Türkiye Büyük Millet Meclisinde Anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri başladı.
Başladığı günden beri yaşananları pür dikkat izliyoruz.
Gergin başlayacağı baştan belli olan görüşmelerde olayın bu kadar çığırından çıkacağını ise beklemiyorduk.
AK Parti ve CHP’li vekiller arasında yaşanan kavga, küfür ve hakaretleri ibretle izliyoruz.
Zaman zaman birbirini yumruklamaktan geri kalmayan bazı vekiller, birbirini ısırdı, bazıları da aldığı darbe sonrası hastanelik oldu. Bu olayların en ilginç olanı ise AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta’nın ayağından ısırılmasıydı. Bundan da ilginç ve düşündürücü olan ise sonradan yapılan açıklamalardı. AK Partili Balta, “TBMM’de CHP’li milletvekili tarafından bacağımdan ısırıldım. Merak etmeyin bütün aşıları yaptırdım” dedi.
Olaya AK Partili Şamil Tayyar da katıldı ve “Bir şerefsiz Trabzon milletvekilimiz Muhammet Balta’yı bacağından ısırdı. Bunu da gördük” dedi. Hızını alamayan Tayyar, “Zincirini koparan köpeklere karşı tedbiren meclis revirine kuduz aşısı istedik” diye devam etti.
Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de bir açıklama yaptı ve “Şamil Tayyar da beni ısırsın” dedi.
Hakaretlerin havada uçuştuğu TBMM’de boğazı sıkıldığını belirten CHP’li Fatma Kaplan ise, AK Partililere “3 erkek vekil aynı kabinde oy vermeyip ne yapıyordunuz?” diyerek hakaret boyutunu biraz daha ileriye taşıdı.
Tabi olayın bir de Antalya boyutu var.
CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, görüşmelerde yaşanan kargaşada AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin’e arkadan saldırdı. Saldırmakla kalmadı, Şahin’in burnunu kırdı. İki gündür görüntüleri sosyal medyadan izliyoruz.
Yaşanan bu olay sonrası AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, Niyazi Nefi Kara’ya sert tepki gösterdi. Enç, sosyal paylaşım sitesi Twitter’den “Yıllarca kurduğunuz vesayet sistemi ile milletin kanını emdiniz. Kuduz köpekler gibi saldırıyorsunuz” diyerek tartışmaya katıldı.
Bir kaç gündür TBMM’de yaşanan bu olaylara tanık oluyoruz. Bu utanç verici olaylar zaten kutuplaşmış olan halkı iyice galeyana getiriyor. Açık konuşmak gerekirse yaşananların sokağa yansımasından korkuyorum. Bunun yaşanmaması için ise bütün partilerin oturup bir özeleştiri yapması lazım. Sonra da bu gergin tablonun Türkiye’ye artı ve eksileri hesaplansın. Zaten zor bir dönemden geçen ülkemizde bu tür olayların önü kesilmezse bizi çok daha zor günler bekliyor olacak. Bunu görmek için de müneccim olmaya gerek yok.
