biricikliğine özen göstererek hastalarımıza bakım vereceğimize yemin ettik. Ve dünyadaki tüm hemşirelerin bu şekilde özveri ile çalışyor olmaları çok gurur verici. Biz de hastanemizde çalışan tüm hemşire arkadaşlarımla elimizden geleni yapıyoruz. Diğer taraftan tüm hemşirelik birliklerinin organize olması, çok değerli akademisyen hocalarımızın sahada çalışan meslektaşlarımıza destekleri çok önemli, mutluyum bu anlamda da” diye konuştu.
Bu günlerde mesleğini yaparken zorlanmadığını kaydeden Tülay Demiray, “Bu süreçte de meslektaşlarımın desteği, insanların birbirine yardımcı olması zorlukları aşmada yardımcı oluyor. Kısa süreli hedefler belirleyerek ilerlemek olumlu sonuçlar aldığımda mutlu olmama yetiyor. Zaten sürecin başında kendime verdiğim söz buydu. Hastalarımızın iyileşerek taburcu olması bu süreçte bizi elbette çok daha mutlu edecek” dedi.
Hemşire Feyzanur Karadağ: “Beni en çok zorlayan hasta yakınlarının psikolojileri”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans öğrencisi Feyzanur Karadağ, eğitime verilen aranın ardından NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nde hemşire olarak çalışıyor.
Covid-19 salgınının etkisinin hissedildiği bugünlerde görev yapmanın kendisi için çok anlamlı olduğunu belirten Feyzanur Karadağ, “Yaşanan salgın elbette herkes gibi beni de üzdü ama bir hemşire olarak görevimi en iyi şekilde yapmak için çalışıyorum. İlk başlarda biraz zorlandım. Beni en çok zorlayan o hastaların ve yakınlarının psikolojisini anlayarak onlarla yaşamaktı. Ama şimdi zorlanmıyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum. Hastalarımıza daha iyi bakım vermeye, bakım verdiğim hastalarımızı psikolojik olarak rahatlatmak için elimden geleni yapıyorum. Vaka sayılarını her gün yakından takip ediyorum” diyor.
Hemşire Feyzanur Karadağ: “Uzaktan eğitime devam ediyorum”
Salgın nedeniyle eğitimlerine ara vermek zorunda olduklarını kaydeden Feyzanur Karadağ, “Bu günleri en kısa zamanda atlatmayı umut ederek eğitimime uzaktan devam ediyorum, alanımla ilgili gelişmeleri takip ediyorum. Tez döneminde olduğum için tezimle ilgili makaleler okuyorum” dedi.
Salgınla ilgili toplum genelinde bir bilinçlenme olduğunu gözlemlediğini kaydeden Feyzanur Karadağ, “Korunma anlamında büyük bir artış söz konusu, tedbirlerimiz arttı, toplum olarak bilinçlendik diyebilirim. Sağlık alanında önemli çalışmalar yapıldığını düşünüyorum. Hem hastaların hem sağlık personelinin korunması anlamında iyi bir aşama kaydettiğimizi düşünüyorum” dedi.
Hemşire Merve Demirli Can: “Tek başıma sanki enfekte biri gibi yaşıyorum”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Perfüzyon Teknikleri 1. Sınıf Öğrencisi Merve Demirli Can da NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapıyor. Böyle zorlu bir süreçte sağlık alanında görev yapmanın kendisi için çok önemli olduğunu kaydeden Merve Demirli Can, “Biz sağlık personellerine bu kadar ihtiyaç olan bir zamanda hastalara yardımcı olmak, böylesine zor zamanlarda yanlarında bulunmak gerçekten çok gurur verici bir his” dedi.
Bu süreçte kendisinin de kişisel hijyene dikkat ettiğini, uyarıları dikkate aldığını kaydeden Merve Demirli Can, “Sağlık çalışanı olduğum için ben de sosyal izolasyon kurallarına uygun yaşıyorum. Tek başıma sanki enfekte biri gibi yaşıyorum. Adım atarken bile taşıyıcı olabilme ihtimalim veya enfekte bir kişiye temas edip virüsü taşıma ihtimalini düşünüyorum. Bu bazen kötü hissettiriyor. Ülke olarak çok zorlu bir süreçten geçiyoruz ancak her şeyin daha iyi olacağını ve bu zorlu günleri geride bırakarak güzel günler göreceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Covid-19 Tanı Merkezinde görev yapıyor
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Lisans, aynı zamanda Fen Bilimleri Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Yüksek Lisans öğrencisi Orhun Karakuş da Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları kapsamında Covid-19 Tanı Merkezlerinin Kurulması Projesinde uzman genetik mühendis olarak çalışıyor.
Alanında uzman isimlerden hem teorik eğitim hem uygulamalı eğitim alan Karakuş, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı iş birliğince yürütülen Covid - 19 Tanı Merkezlerinin Kurulması Projesinde yer alıyor. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzman mühendis olarak görev yapan Karakuş, Covid-19 Tanı Merkezinin dört günde kurulduğunu belirterek “Türkiye'de en çok test Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid- 19 Tanı Merkezinde uygulanıyor” dedi.
Hibya Haber Ajansı