Gençliği, geleceği kaybediyoruz

Gençliği, geleceği kaybediyoruz

Türkiye’deki sert siyasi iklim başka konuşmaya, başka düşünmeye izin vermiyor.

Ne zaman bir konuda yorum yapmaya kalksan hemen olayı siyasileştiren birileri çıkar.

Öyle ki yok olan geleceğimiz göz göre göre elimizden kayıp gidiyor ve biz bir şey yapamıyoruz.

Örnek mi?

Anlatayım.

Antalya’da 26 yaşındaki R.A. ve 22 yaşındaki B.A. mutlu bir yuva kurma hayaliye evlendi.

İlk etapta her şey güllük gülistanlıktı.

Kısa sürede bir bebekleri de oldu.

Mutlulukları ikiye katlandı.

Ancak bu mutluluk kısa sürdü.

Meğer çift uyuşturucu bağımlısıymış.

Bu nedenle bebekleri de dünyaya madde bağımlısı olarak geldi.

Devreye doktorlar girdi ve bebeğin anne-babadan alınmasının doğru olacağını tavsiye etti. Bunun üzerine anneanne torununu yanına aldı, bakımını üstlendi. Ancak dünyaya 1-0 yenik başlayan bebek bu kez anne sütünden mahrum kaldı. Geleceği ise bilinmiyor.

25 Mayıs’ta Doğan Haber Ajansı’nın duyurduğu haber sonrası Sağlık Bakanlığı’nın talimatıyla çift tedavi altına alındı. Maalesef bu tedavi bir gün sürdü. Evet, yanlış duymadınız, çift hastaneye yatırıldıktan bir gün sonra kaçtı. Şu anda nerede, ne yaptıkları meçhul.

Evet, bu olayda öncelikle iki genç insanımızın hayati heba oldu. Ebeveyn sevinci yaşayamadılar. Evliliğin tadına varamadılar. Yarın ne olacakları ise bilinmiyor.

Yaşanan travma bununla sınırlı değil.

Hiçbir suçu günahı olmayan bir bebek düşünün. Doğar doğmaz madde bağımlısı. Geleceği ne olacak? Yaşayabilecek mi? Yarın bu bebek büyüdüğünde nasıl bir psikolojiyle hayatına devam edebilecek? Buna benzer bir yığın soru.

Bir de aile büyüklerinin acısı var. Önce canlarını kaybeden bu aileler, sonra da canlarından olan canları kaybetmekle karşı karşıya. Hangi birine üzüleceklerini şaşırmış durumdalar.

Maalesef yanı başımızda böyle bir dram var. Haber basında geniş yer bulmasına rağmen kaçımız bunu ciddiye aldı? Kaçımız bu kaos yaşayan aileye yardımcı olmak için harekete geçti? Kaçımız geleceği yok olmayla karşı karşıya kalan bir bebek için harekete geçti?

Koca bir hiç.

Çünkü daha önemli konularımız var! Varsa yoksa siyaset. Artık bu girdaptan kurtulmanın zamanı gelmedi mi? Gözümüzü açmamakta direnirsek gençliğimizi, geleceğimizi kaybetmeye devam ederiz. Hani uyarmak istedim.

Kalın sağlıcakla…