Sezona kötü başlayan, ancak teknik direktör değişimiyle adeta şaha kalkan Antalyaspor’da şu sıralar herkes Avrupa’yı diline dolamış durumda.
Peki, Antalyaspor Avrupa’ya gidebilir mi?
Ya da soruyu şöyle soralım: Hedef Avrupa mı olmalı?
Şahsen bu düşüncenin uçuk olduğunu düşünenlerdenim.
Evet, elbette kimse Avrupa Kupası hedefine yok demez.
Ancak bazı realiteler var.
Bunları görmeden, körü körüne hedef belirlemek çoğu zaman yarardan çok zarar getirir.
Dolayısıyla bugün Antalyaspor’un puan cetvelinde 5. sırada olması kimseyi yanıltmasın.
Futbolun şakası yok. Üst üste alınan birkaç kötü sonuç bir anda seni ligin dibine doğru itebilir. Nitekim bunu sezon başında en net gören takım Antalyaspor olmuştur. Lige kötü başlayan ve 8. haftaya kadar tek galibiyeti bulunmayan kırmızı beyazlı takımın küme düşeceği yüksek sesle dillendiriliyordu. O dönemde karamsarlığın yersiz olduğunu, alınacak bir galibiyetin her şeyi terse dönüştüreceğini ifade etmiştim. Nitekim Antalyaspor, Kayseri deplasmanında aldığı galibiyetle şeytanın bacağını kırmıştı. Sonrasında üst üste alınan seri galibiyetler Antalyaspor’u zirveye taşımıştı. Kötü günde uyarıda bulunarak haklı çıkan biri olarak, bugün de uyarıda bulunmak isterim. Yukarıda ifade ettiğim gibi Antalyaspor şu sıralar iyi yolda. 11 maçta 9 galibiyet ve bir beraberlik alarak hayal edilemeyecek bir başarıya imza attı. Fakat futbolda her zaman her istediğiniz olmuyor. Türk futbolunda bunun sayısız örneklerine tanıklık ettik.
Antalyaspor’un yapması gereken şudur. Bir kere ayağı yere basan ve son haftalardaki ciddiyeti elden bırakmaması gerekir. Kesinlikle rakiplerini hafife almamalı. Her maça en iyi şekilde hazırlanmalı ve ona göre pozisyon belirlemeli.
Bana göre asıl lig şimdi başlıyor. Devre arası dönemini değerlendiren kulüpler kadrolarını iyiden iyiye güçlendirdi. Alt sıralarda olan takımlar bundan böyle oynayacakları her maça galibiyet için çıkacak. Bunun en bariz örneğini Kayserispor-Fenerbahçe maçında yaşadık. Alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren Kayserispor, şampiyonluğun en güçlü adayı gösterilen Fenerbahçe’yi 4-1 gibi net bir skorla yendi. Diğer takımlarda da gözle görülür bir kımıldama var. Yani demem o ki; bundan böyle hiçbir maç cepte keklik değil. Favori takımlar her zaman galip gelecek diye bir kural da yok. Bu nedenle futbolun gerçekliklerini görerek hedef belirleyelim.
