Dijitalleşmenin en önemli parçaları olan veri erişilebilirliği ve güvenlik teknoloji profesyonelleri için güncel bir sorun haline geldi. Şirketlerin kesintisiz çalışması adına yeni bir pazara öncülük eden Veeam® Software, VeeamON Tour Ankara etkinliğinde şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerinde en büyük tehdit olan siber saldırılara karşı izlenmesi gereken strateji ve yapılması gereken yatırımlar konusunda ipuçları verdi.
Açıklar şirketler için ciddi tehdit
Dijitalleşme yolculuğundaki en büyük problemlerden biri olan ve BT departmanının sunduğu ile kullanıcıların beklentileri arasındaki fark, Erişilebilirlik Açığı olarak adlandırılıyor. Veeam Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan bunu açıklayarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Son araştırmalar bugün dünyadaki dijital açığın sadece yüzde 85'inin kapatılabildiğini, yüzde 15 miktarındaki ciddi bir açığın ise şirketler için tehlike oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu açığı kapatma yolu, sorunun erken tespiti, verinin düzenli ve eksiksiz kaydedilmesi ve hızlıca geri yüklenmesi. Veeam olarak, dünya çapında kesintisiz çalışmayı gerçekleştirme ve sürdürme sırasında şirketlerin karşılaştığı zorlukları analiz ederek oluşturduğumuz veri yönetimi (yedekleme ve replikasyon) çözümleriyle, modern veri merkezinin kesintisiz çalışması adına yeni bir pazara öncülük ediyoruz.”
Yeni yöntemlerle saldırılar sürüyor
Güvenlik ekosisteminde, siber güvenlik çözümü sunan firmaların tamamlayıcısı olarak yer aldıklarını belirten Ozan İnan, güvenlikle ilgili bir sorun yaşandığında dijital ortamdaki bütün verilerin, en hızlı şekilde geri yüklenmesinin firmalar için hem maliyet hem de müşteri bağlılığı noktasında kritik rol oynadığını ifade etti. "Cryptolocker birçok şirketin ve bireyin güvenlik konusunu daha dikkatli bir şekilde tekrar gözden geçirmelerine sebep oldu. Bilgisayarı şifreleyen, verilere erişimi engelleyen bu fidye yazılımı her geçen gün farklı bir yöntem ile saldırılarını sürdürüyor. Tam da bu noktada Veeam olarak şirketlerin verilerinin tamamını 15 dakikadan az bir sürede kurtarmalarına yardım ediyoruz. Yüksek hızda veri kurtarma, veri kaybının önüne geçme, kanıtlanmış koruma, yedeklenen veriden faydalanma ve uçtan uca görüntüleme özellikleri ile Veeam bu alanda lider konumda.”
“Şirketler her türlü felaket senaryosuna hazırlıklı olmalı”
VeeamOn Tour etkinliğinde Endüstri 4.0 ile birlikte bilginin tüm işletmelerin sahip oldukları en değerli varlık haline geldiğine değinen Ozan İnan, artık fark yaratmak isteyen tüm işletmelerin, ellerindeki veriyi doğru şekilde işlemek ve güvenli bir şekilde saklamak zorunda olduğunun altını çizdi. İnan sözlerine şöyle devam etti: “Şirketlerin rekabetteki en önemli ayrıştırıcı gücü, verinin gerçek zamanlı analitik yöntemler kullanılarak anlamlandırılması ve hedef kitleye ulaştırılabileceği en uygun yolun belirlenmesi. Şirketler her türlü felaket senaryosuna hazır olmalı ve veri kaybını önlemek için ayakları yere basan felaket kurtarma stratejileri geliştirmeleri gerekiyor. İşletmeler, bu yeni dönemin hızını yakalamak ve müşterilerin sürekli artan taleplerine sağlıklı cevap verebilmek adına kesintisiz bir BT altyapısı yatırımını öncelik listesine almalı.”
İnan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Veeam olarak günümüz şirketlerinin stratejilerini, Always-On Enterprise olarak tanımladığımız, e-mailler, sunucular, sosyal ağlar ve işlem portalları gibi kritik uygulamalarına herhangi bir yerden ve herhangi bir zamanda erişilebilir olması yönünde şekillendirmelerini sağlıyoruz. Her kesinti, gerek çalışanlar gerekse de işletme için farklı değerlere sahip bir zaman ve ciro kaybını da beraberinde getiriyor. Erişilebilirlik dijital dönüşüm için bir gereklilik haline geliyor. Buna özellikle uygulamalar ve verideki katlanarak artış, bulut ve mobil teknolojilerdeki gelişmeler neden oluyor. Şirketlerin sadece dijital teknoloji kullanan organizasyonlardan tam donanımlı dijital organizasyonlara dönüşmelerinde itici güç oluyor. İhtiyaçlarına cevap verecek modern veri depolama ve yönetim stratejileri yaratmalarında yardımcı oluyoruz. Veeam’in şirket satışları buna bağlı olarak geçen yılın aynı döneminde göre üçüncü çeyrekte yüzde 49 artış gösterdi. Bu da ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.”
