Bir İnme (Felç) Hikayesi

Bir İnme (Felç) Hikayesi

“Almanya’da fizik tedavi yapılması gerekiyordu ancak yapmadılar. Almanya’ya gittikten sonra zatürre geçirdi. Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi’nde çok daha iyi şartlarda bakıldı. Hatta yoğun bakım altında bile daha iyi fizik tedavi uygulanmıştı. Almanya’dan adeta enkaz getirdik ve burada GATA’da toparlıyorlar. Almanya’ya gitmek bir hataymış.”

Bu sözler inme (felç) geçiren Deniz Baykal’ın oğlu Prof. Dr Ataç Baykal’ a ait.

Bakalım ülkemizde gerçekten İnme (Felç) tedavisi bu kadar iyi mi?

Öncelikle inme (felç), algılama, motor ve duyusal fonksiyonlar, konuşma ve mental yeteneklerde ortaya çıkan bozukluklarla karakterize bir sendromdur. İnme genelde serebrovasküler olay olarak ta tanımlanır ve lezyona uğramış beyin hemisferinin karşı tarafındaki alt ve üst ekstremitelerde (kol ve bacaklarda) açığa çıkan hareket ve duyu kaybı ile birlikte tüm vücutta denge ve algı problemlerine ek olarak duyu, algı ve motor bütünleşme bozuklukları şeklinde kendini gösterir.

İnme geçiren kişilerde ne kadar erken tedaviye başlanırsa hastanın hayat kalitesi o kadar artar ve iyileşme süreci hızlanır. İnme tedavisinde ilk bir yıl çok değerlidir. Hastada ne kazanırsak ilk bir yıl içinde kazanırız.

Ülkemizde eğer bakan, milletvekili, üst düzey görevli, iş adamı vs değilseniz maalesef ilk 6 ay içinde tedavi şansınız oldukça düşük. Bunun temel sebebi devlet hastanelerindeki fizyoterapist yetersizliğidir.

Hadi şimdi iki inme hastası düşünelim. İlki emekli nüfus memuru Şevki Bey diğeri de eski milletvekili Yaşar Bey olsun.

İki hastamız aynı gün, aynı şartlarda, aynı tipte inme geçiriyor. Şevki Bey en yakın devlet hastanesine Yaşar Bey de bölgenin en iyi uluslararası hastanesine kaldırılıyor. İkisi yoğun bakımda bir hafta kalıyor. Şevki Bey yoğun bakımda günde hasta bakıcı tarafından 10 dakika, Yaşar Bey ise günde 30 dakika fizyoterapist eşliğinde fizik tedavi görüyor. Ardından biri tek kişilik lüks bir odaya diğeri ise kişi kişilik orta seviye bir odaya transfer ediliyor. Fizik tedavi serviste de aynı şekilde devam ediyor. On beş günlük yatışın ardından ikisi de taburcu ediliyor ve fizik tedavi görmeleri tavsiye ediliyor. Şevki Bey fizik tedavi için sıra yazdırıyor Yaşar Bey ise aynı gün fizik tedaviye başlıyor.

Dört ay sonra yataktan zar zor kalkabilen Şevki Bey’e sıra geliyor diğer yandan Yaşar Bey çoktan bağımsız yürümeğe başlamış bile. Bir yılın sonunda Şevki Bey bastonla ancak yürürken Yaşar Bey büyük ölçüde sosyal hayatına geri dönmüş oluyor.

İnme tedavisi ömür boyu tedavi/takip gerektiren bir hastalıktır. Hastalarımızın on altıncı aylarına bir bakalım.

Şevki Bey devletin verdiği 12 aylık  tedavi sonrası hakkı bitiyor ve yılının dolup tekrardan 2 aylık hak kazanmak için 12 ay tedavisiz bekliyor. Yaşar Bey ise haftada 3 gün özel fizyoterapisti ile çalışıp eskiden yaptığı golf sporuna başlamış durumda.

Ülkemizde bu işin uzmanı binlerce fizyoterapist var. Devlet hastanelerindeki fizyoterapist istihdamının artması ve SGK’ nın yılda sadece 2 ay ödeme yapması düzenlenirse Şevki Bey ve Yaşar Bey arasında ki fark ortadan kalkar.

 

Sağlıklı günler dilerim.

Fizyoterapist

Ersin DAĞ