Geçtiğimiz yıl Haziran ayında, İstanbul’da Atatürk Havalimanı’na yapılan bombalı saldırıda 44 vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
Saldırı sonrası turizmin başkenti Antalya’da güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı.
Özellikle havalimanında bu önlemler arttırıldı.
Deyim yerindeyse havalimanı çevresinde kuş uçurtulmadı.
Limana giriş yapan araçlar didik didik arandıktan sonra geçişlerine izin veriliyordu.
Bu sıkı denetim havalimanında trafik yoğunluğunu da beraberinde getirdi.
Araç kuyruğu kilometrelerce uzadı.
Hal böyle olunca mağduriyetler oluştu, birçok yolcu uçağını kaçırmak zorunda kaldı.
Yaşanan bu olumsuz tablo sonrası yetkililer harekete geçti, güvenlik güçlerinin sayısını çoğalttı, giriş için birkaç yol daha açtı. Sonrasında işler rayına girdi ve şimdi bu sorun yaşanmıyor.
Ancak bu kez havalimanın içinde büyük bir sorun var.
Yolcusunu almaya giden araçlar nasıl bir güzergah izleyeceklerini bilmiyor. Gelen yolcu bölümüne gitmesi gerekirken giden yolcu bölümüne yönlendiriliyorlar. Yol çok dar olduğu için, bekleme yapan araçlar nedeniyle trafik milim milim ilerliyor. Tartışmalar yaşanıyor, bu tartışmalar zaman zaman kavgaya bile dönüşüyor. Tabi araç sahibi giden yolcu bölümüne yönlendirildiği için yolcusunu bulamıyor. Bulamadığı için de bu kez uzun uzun telefon görüşmeleri başlıyor. Yolcusu hemen gelecek diye aracıyla bekleme yapmak zorunda kalıyor. Bu da trafiğin iyice Arap saçına dönmesine neden oluyor. Bu arada, yanlışlıkla biraz ilerlediğin de ise geri dönüş olmadığı için bu kez çıkış kapısına yönelmek zorunda kalıyor. Yönelmekle kalmıyor çıkış yaptığı için yine aynı yolu aynı sıkıntıyı çekerek yeniden yolcusunu almaya gidiyor.
Yani sizin anlayacağınız Antalya Havalimanı’nda büyüm bir sorun var. Ve bu sorun aylardır devam ediyor. Hem yolcu hem de onu alacak yakınları büyük sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntılar giderilmediği için de her gün istenmeyen sorunlar yaşanıyor. Umarım yetkililer bu konuda duyarlılık gösterir ve keşmekeşe bir son verir.
