İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü tarafından Grand Pera Taksim’de düzenlenen Gizlilik, Teknoloji ve Gelecek Konferansı’nda kişisel verilerin gizliliği konusu ele alındı.
Liseli gençlerin kişisel verilerin gizliliği ve internet kullanımına yaklaşımlarını tartıştığı oturum, konferansın en ilgi çekici bölümlerinden biri oldu
BİLGİ Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü tarafından düzenlenen “Gizlilik, Teknoloji ve Gelecek Konferansı”nda dijital çağda gizli ve güvende kalmak, bilgi ekonomisi, inovasyon gibi gündemi meşgul eden ve gelecekte daha çok önem kazanacağı öngörülen konular ele alındı.
Z Kuşağı mensubu gençlerin “mahremiyet” konusuna bakışlarını anlama ve veri gizliliği konusunu onların gözünden görme amacıyla düzenlenen oturumda dikkat çeken sonuçlara varıldı.
Oturumun moderatörlüğünü gerçekleştiren Mehmet Pusat Anadolu Lisesi Bilişim Teknolojisi Öğretmeni Gökhan Karaosmanoğlu, 1000 öğrenciyle gerçekleştirdikleri araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
Araştırmadan çıkan sonuca göre gençlerin yüzde 65’inin siber zorbalıkla karşılaştığında sessiz kaldığını belirten Karaosmanoğlu, “Gençlerin büyük bir çoğunluğunun siber zorbalık vakalarında yardım istememesinin iki nedeni var. Birincisi teknolojik özgürlüklerinin ellerinden alınacağı düşüncesi, ikincisi ise paylaşmaları halinde olayların daha da büyümesinden korkmaları.
Araştırmadan elde ettiğimiz verilere göre, erkekler kızlara göre daha sessiz kalıyor, yardım istemekten çekiniyorlar. Kızlar sosyal medyada, erkekler ise çevrimiçi oyunlarda siber zorbalığa maruz kalabiliyor” dedi.
Karaosmanoğlu, okullara bu konuda önemli görevler düştüğünü, öğrencilerin mahremiyetlerini korumada ve bu konuda onları bilinçlendirmede adımlar atılması gerektiğini belirterek, “Okullar mahremiyet dostu olmalı” ifadesini kullandı.
Gençler, gizliliğin önemi konusunda ailelerinin bilinçlenmesini istiyor
Teknoloji çağında doğduklarını, çevrimiçi olmadıkları bir an bile olmadığını söyleyen Naz Nagihan Dursun, internette nasıl güvende kaldığı sorulduğunda şunları söyledi: “Güçlü bir şifre kullanıyorum ve düzenli aralıklarla şifremi değiştiriyorum. Sosyal medya hesaplarımı gizliyorum ve her birinde farklı şifre kullanıyorum.”
Kişisel verilerinin tehlikeye girdiğini düşündüklerinde veya çevrimiçi ortamda bir problemle karşılaştıklarında nasıl çözmeyi tercih ettikleri sorulduğunda gençler, “Kendimiz çözmeyi tercih ediyoruz” dedi. Bunun nedeni olarak ailelerinin yeterince bilgi sahibi olmadığını gösteren Zeynep Türker, “İnternette gizli ve güvende kalma konusunda ebeveynlerin bilinçlenmesi gerekiyor. Hâlbuki onlar bu konuları genellikle bize danışıyorlar.
Ailelerin daha fazla bilgi sahibi olması için kamu spotları, broşürler, belediyeler tarafından düzenlenecek seminerler çözüm olabilir. Ayrıca annelerin sıklıkla takip ettiği TV programlarına bu konuda uzman kişiler davet edilebilir, teknoloji ve güvenlik konusu ne kadar görünür olursa bilinç düzeyi de o kadar artar diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.