Sevgiyi saygıyı repoyu gecelik faizleri unutmayın..

 Sevgiyi saygıyı repoyu gecelik faizleri unutmayın..

Hemen her gün elimizden geldiğince sizlere bir konuyla ilgili araştırma, analiz ve görüşlerimizi aktarmaya, bazı konulara açıklık getirmeye, bilgilendirmeye, yerine göre uyarmaya çalışıyoruz..

Yazdıklarımızı beğenirsiniz beğenmezsiniz..

Benimsersiniz, tepki gösterirsiniz, eleştirirsiniz..

Takdir sizin elbette..

Ancak, bazen okuyucularımızdan öyle yorum ve yazılar gelir ki..

Ele aldıkları konuyu çok iyi anlattıklarını görür ve mutlu oluruz..

Bugün size işte böyle iki ayrı konuda iki yazı aktaracağım..

Bakalım buna tepkiniz-takdiriniz ne olacak..

1- BELKİ MERAK EDEN OLUR

Zaman zaman yazılarıyla önemli noktalara temas eden Cemal Altan, önceki günkü “Tahammülsüz-hoşgörüsüz insan manzaraları..” başlıklı yazıma, “belki merak eden olur da okumaya devam eder” diyerek aşağıdaki yorum göndermiş..

Şöyle diyor:

“Dilimizde saygı kelimesi, hürmet karşılığı kullanılmaktadır..

İnanma, güvenme, ahlakına kefil olma, yapacaklarından ve yapmayacaklarından emin olma, hoşnut olma gibi pek çok duygunun bir tek sözcük ile ifade edilmesidir ‘saygı’..

Saygı bir kültürdür..

İki insan arasındaki empatiyi işaret ettiği gibi bir aile içi yaşamını, bir toplum yaşamını ve bir milletin yaşamını da çok önemli ölçüde belirler..

Saygı konuşma adabını, sofra adabını, çalışma ve iş dünyası kurallarını, giyim ve moda tarzlarını, sosyal ve cinsel yaşamı, dini kuralları, bu hayattan kaybettiklerimiz ile olan ilişkilerimizi ve vecibelerimizi, vermiş olduğumuz ve bize verilmiş olan sözlerin bütününü düzenleyen çok anlamlı ve çok güçlü bir kelimedir..

Saygı, yaşama ve insan olmanın gururudur..

Sevgi ise, insanı bir şeye ya da bir kimseye karşı, yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu olarak tarif edilir..

Saygı olmazsa, insan karşısındaki kişiyi ne kadar severse sevsin herhangi bir durum oluştuğunda kendisini ona tercih etmekten çekinmeyecektir..

Kendi gururunu ve itibarını korumak için onu kolaylıkla gözden çıkarır..

Kendi düşüncelerini, kararlarını, hayata bakış açısını onunkilerden üstte tutar..

Kendisi, ona inanmaktansa, onun kendisine inanmasını bekler..

Kendisi o kişinin fikirlerini kabul etmektense, onun kendi fikirlerini kabul etmesini ister..

Kendisi, onu haklı çıkarmaktansa, her zaman mutlaka ve öncelik ile kendisine haklılık payı verilmesi gerektiğine inanır..

Böyle kişiler ilk önce saygısızlığı ve arkasından da sevgisizliği yaratır..

Hoşgörü, günümüzde liberal toplumları karakterize eden kavramlardan birisidir..

Her şeyi anlayış ile karşılayarak hoş görme durumudur..

Yani;

Başkalarının düşünce ve kanılarını hoş görme, onların da geçerliliklerine karşı tepki göstermeme..

Başkalarının düşüncelerini ve kanılarını özgürce yerine getirmesini, düşüncelerine göre yaşamasını hoş görme tutumu olarak da algılanmalıdır..

Sevgi ile kalın..”

2- O ESKİ YILLARI BİR BİLSELER

“Derin Gerçekler” rümuzuyla paylaşımlar yapan bir okuyucum da Ak Parti iktidarı öncesiyle ilgili bazı bilgileri paylaşarak, kendi üslubuyla bir çeşit bilgilendirme yapmış..

Bakalım bundan kimler alınacak..

Şöyle diyor:

“Yahu yüzde 100 enflasyonu bilmiyorlar..

Repo'dan haberleri yok..

Babalarının, aldığı krediyi ödeyebilmek için NELER ÇEKTİĞİNDEN haberleri yok.

Yüzde 50 net faizli 3 aylık devlet tahvilinden haberleri yok..

Dövizin 1 gecede 3 katına çıktığından haberleri yok..

Bugün hepsi ev, araba sahibi olan öğretmenlerin o dönemlerde PAZARDA LİMON SATTIĞINDAN HABERLERİ YOK..

İlaca yılda 5 defa zam geldiğini bilmiyorlar..

SSK'lının sadece SSK hastanesinde bakıldığından ve ilaç alamadığından habersizler..

Uçağa sadece HALİ VAKTİ yerinde olanların binebildiğini bile bilmiyorlar..

Bugün ücretsiz verilen okul kitabı bulmak için NE TAKLALAR atıldığından habersizler..

Yama nedir, nasıl yapılır?

Çoraptaki delik nasıl dikilir?

Kaçan çoraba OJE nasıl sürülür?

Eski çoraplardan nasıl PASPAS yapılır?

Hiçbirini bilmiyorlar..

Benzinin 5-10 litreden fazla alınamadığını, gaz yağı bulmanın ZENGİNLİK sembolü sayıldığını, pilav yapmadan evvel PİRİNCİN taşının ayıklandığını, çillenmiş patatesin nasıl temizleneceğinden bihaberler..

Yaz yaz bitmez...

Ama çocuklar da, gençler de haklı..

Gözünü açmış, karşısında Ak Partiyi ve uzun adamı görmüş..

Zannediyor ki, Ak Parti tüm kötülüklerin anası, uzun da babası..

Eğer..

Bugün yaşadıklarımızın 10’da 1’ini Ak Parti döneminden önce yaşasaydık, dolar 4 değil 14 lira olurdu..

Bunu ergenler bilmez..

Laik geçinenler bilir, ama bilmek işlerine gelmez..”

İki yazı da önemli noktalara değiniyor..

Nasıl değerlendireceğiniz size kalmış..