Canan Ezeli ve Ebedidir

Canan Ezeli ve Ebedidir

 Canan Ezeli ve Ebedidir

“Hep senin içindir benim dünya cefasını çektiğim

Yoksa ömrüm varı sensiz neylerim dünyayı ben”BAKİ

Neylenir dünya ve neylenir dünyada canansız. Eli böğründe kalır insanın, kırılır kolu kanadı, kısılır avazı. Ne duyan olur sesini ne de fark eden suretini. Sebebi candır o ve eğer yoksa yok olur can.

Can ki, cananadır meyli; canandır hevesi, canandır ömür vadisinde beklediği. Şeyh Galib’in o unutulmaz beyti dilinde dolaşır durur âlemi:

“Hiç aşktan özge şey revamı

Sarf etmeye gevheri kelamı” yani söz cevheri ancak ve ancak aşk için terennüm edilir. İşte bu yüzden de can ne söylerse söylediği canandır aslında. Düşlediği canandır, düşündüğü canandır; özlediği canandır. Bir tene konuk olmasının sırrıdır canan, bir surete bürünüp görünmesinin sebebidir.

Tacizade Cafer ÇELEBİ ne güzel söylemiştir:

“Can misafirdir bugün yarın göçer ey aşk

Gitme andan incinüp billâh derunumdan benüm” evet can misafirdir ama canan ebedi ev sahibi. Can bir aciz kuldur, canan gönül mülkünün sultanı. Ve dahi can canana hasrettir; canansız âlem cana her dem gurbettir. Can ki, ne hasretten şikâyetçidir ne de gurbetten. Bilir ki sebep canandır ve canandan şikâyetçi olmak yakışmaz ona. Bir küçük sitem dahi incitir cananı korkusuyla lal olmuştur dili. Sitemini sayıklamak korkusuyla uykularına kıymıştır; çünkü canana sitem yaratıcıya isyandır. Aşk bahşedilmişse bir fani kula kıymetini takdir ve dahi şükrederek rıza göstermek gerek bütün eza ve cefalara. Çünkü cana şenliktir canandan gelen eza ve cefa.

 

Ve zaten bundandır haykırışı canın cananına: “Ben senin her haline ve her halinden razıyım.” Bu söz ki koşulsuz bir teslimiyet, ebedi bir ram oluştur. Kendinden geçip cananda yok oluştur. Candan geçip cananda yok olmayı göze alamayanlara bu vadide yer yoktur. Yok olmadan var olmayı düşünenler, ten sevdasına kapılanlar ve ten kokusuna tutulanlardır. Oysa canan tenden öte bir şeydir. Evvelden mühürlenmiştir gönül ülkesine, gönül ebedi kuldur ve ebedi yurttur kendisine.

Neylenir canansız can, neylenir onsuz bu cihan. Dilimize boşuna mıdır şu şarkıyı:

“Nihansız dideden ey mesti nazım

Bana sensiz cihanda bu can ne lazım” Evet, can canan içindir ve canan içindir cana kıymet vermemiz. Yoksa beladır kula can, Beyhudedir onca yıl taşımaya çalışmak canı.

Can Teşne-i canandır. Can çıksa da tenden canan kalır can içre. Çünkü o ezeli ve ebedidir; bir heves değil ebedi hedeftir.

Zeyyat Şahin