Şirketler başlarına ne geleceğinin farkında değiller

Şirketler başlarına ne geleceğinin farkında değiller

 

B vatandaşlarının gizlilik haklarını korumak amacıyla son 20 yıldır yapılan en önemli reform olarak öne çıkan Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR-General Data Protection Regulation) 25 Mayıs 2018'de yürürlüğe girecek.

 

Etkilerini bilmiyorlar

Bu önemli değişikliklerin gerçekleşmesine bir yıldan az zaman kalmış olmasına rağmen çok sayıda firmanın karşılarına ne geleceğinden haberleri yok.

Bilgi güvenliği kuruluşu ESET adına gerçekleştirilen IDC araştırma anketine* katılan 700 firmanın yüzde %25’i, GDPR’dan haberleri bile olmadığını iletti. 700 firmanın yarıdan fazlası, yüzde %52’si ise yeni düzenlemeyi duyduklarını ancak detay ve etkilerini bilmediklerini paylaştı.

 

Bilenler de hazırlıklı değil

Kanunlardan haberi olanların da durumu pek parlak görünmüyor. Firmaların %20’si henüz hazırlıklara başlamamış, %60’ı ise halen sistemlerini düzenlemeye çalışıyor, sadece %21’lik bir kısım geleceğe hazır görünüyor.

 

20 milyon Euro’ya varan ağır cezalar var

Oysa bu yönetmeliğe uymayan şirketler, çok ciddi cezalarla karşı karşıya kalacak. Yeni kanun, şirketlerin veri koruma, rıza şartları, müşteri veya çalışanların gizliliği gibi GDPR kurallarını ihlal etmeleri durumunda cezanın üst sınırını 20 milyon Euro’ya veya firmanın yıllık cirosunun %4’üne dek çıkarıyor.

 

ESET uyarıyor: Konu Türk şirketlerini de ilgilendiriyor

ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu’ya göre GDPR düzenlemesi yalnızca AB merkezli işletmelere odaklanmıyor. Bu değişiklikler, AB vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen AB içindeki veya dışındaki her işletmeyi etkileyecek. Yani Avrupa ülkeleri ile ticari ilişki içinde olan tüm Türk şirketleri, işlerini sürdürebilmek için bu yönetmeliğin gerekliliklerini dikkate almak zorunda kalacak.

 

Önlem almayanlar için maliyet artabilir

ESET’in araştırmasına katılan Avrupalı şirketlerin yüzde 35’i son iki yıl içerisinde bir veri sızıntısına maruz kaldı ve 25 bin ile 250 bin Euro arasında değişen miktarlarda zarara uğradı. Yeni veri koruma yasasının gerekliliklerine uymamak, yüksek cezalar nedeniyle şirketlerin daha büyük maliyetlere uğramasını da beraberinde getirebilir.

 

Koruma çözümlerinin en önemlisi, şifreleme

Alev Akkoyunlu’nun verdiği bilgiye göre, Avrupa’nın yeni veri koruma yasası (GDPR), iş için uygun gördüğü önlemleri de tanımlıyor ve bunlar arasında şifrelemenin altını çiziyor. Şifreleme teknolojisinin başlıca faydaları; karmaşık algoritmalar sayesinde şifrelemenin çok güçlü olması, dolaşım halindeki verilerin ele geçirilmesi durumunda kullanılamayacak olması, geniş erişilebilirlik ve yönetim imkânı ile birlikte nispeten düşük uygulama maliyeti olarak karşımıza çıkıyor.

 

ESET yeni sürece hazır

ESET ürünleri arasında yer alan DESlock Şifreleme Yazılımı, GDPR’ın önerdiği uygulamalarla örtüşüyor. Teknik bilgisi olmayan kurumsal kullanıcılar için bile kolay kullanım sağlıyor. Kullanıcıların bilgisayarlarını (sabit disk), e-postalarını, çıkarılabilir disklerini ve dosyalarını şifrelemelerine olanak tanıyarak gizli bilgilerin her alanda güvenle kullanılabilmesini sağlıyor.

 

 

Türkiye’de güvenlik ihtiyacı genellikle bir lüks olarak görülüyor. Oysaki kentleşmenin arttığı, pek çok kişinin kapı komşusunu bile tanımadığı günümüzde, güvenlik adına alınabilecek önlemleri bilmek ve doğru araçları kullanmak kimi zaman hayat kurtarıyor.

 

Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet, bu görüşten yola çıkarak, toplumda güvenlik bilincinin artırılmasına yönelik bir proje başlattı. Bugüne dek 20 binden fazla kişiye ulaşılan proje kapsamında, Pronet ekibi Türkiye’nin dört bir yanında sokak sokak gezerek insanlarla yüz yüze görüşüyor; bu kişilere daha güvenli bir hayat sürmek için alabilecekleri basit önlemleri anlatıyor. Ekip şimdiye kadar İstanbul, Adana, Mersin, Antalya, Bursa ve İzmir’deydi. Proje kapsamında toplam 100 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.

 

“Güvenlikle ilgili kalıpları kırıyoruz”

 

Pronet ekibi Güvenlik bilinci için sokakta

 

Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz Habip, “Güvenlik konusunda bazı kalıplaşmış görüşler var. Örneğin, ev ve işyerlerinin güvenliği denildiğinde yalnızca hırsızdan korunmayı anlıyoruz. Oysaki yakın zamanda yaşadığımız sel felaketleri gibi olaylardan, gaz kaçaklarından ve yangından korunmak da günümüz teknolojisiyle mümkün. Acil sağlık ve panik hallerinde, evinizin dışındayken de faydalanabileceğiniz sistemler mevcut. Pek çok kişiyi şaşırtan bu detayları aktarmak, kalıpları kırmak ve insanların canını, malını, değer verdiklerini ve mahremini koruyabilmelerine katkı sağlamak için ekibimizle birlikte sahaya indik” dedi.

 

Ekibin önerisi: Ücretsiz Panik Butonu Uygulaması

Pronet’in görüştüğü kişilere önerdiği yöntemlerden biri, kendi geliştirdiği ücretsiz Panik Butonu Uygulaması. Kullanıcı, uygulamaya girip panik butonu ikonuna dokunduğunda, kullanıcının önceden belirlediği iki kişiye kullanıcının lokasyonunu ve tehlike durumunu belirten bir SMS gönderiliyor. Pronet abonesi olsun ya da olmasın herkesin kullanabileceği uygulamada, kullanıcının acil durumlarda ulaşılmasını istediği iki kişinin iletişim bilgilerini ilgili alanlara eklemesi yeterli oluyor. Bu sayede, tehlike anında, Pronet her yerde ve her zaman kullanıcının yanında olarak hayat kurtarıyor.