Bu kavga niye!

Bu kavga niye!

Türkiye 16 Nisan’da referanduma gidiyor.

 

Referandum tarihi yaklaştıkça sinirler de geriliyor.

Meydanlarda liderler dilini iyiden iyiye sertleştirdi.

Sert söylemler, ağır hakaretler sokağa da yansımış durumda.

Her gün bunun bariz örnekleriyle karşılaşıyoruz.

MHP’de muhalif olan Meral Akşener ve Sanan Oğan gibi isimler ‘hayır’ kampanyası yürütüyor. Bu onların en doğal hakkıdır. Kendi inandıklarını söyleme özgürlüğüne sahipler. Ancak bunu kabullenemeyen bazı MHP’liler var. Partinin ikiye bölündüğünü ve bunu içine sindiremediklerini belirten bu kesim Meral Akşener ve Sinan Oğan gibi siyasetçilerin toplantılarına izin vermek istemiyor. Toplantıya karşı çıkan kişilerle sözünü ettiğim iki siyasetçinin yandaşları arasında zaman zaman kavgalar oluyor. Hiçbirimizin tasvip etmediği bu olayların bazen dozu kaçıyor. Son olarak Sinan Oğan’a Yozgat’ta bir saldırı oldu. Daha önce Meral Akşener’e de saldırı girişimi olmuştu.

Yukarıda da ifade ettiğim gibi sokak da çok rahat değil. Bir taraftan ‘evet’ diğer taraftan ‘hayır’ diyenler var. Maalesef iki tarafın bir diğerinin fikrine saygı göstermediğini görüyoruz. Bu zaman zaman kavgaları da beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz Pazar günü Antalya’da CHP’li ve AK Parti’li kişiler karşı karşıya geldi. İki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Önce karakolluk, sonra da mahkemelik oldular. Olayı duyan adliyeye koştu, burada sinirler iyice gerildi. Yaşananlar Antalya ile sınırlı kalmadı. Bazı ulusal gazetelere manşet oldu. TV’lerde canlı yayın konusu oldu. Kısacası duyarlılık gösteren herkesi rahatsız etti.

Ya arkadaş 16 Nisan’da herkes demokratik bir tercih yapacak. Kimisi ‘evet’ kimisi de ‘hayır’ diyecek. O halde bu kavga niye.

Maalesef siyasetçiler miting alanlarında dilini değiştirmezse bu saldırıların devam edeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durmak gerekir. Bunu da yapacak olan siyasilerdir.