Galip bey, vatandaş bunlardan daha ciddi..

Galip bey, vatandaş bunlardan daha ciddi..

Hukuk tahsil etmiş birini “aydın kişi” olarak kabul edebilir miyiz, ederiz..

Evet, hukukçuların arasında çok sayıda “siyasi fırıldak” olanları var..

Doğruyu görüp, “çıkarına göre” topluma aktarmakta ve insanları yanıltmakta oldukça maharetliler..

Ama, içlerinde “akılcı” olanları da var..

Doğruyu görüp, doğru bir şekilde topluma aktarabiliyorlar..

Sadece hukukçular arasında değil, hangi işi yaparlarsa yapsınlar, “doğruyu görüp topluma doğru aktaranlar” başımın tacıdır..

Bugün bu iki tanıma da uyan hukukçuların, doğruyu görmelerine rağmen, gördüklerini sosyal medya aracılığıyla topluma nasıl aktardıklarından örnekler vereceğim..

Aralarındaki farkı çok iyi farkedeceksiniz..

AVUKAT GALİP’İN PAYLAŞIMI

Önceki gün avukat Galip Tandoğan, şöyle bir yazı paylaşmış:

“EVET-HAYIR tercihi partilerin değil milletin tercihidir..

Siyasilerin öncelikle Anayasa’da değişen maddelerin tek tek gerekçelerini millete açıklamaları yerine birbirini ayrımcılık yaratacak sözlerle itham etmelerini doğru bulmuyorum..

Milletin sandıkta göstereceği iradesine EVET de olsa HAYIR da olsa saygı göstermek gerekir..

Milletim ne yapacağını bilir..

Onun için, EVET veya HAYIR’cıların birbirlerinin kalbini kırmadan sükunet içerisinde, serbestçe bu hususta fikirlerini açıklamalarının güzelliğinden bahsetmek istedim..”

Galip beyin bu paylaşımındaki her cümlenin altına imzamı atarım..

İşte “akılcılık” bunu söylüyor..

“Anlatın, açıklayın, halkı bilgilendirin, ama kararına karışmayın, iki şıktan birine zorlamayın, milletim ne yapacağını bilir..”

Olması gereken budur..

Ama, örneklerini her gün görüyorsunuz; özellikle HAYIR’cı kesim “sandıktan HAYIR çıksın” diye olmadık yalanlar uyduruyor, milleti zorluyor..

CEMAL ALTAN’IN SORULARI

Şimdi de sizlere Galip Tandoğan’ın paylaşımına yapılan yorumları aktaracağım..

Akılcıyla çıkarcıyı gayet net bir şekilde göreceksiniz..

Cemal Altan (eski bir belediye başkan yardımcısı) bir soru sormuş:

“Sevgili arkadaşım, bu anayasa değişikliğine HAYIR diyeceğini açıklayan ve bunun için il il organizasyon yapan ve adına Milli Anayasa Hareketi denilen grup, sandıktan EVET çıkarsa, bu milli Anayasa’ya ne ad verecekler, hiç merak ettin mi?”

Altan’ın bu sorusuna Galip beyin yerine, yine bir hukukçu olan Bayram Atasoy cevap vermiş:

“Oylamaya sunulan değişiklik ihanet değişikliğidir.. Orjini ABD’dir.. Milli Anayasa Hareketi mücadelesine hız kesmeden devam edecektir.. Çünkü Milli bir Anayasa’ya olan ihtiyaç yakıcı olarak kendisini hissettirecektir..”

Dikkat ettiniz mi?

Soruyu anlıyor, ama topluma doğruları aktarmak yerine, kafasındakini ifade ediyor..

Cemal Altan, sorusunun cevabını alamayınca yenileme ihtiyacı hissetmiş:

“Bayram bey, benim sorum açık; bu değişiklik kabul görürse, kabul gören Anayasa değişikliği yürürlükte olacağı için, bu değişen anayasa milli olmayacak mı? Soru bu kadar basit..”

Bayram Atasoy, nihayet cevap veriyor:

“Benim açımdan milli olmayacak.. Halk oylamasından çıkmış olması bir şeyi milli yapmaz..”

Bak bak bak,

Açıkça, “kayıtsız şartsız hakimiyeti elinde bulunduran milletin iradesini” kabul etmeyeceğini söylüyor..

HAYIR’cıların genel tavrı böyle maalesef..

Ve Cemal Altan mecburen şunu soruyor:

“O zaman bu Anayasa’ya uymayacak mıyız?”

Bayram Atasoy gibi bir aydın(!)ın verdiği cevaba bakın:

“Bak arkadaşım, 1918 yılında halkın önüne sandık konulsa milli mücadele oylaması yapılsaydı ve mücadele edilmemesi yönünde karar çıkmış olsaydı, işgalcilerle savaşmayacak mıydık?”

Bilgiçlik taslıyor, ama “cahilce” bir cevap veriyor..

Böylesine aydın(!)ca bir cevap alınca, Cemal Altan da soru sormaktan vazgeçiyor..

Ama ardından hemen Sakine Şeker ve CHP Antalya eski milletvekili Yusuf Öztop giriyor yoruma:

Sakine şeker şunu söylüyor:

“Türk milleti zekidir, tek adamlığa EVET demez.. O tek adamın bir gün çok kötü biri olma ihtimali var.. Kimse dünyaya kazık çakmaz..”

Yusuf Öztop da, aynı yönde yapıyor yorumunu:

“Sevgili arkadaşım, tarafsız olmak için eşitler arasında bir oylama yapılması gerekir.. Bir hukukçu olarak elini vicdanına koy, kuvvetler ayrılığından mı yoksa kuvvetlerin tek elde toplanmasından yana mısın?”

İŞİ MAGAZİNE DÖKÜYORLAR

Galip Tandoğan’ın, “anlatın, açıklayın, bilgilendirin, ama kararı millete bırakın” şeklindeki paylaşımına bile hala “ille de HAYIR denmesi gerekiyor” anlamında sözlerle yorum yaparak halkı aldatma yolunu seçen Bayram Atasoy, Sakine Şeker ve Yusuf Öztop birer örnek..

Getirilmesi istenen yeni sistemde “tek adamlık” olmadığını, “kuvvetler ayrılığının” daha da net bir şekilde görüleceğini, “Meclis’in kaldırılmayacağını” aksine daha da güçleneceğini bu arkadaşlarım bilmiyor mu sanıyorsunuz?

Hepsi de biliyor, ama kiminin çıkarı, kiminin nefreti, kiminin ezberciliği maalesef aksini söyletiyor..

Ve bunlara en iyi cevabı da, yine Galip beyin paylaşımına yorum yapan Nizamettin Karabulut vermiş..

Diyor ki:

“Galip bey, vatandaş bunlardan daha ciddi.. Bunlar ciddi konular tartışmak yerine, bu konuları magazine döküyorlar, magazine..”

İyi haftasonları diliyorum..