Yurt Haber, 14 Nisan (HİBYA) - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve komuta kademesinin gerçekleştirdiği toplantıda, Koronavirüs (KOVİD-19) ile mücadele kapsamında yeni er alınmayacağı için Kasım 2019’da askerliğe başlayanların görev süresi 1 ay daha uzatılmasına karar verildi.
Akar, Nisan’da askere alınacak 53 yükümlünün de “silah altına alınmasının ertelenmesinin” değerlendirildiğini belirtti.
Savunma Bakanı Akar’ın açıklamasından satır başları:
“Bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde gözümüz gibi sakındığımız Mehmetçik ile yeni gelecek evlatlarımızın salgına karşı korunması maksadıyla daha önce kritik dönemlerde uyguladığımız gibi Nisan ayında askere alınacak 53,000 yükümlü gencimizin silah altına alınmasının ertelenmesinin, birliklere yeni er gelmeyeceği için de Kasım 2019 celp döneminde silah altına alınanların hizmet süresinin bir ay uzatılmasının ve bir ay sonra konunun yeniden incelenmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.”
“Bu doğrultuda salgınla daha sistematik mücadele edebilmek amacıyla, sürecin planlama, koordinasyon ve yönetimi için, Bakanlığımız bünyesinde Koronavirüs ile mücadele sistemi içerisinde, geçen celp döneminde yurt içinden gelen yaklaşık 35,000 gencimiz ile 1 Mart 2020 tarihinden itibaren yurt dışından gelen 659 personelimizi herhangi bir risk olmaması için 14 gün gözetim altında tuttuk. Bugüne kadar 93'ü erbaş ve er olmak üzere KOVİD-19 semptomlarına rastlanan toplam 223 personelimizi kontrol altında tutmaya devam ediyoruz.”
Aldığımız tüm bu tedbirlere rağmen, celp ve terhislerin bu aşamada yapılmasının, Mehmetçik, toplum ve TSK için bir risk oluşturduğunu değerlendirdik. Önümüzdeki dönemde Jandarma dahil 53 bin kişi celp kapsamında gelecek, 66 bin kişi de terhis olacaktır. Yurdumuzun her köşesinde ve yurt dışında görev yapan Mehmetçiğin bu görev değişimi yurt çapında en az 120,000 kişilik çok kapsamlı bir hareketliliğe sebep olacaktır. Aile bireyleri ve diğer yakınları dikkate alındığında bu rakamın 500,000’lere varacağı değerlendirilmektedir. Kışladan sağlıklı çıkanların evlerine, evlerinden sağlıklı çıkanların kışlalara virüs bulaşmadan ulaşmaları bu ortamda çok riskli ve hatta mümkün de olmayabilir. Bu da hem TSK için hem de aileler ve toplum için büyük tehlike ve risk demektir. Bu hareketlilik, bugüne kadar karantina, şehirlerin izolasyonu, sokağa çıkma yasağı gibi sosyal hareketliliği asgariye indiren tedbirlerle yurt genelinde ve TSK bünyesinde sağlanan kazanımlara çok ciddi, büyük zararlar verebilir. Buna bağlı olarak, özellikle operasyon birliklerimizde meydana gelecek bir virüs salgını yurt içi, yurt dışı operasyonlarımızı tehlikeye sokabilir
Hibya Haber Ajansı