Enflasyonda çok bilinmeyenli denklem

Enflasyonda çok bilinmeyenli denklem

Türkiye’de tüketici fiyatları Nisan ayında %0,85 artış gösterirken, yıllık enflasyon ise %10,9 oranında gerçekleşti. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin tahmin medyanı %0,6 iken, tahmin aralığı ise %0,2 ile %1,4 arasında değişen geniş bir aralıktaydı. Enflasyon denkleminde, negatif ve pozitif faktörlerin bir arada olduğunu görmekteyiz. Merkez Bankası’nın, yılın 2. Enflasyon Raporu’ndaki temel varsayımları Temmuz ayından sonraki süreçte aşağı yönlü baskının ağırlık kazanması ve enflasyonu düşürücü faktörlerin baskın gelmesi yönündedir. Bu kapsamda da yılsonu enflasyon beklentisini %7,4 seviyesine düşürmüş durumdadır.

 

Enflasyonun alt kalemlerine bakacak olursak; enerji enflasyonu düşük petrol fiyatlarından dolayı Mart ayına göre önemli bir düşüş göstererek %9,8’den %3,3’e gelmiştir. En belirleyici kalem olan gıda enflasyonu tarafında, artan talep etkisi ile beraber fiyatlara oynaklık gelmiş görünüyor. Bu kapsamda gıda enflasyonunda aylık bazda %2,53 oranında bir artış söz konusudur. Yıllık gıda enflasyonu %13,1 seviyesindedir. Çekirdek enflasyonun ise yıllık bazda %9,9’a gerilemesi temel mal ve hizmetler eğilimi ve FX geçişkenliği açısından daha olumlu bir tabloya işaret etmektedir.

 

Buna karşın; enflasyonda yukarı yönlü risk teşkil edebilecek faktörlerin nihai etkilerini önümüzdeki aylar açısından görmek gereklidir. En önemlisi TRY’nin değer kaybı ve FX geçişkenliği… Enerji ve emtia fiyatlarındaki düşüş maliyet etkisi açısından bizim için bir avantaj, ekonomideki durgunluk etkisi itibariyle de enflasyon yaratacak bir talep etkisi mevcut değil. Ancak bizim enflasyondaki sorunumuz talepten ziyade maliyet unsuru ile alakalı olduğundan, emtia fiyatları ve TRY değer kaybı arasındaki dengenin nasıl oluşacağına dikkat etmek gerekir. TRY değer kaybı, enerji ve emtiadaki fiyat düşüşü etkisini nötrleyebilir; çünkü enerji ve hammaddede dışarı bağımlıyız ve döviz bazlı fiyatlar yükseliyor. Bunun özellikle sanayide üretim maliyetlerine etkisini izlemek gereklidir. Korunma tedbirlerinden dolayı üretim bandındaki hızın da arz kaynaklı etkisi fiyatlarda yeni bir denge noktası oluşmasına yol açabilir. Temel mal ve hizmetler tarafında ise; restoran, otel ve mağazaların kapalı olması, seyahat kısıtlarının olması sebebiyle oluşan kilitlenmeden sonra, açılmaların gerçekleştiği dönemde yeni fiyatların nasıl oluşacağı konusu da önemlidir.

 

Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu’ndaki yönlendirmesi gereğince, faizleri düşürmeye devam edeceğini anlıyoruz. Düşük talep ve emtia fiyatları enflasyonu aşağı etkilese de, TRY’de değer kaybının hızlanması durumunda enflasyon beklentilerinin bozulması ve baz senaryonun değişmesi durumu söz konusu olabilir.

Kaynak: Tera Menkul
Hibya Haber Ajansı