Bu çağrıya cevabınız EVET mi HAYIR mı?

Bu çağrıya cevabınız EVET mi HAYIR mı?

Dün öğrencilerimiz, ders yılının ikinci dönemine başladı..

Hep olduğu gibi okulda, “yabancı dil, matematik, tarih, coğrafya, fizik, kimya ve biyoloji” gibi şeyler öğrenecekler..

Bizler de anne-baba olarak, patron ve işveren olarak, Bakan ve Başbakan olarak çocuklarımızın (onlarca yıldır olduğu gibi) “EĞİTİM ALDIĞINI” sanacağız..

“Saygılı, insani ve vatan değerlerine değer veren, dürüst, başkalarının hakkına dokunmayan, terbiyeli, görgülü” olarak yetiştirildiğini düşüneceğiz..

Çocuklarımıza bütün bu öğretilerin, öğretmenler tarafından verilmesi bekleyeceğiz..

Peki ya biz?

Biz ne yapacağız, çocuklarımıza ne veriyoruz?

Giydiriyoruz, yediriyoruz, içiriyoruz, öğrenim görmesini sağlıyoruz..

Tamam da, “EĞİTİMLERİ NE OLACAK” peki?

Bugün sizlere bu konuda bir öğretmenin anne-babalara, hatta devlet büyüklerine hitap eden ÇOK ÖNEMLİ bir çağrısını aktaracağım..

Ardından da, “sadece giydirip-yedirip-içirip-okula gönderdiğimiz çocuklarımız büyüdüğünde neler yapıyor”un bir-iki tane örneğini vereceğim..

Bakalım, öğretmenin yaptığı çağrıyı anlayabilecek misiniz?

ÖNCE EVDE ÖĞRETİLİR

İşte öğretmenin “kulaklarınıza küpe yapacağınız” çağrısı:

Sevgili veliler, hatırlatmak isteriz ki;

1- “Merhaba, lütfen, rica ederim, özür dilerim, teşekkür ederim” gibi ifadeler ÖNCE EVDE ÖĞRETİLİR..

2- “Dürüstlük, arkadaşa-yaşlılara ve öğretmenlere saygı ÖNCE EVDE ÖĞRETİLİR..

3- Temiz olmak, ağzında yiyecek varken konuşmamak ve düzenli olmak ÖNCE EVDE ÖĞRETİLİR..

4- Sorumluluklarını bilmek, eşyalarına ve değerlerine sahip çıkmak, başkalarının eşyalarına ve hakkına dokunmamak da ÖNCE EVDE ÖĞRETİLİR..

Bizler okulda yabancı dil, matematik, tarih, coğrafya, fizik, kimya ve biyoloji gibi şeyler öğretiriz..

Ama unutmayın, EĞİTİM EVDE BAŞLAR..

Genelimiz bunu yapmadığı için, çocuklarımız büyüdüğünde neler oluyor biliyor musunuz?

İşte size örnekler:

1- RABBENA HEP BANA

Herkesin birbirini ayağından aşağıya çektiği ve başında zebaninin bile beklemeye gerek görmediği o meşhur “Türk Kazanı” kıssasını bilirsiniz..

Bu, “birileri ders alsın” diye birçok yerde konu edilir, anlatılır..

Yıllardan beri yazılır-çizilir..

Hatta, benzer çok değişik hikaye ve fıkralar da üretilir..

Ne yazık ki, hemen hemen hiçbir Türk, bundan kendine bir “hisse” çıkarmaz..

İhtirası..

Çekemezliği..

Bencilliği..

Çıkarcılığı..

Her şeyin önündedir..

“Rabbena hep bana” deyişi tek parolasıdır..

Bu anlattığım özellikler, “insan” denilen yaratığın “ortak” özellikleridir..

Türkiye’de, hatta Antalya’da çok daha fazla, çok daha belirgin yaşanıyor..

2- “DEĞER”İ BİLMİYOR

IMF’den kurtulduğumuz gün başlayan “bağımsızlık savaşımız” yüzünden, 40 yıldır süren “terör” şiddetini daha da arttırdı..

Bunu görmeyen, anlamayan kişilerin sayısı oldukça fazla..

Daha da önemlisi, bunu “gören, ama anlamak istemeyen”lerin sayısı da çok fazla..

İşte bu kişiler..

Ne siyasetçilerin, ne yöneticilerin, ne de “ülkesini seven” sağduyu sahibi vatandaşların “gelin bir olalım, birlik olalım, bu terör belasından kurtulalım” çağrılarına kulaklarını kapatmış durumda..

Hatta, bu çağrıları yapanlara da “kin”le yaklaşıyor..

Sevgisizlik, kin ve nefret, yüreklerinde öylesine yer etmiş ki..

“DEĞER”lerini atıyor bir kenara ve ülkedaşlarına alenen “kin kusmak”tan da geri durmuyor..

3- “FAYDA” İLE ORANTILI

Bir sohbette, bir arkadaşım dedi ki:

“Yahu biz Türkler misafirperver insanlarız değil mi? Bir misafirimiz gelse, hemen yan tarafa çekilir, ‘önden buyurun’ deriz.. İyi de.. Bu misafirperverliğimizi trafikte niye hiç göstermiyoruz? Kimse ‘buyur önce sen geç’ demiyor? Vallahi ben bunu bir türlü anlayamıyorum..”

Cevabı çok basit..

Çocuklarına giydirip içirmeyi ve okula göndermeyi yeterli gören Türklerin “misafirperverliği” genellikle, “yardım ettiği kişilerin gelecekte kendisine sağlayacağı fayda ihtimali” ile orantılıdır maalesef..

“Misafirperverlik, vatanperverlik, arkadaşperverlik” diye bir gen yoktur..

Önce “evde verilmesi gereken eğitim” vardır..

EVET, EĞİTİM EVDE BAŞLAR..

Öğretmenimizin dediği gibi;

Çocuklarımız okulda yabancı dil, matematik, tarih, coğrafya, fizik, kimya ve biyoloji gibi şeyler öğrenebilir..

Ama, öğrendikleriyle nasıl yaşayacağını öğrenebilmesi için EĞİTİM EVDE BAŞLAR..