Korona virüsünün küresel ölçekte önemli bir endişe kaynağı olarak kalmaya devam etmesine karşın gerek merkez bankalarının attıkları adımlar gerekse ekonomiye destek vermeyi amaçlayan paketler piyasalar üzerindeki baskıyı kısmen hafifletmiş durumda. Dolayısıyla artan iyimserlik varlık fiyatlarının son dönem dip seviyelerinden belirgin şekilde destek bulmasını sağladı. Ancak virüsün artış hızı en kötünün henüz geride kalmadığını teyit eden bir tablo ortaya koyarken son iki gündeki iyimserliğin ivme kaybettiğini görüyoruz.
Piyasalar bir yandan da verilere ilişkin tedirginlik yaşıyor. Nihai nitelikte olduğu için bugün açıklanacak ABD GSYH rakamının önemli bir etki yaratmasını beklemiyoruz. Ancak korona virüsünün ekonomik aktiviteyi yavaşlatmasından dolayı haftalık işsizlik maaşı başvurularının rekor seviyelere ulaşacağı tahmin ediliyor. Ortalama piyasa beklentisinin bir milyon gibi daha önce hiç görülmeyen bir seviyede olması da yeni günde gözleri ABD’den gelecek veriye çeviriyor.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul momentum kazanmaya çalışıyor. Küresel borsaların teşvik beklentileri ile yönünü yukarı çevirmesi bu hafta Borsa İstanbul’un da güçlü bir tepki vermesini sağladı. Önceki bültenlerimizde de dikkat çektiğimiz gibi 87 bin seviyesinin aşılarak son sekiz yılın trend desteğinin üzerine çıkılması kısa vadeli görünümü iyileştirmiş durumda. Şimdilik başarılı olamasa da endeksin 90 bini tabana dönüştürme çabasının sonuç vermesi durumunda değer kazanma eğiliminin daha fazla destek bulabileceğini düşünüyoruz.
EUR/USD yönünü yukarı çevirdi. Fed’in adımları ve teşvik paketi beklentilerinin risk iştahını belirgin şekilde artırması EUR’nun da dolar karşısındaki kazanımlarını ileri taşımasını sağlıyor. Ancak kazanılan momentuma karşın teknik açıdan görünümün şimdilik çok fazla değiştiğini söylemek zor. Bu noktada daha güçlü bir parite görebilmemiz için haftanın geri kalanında mevcut seviyelerin korunması gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan 1,10-1,11 arasında çok güçlü dirençler bulunduğu için yeni bir katalizör ortaya çıkmadıkça paritenin burayı aşması ise kolay olmayacaktır.
TL kayıplarını azaltmaya çabalıyor. Hemen hemen tüm gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında iyimser bir performans sergilerken hafta başından bu yana geçen zaman dilimi göz önünde bulundurulduğunda TL’nin dün gün içinde kazanımlarını en fazla ileri taşıyan para birimleri arasında yer aldığını gördük. Önceki bültenlerimizde hedef olarak gösterdiğimiz 6,40 seviyesi aşağı yönlü geçilse de kurun bu bölgede kalıcı olamaması dikkat çekti. Küresel risk iştahının lehte kalmaya devam etmesi ve TL’nin mevcut kazanımlarını koruması durumunda yeniden bu bölgeye doğru denemeler görebiliriz.
Tahvil faizleri ılımlı seyrediyor. Küresel tahvil faizleri hafta başından bu yana ılımlı bir seyir izlerken benzer bir eğilimin yurtiçinde de sergilendiğini söylemek mümkün. Bu noktada kısa ve orta vadeli faizlerde belirgin bir değişim görmüyoruz. Diğer taraftan TL’deki değer kazanımının da desteği ile daha uzun vadelerde ise geri çekilme eğilimi göze çarpıyor. Son dönemde kısa ve uzun vadeli faizler arasındaki makas belirgin şekilde açıldığı için bu durumu beklenen bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Hatta söz konusu makas hâlâ yüksek seyrettiği için haftanın geri kalanında da bu eğilimin sürmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Ons altın 1600 doların üzerinde tutunuyor. Altının ons fiyatı hafta içindeki zirve seviyelerin altına gerilemiş olsa da özellikle 1600 doların üzerinde kalınıyor olunması teknik açıdan riskleri hafifleten bir zemin yaratıyor. Söz konusu seviyenin üzerinde kalındıkça yeniden 1630 dolara doğru bir eğilimin oluştuğunu görebiliriz. 1600 doların kırılması ise bir kez daha 1575 dolar desteğini ön plana çıkarabilir. ABD Senatosu’nda ekonomiye destek paketinin geçmesini ise altın açısından da destekleyici bir unsur olarak değerlendiriyoruz. Diğer taraftan üretimdeki kesintiler nedeniyle dolayı son dönemde vadeli işlem kontratları ve spot piyasa arasında oluşan farkın ise korunduğunu görüyoruz.
Kaynak:ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş.,
Hibya Haber Ajansı
