ATSO Başkanı Davut Çetin..
“Türkiye zor bir süreçten geçiyor” demiş..
"Terör eylemleri, sınır dışı operasyonlar, mülteci sorunları, darbe girişimi, suikastler derken moralsiz bir toplum haline dönüştük” demiş..
“Moralin olmadığı yerde ekonomi çarkları da dönmüyor" demiş..
Ve ardından ilave etmiş:
"Ülke olarak bu bozuk psikolojiden bir an önce çıkmamız ve olağan hayatın akışına uygun olarak işlerimize odaklanmamız gerekiyor.. Polisimiz, askerimiz teröre karşı nasıl mücadele veriyorsa bizim de iş dünyası olarak ekonomik mücadeleye daha sıkı sarılmamız gerekiyor..”
…
KRİZLERİN NEDENİ “PSİKOLOJİK”TİR
Davut Çetin önce vuruyor, sonra özür diliyor..
Ne vur, ne özür dile..
Aynı konuşmanda, “bu ülkenin vatandaşları, iş dünyası olarak bu sarmaldan çıkmamız ve kafamızı kaldırıp geleceğe bakmamız gerekiyor, Türkiye ekonomisi, teröre ve darbe girişimine rağmen bir direnç göstermektedir” demişsin ya..
Bunu söyle, moral düzelt yeter..
Çünkü..
Ekonomik krizlerin, mali sıkıntıların en büyük nedeni “psikolojik”tir..
Ekonomik kuruluşların yetkilileri, “Antalya ekonomisinin 2016'da yüzde 20 dolayında küçüldüğünü tahmin ediyoruz" derse, insanlar korkar..
Yatırımcı yatırım yapmaktan korkar..
İşveren, ihtiyacı olan elemanı almaktan korkar..
İnsanlar yapması gereken harcamaları yapmaz..
Yaptıracağı işleri öteler..
Sonunda ne olur?
Piyasadaki para sirkülasyonu durma noktasına gelir ve ödemeler dengesi bozulur..
Alacaklı, alacağını alamaz..
Alacağını alamayınca, borcunu ödeyemez ya da yapması gereken harcamayı yapamaz..
Maaşlar ödenemez hale gelir..
Maaşlar gecikince çalışanlar sıkıntıya girer..
Bu sıkıntılardan da herkes nasibini alır..
Ve moraller daha da bozulur..
Sonra başlar dertlenmeye: “Piyasa çok bozuk abi, tık yok valla..”
Sen harcaman gereken parayı harcamazsan, ne bekliyordun ki?
…
HALKA DOĞRULAR ANLATILMALI
İşte ATSO Başkanı Davut Çetin’in gibi, ekonomik yapıların belli başlı insanlarının yaptığı tespitler “gerektiği şekilde” söylenmediği zaman, ortaya çıkan tablo bu maalesef..
Ve bu tablo, bu ülkede darbe yapmak isteyenler tarafından planlı bir şekilde yaratılıyor..
Ele geçirebildikleri medya organlarını, sosyal medyayı ve gizlice yetiştirdikleri gizli servis elemanlarını kullanarak halkın moralini bozacak, korkutacak şekilde söylentiler çıkartıyor..
Aslında yayılan haberlerin hemen hepsi birer balon ve hepsi bir tuzak..
Örneğin; dünyada tsunami etkisi yaratan ekonomik kriz döneminde, Türkiye’deki finans yapısının tavanından bir tek kiremit bile kırılmadı..
Gerçekten de “teğet” geçti..
Bunu halka doğru-dürüst anlatmadılar bile..
Ne yazık ki, içimizde bu tuzağa düşen aydın(!)larımız da, bilerek ya da bilmeyerek onlara hizmet ediyor..
Bunu organize edenler, amaçlarına ulaşmak için her yolu deniyor..
Suikast ve darbe girişimleri başarılı olmazsa, ekonomiyi devreye sokuyor..
“Geçim korkusu” yaratarak, halkın hükümete duyduğu güveni eritmeye çalışıyor..
Yeter, bu tuzağa düşmeyelim artık..
…
“OLAĞANÜSTÜ” GÜNLERDEYİZ
Davut Çetin’in de ifade etmeye çalıştığı gibi, şu anda “olağanüstü günler” yaşıyoruz..
Böylesine olağanüstü günlerde, herşeyin “olağan” olmasını bekliyoruz..
Böyle bir şey olabilir mi?
“Piyasada tık yok, ölüyoruz” gibi olumsuz yaklaşımlar da birer tuzak..
Olağanüstü günlerde elbette bir miktar sıkıntılar yaşanması olağandır..
Ama, bu sıkıntıları dillendirip yayarak “korku” yaratmak, tuzak hazırlayıcılara hizmet etmek demektir..
Eğer isterseniz..
Şükür ederek, düzeleceğini umarak, her zamanki harcamalarınızı kısmayarak bu “bozguncuların” tuzaklarını bozabilirsiniz..
Unutmayın..
Bizi bağrına basacak ve özgürce yaşayacağımız başka bir Türkiye yok..
…
KRİZ SEVİCİLERE KÖTÜ HABER
Bu arada..
İçimizdeki bozgunculara ve kriz sevicilere kötü bir haberim var..
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından Türkiye, "Yüksek ve Sürdürülebilir Büyüyen" ülkeler klasmanında gösterildi..
OECD, "Küresel Kalkınma Hakkında Perspektifler 2017" raporunda, "2015'in orta gelirli ülkeleri Çin, Kolombiya, Kosta Rika, Endonezya, Kazakistan, Meksika, Güney Afrika ve Türkiye şu anda yüksek gelirli ülkeler" değerlendirmesinde bulundu..
Raporda Türkiye'nin Suriyeli göçmenler için yaptığı harcamalara da dikkat çekildi..
…
Bunun yorumunu da size bırakıyorum artık..
