Yakıştı mı sayın Hocam!

Yakıştı mı sayın Hocam!

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, manşetlerden inmiyor.

Neredeyse her gün gündemi meşgul ediyor.

Son olarak adı bir kavgaya karıştı.

Terim ve damadı Volkan Bahçekapılı, diğer damadı Ahmet Baran Çetin’in Alaçatı’daki mekanına çit çekmesi sebebiyle çıkan kavgada komşusu Selahattin Aydoğdu’nun mekanını damatları ve de korumaları ile gece yarısı basarak hem iş yerinin sahibini hem de 5 personeli darp etti.

Bu olay sonrası Terim eleştiri bombardımanına tutuldu.

Bunun üzerine bir basın açıklaması yapmak zorunda kalan Terim, kendini savundu.

Ancak savunması tek kelimeyle komediydi.

Ne diyor sayın Terim?

“Şimdi düşünebiliyor musunuz? Ahmet’in ablası, benim evladımın ablasına yapılan bir hakaret, tehdit ve taciz var. Bir kadına... Ben bu olayı, bir babanın aileye sahip çıkması olarak görüyorum. Terim ailesinin babası benim. Edepsiz bir teklif aldım. Ben de buna icabet ettim. Gereğini yaptım, konu bitince de ayrıldım.”

Şu pişkinliğe bakar mısınız?

“Gereğini yaptım.”

Bunun ne demek olduğunu hepiniz iyi biliyorsunuz.

Sokak ağzıyla yapılan bu açıklamanın anlamı şudur: Gittim, dövdüm, gözünü korkuttum, geldim.

Bir diğer anlamda kamuoyunda kendisi için “Kabadayı” söylemini de doğruluyor.

Arkadaş bu açıklama Türkiye Futbol Direktörü’ne yakışıyor mu?

Yanına birilerini alıp kavga etmeye gitmek de neyin nesi.

Bu devletin kolluk kuvvetleri yok mu?

Savcıları yok mu?

Her isteyen, her kötü söze maruz kalan senin gibi davransa vay halimize.

Böyle mi centilmen sporcu yetiştireceksin? Böyle mi geleceği teslim edeceğimiz gençlere örnek olacaksın. Nerede kaldı, ahlak, nerede kaldı hoşgörü?

Tabi ki her baba korumacı olmalı. Evlatlarını kanatlarının altına almalı. Buna itirazım yok. Ancak damadının ablasına laf atıldıysa yukarıda da ifade ettiğim gibi bunu korumanın yolu kaba kuvvet değil, adli mercilerdir.

Ayrıca kavga edilecekse (Ki bu yanlış) ilk hamleyi yapacak olan kişi Terim değil, damadı olmalıydı.

Bu arada, her fırsatta milli değerlerden dem vuran Terim, bana göre bunu da popülizm için kullanıyor. Neymiş efendim şehitlere, gazilere ve ülkeye olan saygısından açıklama yapmamış. Bu nedenle gecikmiş.

Kim inanır bu söylemlerine.

Milli Takım’dan aldığın afaki ücreti hepimiz biliyoruz. Üstelik de bana göre hiç hak etmediğin bir ücret. Böyle birinin milli değerlerden, ülkeden söz etmesi bana inandırıcı gelmiyorum. Yine şehit ve gazileri kullanarak sempati toplamaya çalıştığını düşünüyorum. O halde bize de şu soruyu sormak düşer: Bugüne kadar şehit ve gazi yakınları için ne yaptın?

Son olarak Türkiye Cumhuriyeti kurucusu gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözünü hatırlatmak istiyorum. “Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim.”