31 Mart tarihi Antalyaspor’un kurucusu Atilla Vehbi Konuk’un ölüm yıldönümüydü.
Telefonuma bir mesaj düştü.
Merhum Atilla Konuk’un ölümüyle ilgili Antalyaspor resmi internet sitesinde konuyla ilgili tek bir satır haber olmadığı yazılıydı.
Kendi kendime “Nasıl böyle bir şey olabilir?” dedim.
Hemen araştırmaya başladım.
Gerçekten sitede haber yoktu.
Bu kez rahmetlinin mezarı başında anılıp anılmayacağını merak ettim.
Merakım kısa bir süre sonra giderildi.
Antalyaspor A.Ş. Başkanı Ali Şafak Öztürk, Antalyaspor Kulübü Derneği Başkanı Nafiz Tanır, merhumun damadı ve Antalyaspor eski Başkanı Hasan Akıncıoğlu başta olmak üzere ailesi ve sevenleri merhum Konuk için Andızlı Mezarlığı’nda anma töreni düzenledi. Törene de bizzat katılarak kendilerinden bekleneni yaptılar.
Törene katılım azdı. Bunun da nedeni Antalyaspor tarafından konunun yeteri kadar ve zamanında duyurulmamasıydı. Şayet bir gün önceden bu konuda resmi internet sitesinde bir haber veya duyuru yapılmış olsaydı eminim ki anma töreni daha kalabalık olurdu. Tabi kalabalık olması camianın daha da kenetlenmesini sağlayacaktı. Ayrıca vefa olgusu daha da güçlenecekti. Ancak yine de yönetimin anma töreni yapması ve katılması sevindirici ve ilerisi için umut vericidir.
Yönetim kurulunun Antalyaspor tarihini bir kez daha gözden geçirttirip bu konuda çalışma yürütmesi gerekir. Kulübe emeği geçenlerin ve bu dünyadan göçmüş kişilerin listesini çıkarması lazım gelir. Bu kesinlikle bir gerekliliktir. Zira büyük takımlar geçmişiyle anılır. Biz de Türkiye’nin sayılı kulüpleri arasındaki yerimizi kaybetmek istemiyorsak bunu dikkate almalıyız.
Malumunuz Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bu konuda örnek bir adım attı. Antalyaspor’a Avrupa’nın en iyi ve donanımlı tesislerini kazandırdı. Bütün ısrarlara rağmen isminin yaptırdığı tesislere verilmesini istemedi. Büyük bir olgunluk göstererek tesislerin isminin ‘Atilla Vehbi Konuk’ olmasını istedi. Peki, bunu niye yaptı? Yukarıda sözünü ettiğim ‘büyük’ ve ‘vefa’ düşüncesiyle yaptı tabi ki…
