MHP ile ilgili bazı haber yorum ve gelişmeler..

MHP ile ilgili bazı haber yorum ve gelişmeler..

Biliyorsunuz, MHP’nin “Anayasa değişikliği” konusunda Ak Parti’yle ortak hareket etmesi, diğer muhalif kesimi ve Batı’yı çileden çıkartıyor..

Ve bu desteği yok etmek için her türlü “algı operasyonuna ve yalanlara/ithamlara” başvuruyorlar..

Bir zamanlar MHP’nin içinde olup da ayrılanların tavırları da onların çizgisinde..

Bu nedenle..

Bugün MHP ile ilgili bazı haber, yorum ve gelişmelere dikkatinizi çekmek istiyorum..

“Çok önemli dersler” var içlerinde..

SİNAN’A TOKAT GİBİ CEVAP

Geçtiğimiz günlerde..

MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, konferans için gittiği Beşiktaş'taki bir üniversitede konuşurken sahneye çıkan bir kişi kürsüyü devirmişti..

Bu eylemi gerçekleştiren kişi gözaltına alınmış, ardından savcılık tarafından serbest bırakılmıştı..

Buna tepki gösteren Oğan, Twitter hesabından şöyle demişti:

“Bu işin peşini bırakmayacağım..

Bu saldırı Bekir Bozdağ'a yapılsa bu savcı saldırganı serbest bırakabilir miydi?

Bu sorunun cevabını arıyorum..”

Oğan’ın aradığı cevap çabuk geldi..

Ve Adalet Bakanlığı Basın Müşaviri Bilal Çetin, Twitter'dan Oğan'a şu cevabı verdi:

“Hacıbektaş'ta Başbakan Yardımcısı iken Bekir Bozdağ'a saldırıp yumruk atanı bile serbest bıraktı savcılar..

Unuttunuz galiba..”

Hatırlayın..

2013 yılında Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde Bekir Bozdağ, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde "Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri"nin açılış törenindeki konuşmasının ardından protokoldeki yerine dönerken, Hüseyin Satı'nın fiili saldırısına maruz kalmıştı..

Satı, gözaltına alındıktan sonra savcılık tarafından serbest bırakılmıştı..

“Yargı hükümet üyelerini koruyor, tarafsız değil” anlamına gelen sözleri söyleyen Sinan Oğan, “aradığı cevabı” aldıktan sonra biraz utanmış mıdır acaba?

“BİR OLMAK” İŞİNİZE GELMEZ Mİ?

Geçtiğimiz hafta içinde “referandum” çalışması için Almanya’daki Türk’lere Anayasa değişikliklerini anlatmak isteyen iki Bakan’ımıza bu izin verilmemişti..

Değişik tartışmalara neden olan bu tutum ülkemizde büyük tepki çekmişti..

Sadece “Erdoğan’dan nefret edenler grubu” bunu “normal” karşıladı..

Olayın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan şu açıklamayı yaptı:

“Ben istersem gelirim, kapıdan sokmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım..”

İçimizdeki o “malum çevreler” bunu bile sulandırmaya çalışırken, ortaya MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çıktı..

Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yönelik sözlerine destek verdi:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin Sayın Cumhurbaşkanı, 4 milyon Türk’ün yaşadığı Avrupa’yla ilgili olarak 'Ben istersem gelirim. Kapıdan sokmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım' demiştir..

Sayın Cumhurbaşkanı eğer Avrupa’ya gitme kararındaysa yalnız değildir..

MHP Genel Başkanı olarak ben de kendisiyle birlikte Avrupa’ya gelirim..

Türk dünyasının önemli bir parçasını oluşturan Avrupa’da yeni bir ‘Türk ruhu’nu ortaya koymak üzere Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikteyim..”

Bu defa “eleştiri” okları bir kez daha Bahçeli’ye çevrildi..

Ve yine “Erdoğan’a koltuk değnekliği yapmak”la suçlandı..

“Bir olmak, birlik olmak” birilerinin işine gelmiyor maalesef..

NEFRETLE DEĞİL AKILLA BAKIN

Bu tür suçlamalara en güzel cevabı da dün MHP İl eski başkanlarından Aydın Yeşilyurt verdi..

Facebook hesabında şöyle dedi:

“1977 yılında 12 Eylül öncesinin o ağır şartlarında Başbuğ devlet krizini çözmek için 16 milletvekili ile CHP adayı Ercan Karakaş' ı meclis başkanlığında destekledi ve seçilmesini sağladı..

CHP’liler o zamanlarda ülkücülere bırak hakareti, yaşama hakkı bile tanımıyorlardı..

Bu kararı ve desteği ile;

- Başbuğ CHP'ye koltuk değneği mi olmuş oldu?

- Başbuğ CHP'nin ülkücülere reva gördüğü eziyeti aklamış mı oldu?

- Başbuğ CHP ile olan hesabından vaz mi geçti?

Neticede kriz çözüldü, CHP de MHP de kendi kurumsal kimlikleriyle siyasete devam etti..

Başbuğ 1991 yılında da DYP-SHP koalisyonuna güvenoyu verdi..

Başbuğun bu kararı da çok eleştirildi..

Fakat geldiğimiz noktada MHP’nin tarihine baktığımızda ne kadar haklı ve doğru kararlar aldığı konusunda herkes hemfikir..

Bugünlerde MHP’nin AKP ile yeni anayasaya EVET diyecek olması, MHP’yi bilen-bilmeyen herkesin hedefi haline getirdi..

Bilmeyenlere sözüm yok, fakat bildiğini iddia edenlerin ipe-sapa gelmez haksız, hadsiz ve terbiyesiz eleştirileri yok mu?

Demem o ki; böyle popülist söylemler öfkemizi artırır ancak, başka da bir işe yaramaz...

Kurumlar öfke, kin ve nefretle değil akılla karar almak durumundadır..”

Yeşilyurt’a hak vermemek mümkün mü?