Er mektubu görülmüştür

Er mektubu görülmüştür

Geçtiğimiz yıllarda teknoloji dünyasının önemli isimlerinden bir dostum telefon görüşmelerinin sosyal medya şirketleri tarafından dinleniyor olabileceğini iddia ederek bir yakını ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin hemen ardından o konuda karşısına çıkan reklamın tesadüf olamayacağını ifade etmişti.

Uzun zaman önce Google tarafından başlatılan bir uygulama var; arama motorundaki arama verilerinizin yanı sıra Gmail’deki eposta yazışmalarınız ve Google Drive’a yüklenen kişisel dosyalarınız da dahil olmak üzere her türlü yazılı bilgi ve belge yapay zekâ tarafından taranıp belli başlı anahtar kelimeleri temel alarak ilgi alanınıza uygun reklamlar sunuluyor. Youtube’da izlediğiniz videolar, konum bilgileriniz, fotoğraflarınız vb. verileri saymıyorum bile…

Sosyal medya devleri tarafından “kullanım şartlarını sana silah zoruyla mı kabul ettirdik kardeşim!” modunda karşımıza çıkan bu davranışlar etik olmasa da yasal bir zemine uygun. Her ne kadar akıllı asistan olarak adlandırılan uygulamalar sesli komutlarla çalıştığı için seslerin kaydedilmesi ve analizi yasal yollardan yapılabilse de, telefon görüşmeleriniz ya da hane içindeki konuşmalarınızın hangi amaçla olursa olsun izinsiz olarak yapay zekâ tarafından dinlenmesi ciddi bir suç teşkil edeceğini düşünerek teknoloji devlerinin pervasızca bizleri dinleyebileceğini bugüne kadar kabullenmek istememiştim.

Bununla birlikte, geçtiğimiz yıl WhatsApp üzerinde bir arkadaş ile implant diş tedavisi üzerine yazışmalarımızın hemen ardından web tarayıcısında konuya ilişkin reklamlar ile karşılaştığımda maalesef İnternet’e erişimi olan tüm cihazlarımız tarafından etik olmayan şekillerde ciddi bir şekilde izlendiğimize kesin kanaat getirdim.

Önceki gün ise peş peşe yaşadığım iki olay ise teknoloji devleri tarafından gerçekten yoğun bir şekilde takip edildiğimiz konusundaki şüphelerimi bir komplo teorisi olmanın ötesine taşımaya yetti. Olaylardan ilkinde aynı masada ortopedik ürünler konusunda yaptığımız sohbetin hemen ardından yeğenim cep telefonunu açtığında Facebook’ta ortopedik ayakkabılar ile ilgili bir reklam ile karşılaştı!

Ertesi gün kendi cep telefonumla yaşadığım bir diğer olay ise daha çarpıcı, çünkü güvenlik konularındaki endişelerimden ötürü Android tabanlı Samsung marka telefonumda uygulamaların nelere erişebileceği konusundaki ayarları net bir şekilde tanımlayıp düzenli aralıklarla kontrol ediyorum ve iznim olmadan hiçbir uygulamanın yasal bir şekilde mikrofon ve kamera gibi uygulamalara erişmesi mümkün değil. Bu yüzden de Firefox tarayıcısından LinkedIn web sitesine girmek istediğimde tarayıcı ilgili web sitesinin sesimi kaydedip fotoğraf ve video çekmesi için benden erişim izni istedi! Aynı siteye, erişim ayarlarını kontrol edemediğim için kullanmayı tercih etmediğim sistemin kendi tarayıcısı üzerinden girmeyi denediğimde ise kontroller sistem tarafından yapıldığı için herhangi bir izin talebinde bulunmaması ise manidar!

Eskiden asker ve mahkumlar ile aileleri tarafından birbirlerine gönderilen mektuplar güvenlik sebebiyle açılıp okunduktan sonra zarfın üzerine ‘Görülmüştür’ kaşesi basılırdı. Muhtemelen halen devam eden bu uygulama ne kadar makul olsa da, günümüzde teknoloji devleri tarafından adapte edilen benzer uygulamalar maalesef etik açısından ciddi bir kara leke olarak insanlık tarihinde yerini alacak!

Bu konuda önümüzdeki haftalarda da yazmaya devam edeceğim…