Antalyaspor’un üzerinde dolaşan kara bulutlar dağıldı.
Kırmızı beyazlı camia için adeta yeniden ‘Şafak’ doğdu.
Sezon başında küme düşmeme hesapları yapılırken, şu sıralar ‘Avrupa’ sözcüğü dillendirilmeye başlandı.
Ancak bunun erken olduğunu düşünenlerdenim.
Bunu da daha önceki birkaç yazımda dile getirdim.
Antalyaspor’u adeta şaha kaldıran teknik direktör Rıza Çalımbay da benimle aynı görüşte.
Son basın toplantısında ısrarla bunu vurguladı.
Bu sezon ligi ilk 10 içinde bitirmek istediklerini söyledi.
Gelecek sezon da çıtayı yüksek tutacaklarını ifade etti.
Haksız da sayılmaz.
Futbolun şakası yok.
Buna sayısız kez tanık olduk.
Yarının temellerini iyi atmak gerekir.
Yere sağlam basılmalı.
Bir anda hedef büyütürsen, bir anda ne olduğunu anlamazsın ve küçülürsün.
Dolayısıyla Rıza Hoca’nın düşüncesine katılmamak elde değil.
Bu sezon ligi en iyi yerde bitirmek için çalışma yürütülmeli. Ona göre hamleler yapılmalı. Yani demem o ki; atılacak her adım hesaplanmalı. Artısı ve eksisi hesaplanmalı. Ve ona göre pozisyon belirlenmeli.
Gelelim bir başka konuya.
Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, geçtiğimiz hafta Antalya caddelerine çıktı, esnafı ziyaret etti. Kırmızı beyazlı kulübe sahip çıkılması gerektiğini söyledi, herkesi maça davet etti. Bu özlediğimiz bir tabloydu. Antalyaspor’a yeteri kadar destek verilmediğinden hep şikayet ettik. Ancak Antalyaspor yönetiminin de sürekli Antalyalılardan kaçtığı gerçeğini de bilenlerdeniz. Dolayısıyla bir başlangıç olan bu esnaf gezilerin sık sık yapılması gerekiyor. Tabi bir tek esnaf ziyaretleri değil. Aynı şekilde okullara da gidilip öğrencilere Antalyaspor bilinci aşılanmalı. Kenti yöneten işadamları, STK ve odalardan da randevu alınmalı, Antalyaspor’un getirilmek istendiği nokta anlatılmalı. Kısacası her fırsatta, her ortamda Antalyaspor’u konuşulur hale getirmek gerekir. Tabi doğru kişiler ve doğru zamanda bunlar yapılmalı.
