Rehavet sinyalleri

Rehavet sinyalleri

Antalyaspor’da hedefler bir anlık sekteye uğradı.

Rıza Çalımbay yönetiminde, takım haftalar sonra mağlup oldu. Karşılıklı mücadelede mağlup da olunabilir. Ancak Avrupa hedefi olan takımımızın hiçbir varlık gösteremeyişi hayal kırıklığı yarattı.

Olası nedenler arasında zorlu bir saha şartı yok, maç günleri arasında kısıtlayıcı fark yok. O halde neden takımın sahada koşmaya ve mücadele etmeye hali yok? Yeniliyorsak da bulunduğumuz konuma layık bir şekilde kaybedelim.

Mesele yenilmek değil, oyuncularımızın hiçbir direnç göstermemesiydi kafaları karıştıran. Bir de üstüne yoktan bir sarı kartla Galatasaray maçında cezalı olarak Samuel Eto’o eklenerek moraller dip yaptı.

Bu maçta böyle bir skor olacağı beklenmiyordu. Neticede puan kaybı yaşanabilir derken, rakip Akhisar takımımızın mental seviyesini iyi değerlendirerek farka koştu.

Takımdaki rehavet havası oluşarak geçtiğimiz hafta oynanan Karabükspor maçında sinyaller verilmişti. Rakibin bizi epey zorlamasına rağmen, kendi sahamızın avantajı ve seyircimizin desteği galibiyeti getirmişti. Ama maalesef oynanan oyun pek tat vermemişti.

İskeletin dışında yer alan kaliteli oyuncularımızın forma savaşı Eto’o’nun olmadığı bir maçta fırsat olabilir. Özellikle Deniz ve Mbilla birlikte oynadığında mücadele yüksek ancak teknik anlamda oldukça kısır bir görüntü oluyor. Bu nedenle Serdar Özkan ya da El Kabir çizgide düşünülebilir. Orta sahada Zeki ve Charles özellikle rakip kaleyi yoklarken hücumda daha fazla sorumluluk almaları gerebilir.

Bugünden sonra Antalyaspor için kolay hiçbir maç yok. Bu oyun anlayışına çeki düzen verilmezse rehavetin sonuçlarına katlanabiliriz. Çünkü öyle rakipler var ki her takımın bir hedefi var ve maçların zorluk seviyesi oldukça yüksek görünüyor.

Havalar ısındıkça arenanın dolması özellikle içerde oynanacak olan maçlarda takımın en büyük ihtiyacıdır. Dolayısıyla pazartesi günü herkes kentinin takımı için sadece kırmızı-beyaz olmalıdır.

Sporla kalın.